İKİ ESNAF Bir zamanlar iki komşu şekerci vardı. Her ikisinin de kazançları çok iyiydi. Bunlardan birisi her akşam dükkânını kapadıktan sonra kazancı için şükrederken diğeri her akşam dükkânını kapadıktan sonra, kapısının önüne çıkıyor, gökyüzüne bakarak, elleriyle dizlerini dövüp,” Ahh... Bugün yine kaybettim.”diye hayıflanıyordu. Komşusu onun bu hayıflanmasından rahatsız oluyordu. “Acaba hesabı mı şaşırıyor, çok veresiye mi var, Yoksa aç gözlü müdür?” diye düşünüyordu. Ertesi günü komşusu biraz daha kazansın diye müşterilerinin bir kısmını, “Benim dükkânımda kalmadı, komşuda vardır,” diyerek onun dükkânına göndererek tepkisini ölçmek istedi. Akşam olunca yine ellerini dizlerine vurup, “Ah... Yine kaybettim... “ dedi komşusu. Bunun üzerine dayanamayarak sordu beriki: “Nedir Allah aşkına bu kadar kaybın?” Komşusu gülümseyerek cevap verdi: “Ben para veya mal kaybettim diye üzülmüyorum; yine akşam oldu ve ömrümden bir gün daha geçti diye hayıflanıyorum.”
"Veresiye alacaksın." Refik Saydam titremeye başladı: "Rica ederim Hasan Bey! Dünyaya kafa tutan bir hükümet, ordusunun ilacı için mahalle eczanesine el açar mı? Biri duysa ne der?'' Hasan Saka istifini bile bozmadı: "Ne diyecek? 'Bunların paraları yok ama yürekleri var' der"
Sayfa 424 - Milli hazinede Sağlık Bakanlığına verilecek para olmadığı zaman geçen konuşmaKitabı okudu
Reklam
Veresiye Düşmanlık Yaratır, Biz Dost Olalım.
Tanrı veresiye çalışan bir mekanizmadır. Tanrı makinedir. Bozulana kadar taparsın.
Başkannnn
Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin , Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin
Sayfa 168 - İş bankası kültür yayınları
Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.
Sayfa 168
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.