Tahmini 10 yıl önce okumuşumdur Fareler ve İnsanlar kitabını.
İnsan bir kitabı farklı yaşlarda okuduğunda, o kitabın o insan üzerinde her seferinde farklı etki yaratması gerçeğiyle yüzleştim. Misal sonunda gözlerim doldu. İri cüsseli yarım (!) akıllı Lennie'ye mi doldu gözlerim yoksa bakışları sağ elinde asılı kalan George' a mı bilemedim...
Kitabın başında masumca boynu kırılan fareler için de ağlamış olabilirim...
En iyi planların bozulmasına, bir parça toprak hayalinin gerçekleşemeyecek olmasına, bir yumuşak tavşan tüyünün okşanamayacağına ya da...
Belki de asla gerçekleşemeyecek olan tüm hayallerim yüzünden ruhuma dokundu bu kadar kitap. Kim bilir, belki de bundan 10 yıl sonra okuduğumda bambaşka şeyler geçecek içimden...
Kitap okumak bu yüzden eşsiz bir deneyim değil mi zaten!..
Okumayanlara tavsiye.
Vesselâm...
Felatun - (Alaycı) Canım çalışmalı ya! Şu matmazeller için söylüyorum. Seni ağızlarından düşürmüyorlar da ... Kadınlara çatmak da sana mahsus bir muvaffakiyet. Canına yandığım! Ben ne yapsam yaranamayacağım, vesselam.
Râkım - Öyleyse ben size bir akıl öğreteyim.
Felatun - Vallahi lütfetmiş olursunuz.
Râkım - Ben kadınlara asla yaranmak hevesinde bulunmadığım için beni seviyorlar. Eğer siz de bu halde olursanız daha çok muvaffakiyete ulaşabilirsiniz.
Felatun -Deyiniz bakayım beni aldatabilir misiniz? Ben sizin ne saman altından su yürüttüğünüzü bilmez miyim?
Râkım - Ne saman altından su yürüttüğümü bendeniz bilemiyorum. Eğer bunu bendenize gösterirseniz gerçekten siz bana lütfetmiş olursunuz.
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Ey Evlâd! Hepimiz, Allah için yaratıldık ve hepimiz Onun huzûruna çıkacağız. Siz oğlumuz sabr ederek, bizden önce gidenlere, sadaka ile ve düâ ile ve istigfâr ederek yardım etmeli, imdâdlarına yetişmelisiniz! Çünki, dirilerin yardımına ölülerin çok ihtiyâcı vardır. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki,(Ölü, suda boğulmaküzere olan biri gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden ve arkadaşından gelecek olan bir düâyı hep beklemekdedir. Ona bir düâ gelince, dünyâya ve dünyâda olanların hepsine kavuşmakdan dahâ çok sevinir. Allahü teâlâ, yeryüzünde olanların düâları yardımı ile, kabrde olanlara dağlar gibi rahmet gönderir. Dirilerin ölülere olan hediyyesi, onlar için istigfâr etmekdir). Nasîhatların sonuncusu, hep zikr yapmak ve hep Allahü teâlâyı düşünmekdir. Çünki, elimizde bulunan zemân çok azdır. Bunu en lüzûmlu yerde kullanmak lâzımdır. Vesselâm.
İnsanların dedi-kodularına aldırmayın! Buna üzülmeyiniz! Size sürmek istedikleri lekeler, sizde bulunmadığı için, üzülmeniz doğru değildir. Herkesin kötülediği bir kimsenin iyi olması, çok büyük se’âdetdir. Fekat, bunun aksi olursa, çok tehlükelidir. Vesselâm.
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
K A D I N
"Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan." Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamlarından biri. Bir diğer anlamı: "Ev işlerinde çalışan bayan." Hatta daha iyi anlaşılsın diye bununla ilgili atasözleri, deyimler, kalıp sözler de koymuşlar: "Kadının yüzünün karası erkeğin elinin
Selâmün Aleyküm Değerli 1k ehli,
Babam ağır bir hastalığa kapıldı ameliyat oldu bir kaç kere ama bir türlü iyileşmedi, Doktorlar tekrar ameliyatı öneriyor ve durumu çok kritik.
Dualarınıza talibiz, Yasin okuyabilecek olan varsa şimdi'den Rabbim razı olsun.
Vesselam..
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki:
Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye