Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Heidegger'in teknik ile teknoloji arasındaki farkı ortaya koyan bir misali var. Şöyle: Yelkenli kayık veya gemi insan yapısıdır. Suda yüzebilmesi rüzgâra bağlıdır. Tarım toplumunun adamı olan gemi sahibi tabiatla dost olmayı şiar edinmiştir. Tabiat ve insan yelkenli gemide el ele verir. Gemici rüzgârı-mevsimi-bulutu-denizi tanımak zorundadır. Bir biçimde "kâinatın kitabını" okur. Kainatın kitabını okumak farzdır. Rüzgâr müsaitse yol alır, sert ise bekler bir duldaya çekilir. Tabiata kafa tutmak, onunla savaşmak, onu yenmek kibir alâmetidir ve Hudûdullah'a aykırıdır. Buna mukabil "buharlı gemi" yelkenliye nazaran bin kat, on bin kat daha güçlüdür. "Buhar makinası" sanayi devrimini başlatan unsurların başında gelir. Onun için rüzgâr esmiş esmemiş vız gelir. Dalgaları yarar, mesafeleri aşar, yekpare zamanı delerek geçer. Haz ve hız döneminin müjdecisi olup göbeğinde "teknoloji"yi saklar ve insanoğlunun "tabiatla savaşı"ndan zaferle çıkar.
Sayfa 161Kitabı okudu
Adam oturmuş denize karşı Elinde oltası yıldız tutar Çeker çıkarır bir bir geceden Çeker çıkarır tadına bakar Ardında ışık içinde çarşı. Bir kız geçer arkadaki yoldan Bir eda bir çalım akça pakça Ağzı yüzü bir delice türkü Vurur kokusu uzaklaştıkça Öyle bir düş ki beter gerçekten. Dalmış gitmiş işine beriki Vız gelir çarşı türkü vız gelir Çocuksu bir bakış gözlerinde Bir başına rıhtımda oturur Ne geçer içinden bilinmez ki.. Sabahattin Kudret Aksal
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oğulları eşcinsel olan iki baba ( biri siyahi biri beyaz), bu durumu kabullenemeyip oğullarına sırtlarını dönmüşler, bu iki genç adam evlenince de tüm lişkiyi kesmişlerdir. Onlara göre bu durum utanç vericidir. Ahlâki değerleri yok sayarak babalarını mutsuz etmişlerdir. Fakat bir gün, polis bu iki babanın kapısını çalar. Oğulları öldürülmüştür.
Ustura Gözyaşları
Ustura GözyaşlarıS. A. Cosby · Martı Yayınları · 202320 okunma
Ağıt
Gönlümde yazdığım bu son ağıta Nazire yaparak coşan dalgalar! Hastası olup da geç vakit hekim Arayanlar gibi koşan dalgalar! Sizin de elbette var ki bir sızınız, Bundan mı geliyor korkunç hızınız? Beni de beraber alır mısınız
Sayfa 42 - İstanbul’un DizisiKitabı okudu
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
Dün gece poşet çayların (sallama çay diye de geçer) ikiye bölünebildiğini/ayrılabildiğini öğrendiğim andan itibaren müthiş bir aydınlanma yaşadım. Enflasyon, kur vs. vız gelir artık! 25'lik paketten 50 kere çay içebileceğim. Zaten biliyorumcular kahkaha emojisi (😆) bırakabilirler yoruma..
Reklam
Birine bir ad takmaya görsün, artık o ad onun torununa torbasına da geçer, memuriyet hayatında da, emekliliğinde de, Petersburg’da da, dünyanın öbür ucunda da onu izler. Ne yapsa kurtulamaz ondan. Eli kalem tutan insanlara paralar verip bu adın eski prens soylarından birinden geldiği üzerine yazılar da yazdırsa, yararı olmaz. Karga sesiyle cümle âleme açıkça duyurur durur bu ad kendini, kuşun nerelerden uçup geldiğini söyler. Tam yerini bulmuş bir söz, tıpkı yazı gibidir; balta bile vız gelir ona! İşte Rusya’nın derinliklerinde, Alman, Fin ya da başka hiçbir yabancı halkın, kavmin bulunmadığı, yalnızca, diyeceğini öyle tavuğun kuluçkaya yatması gibi uzun uzadıya düşünüp taşınarak değil, bir çırpıda söyleyiveren canlı, ateşli, hazır cevap Rus zekâsının ışıldadığı yerlerde adama öyle lakaplar takarlar ki daha sonra o kişinin dudağının şöyle, burnunun böyle olduğunu belirtmek gerekmez, lakabı onu olduğu gibi resmetmeye yeter.
Niye Gamlanırsın Divane Gönül
Elbet birgün bu kış gider yaz gelir Ben dertliyim diye etme şikâyet Vay gurbet yetmez mi vay vay Gerçeklere cahil taşı vız gelir Âşıklara böyle cefa az gelir
Niye Gamlanırsın Divane Gönül
Elbet birgün bu kış gider yaz gelir Ben dertliyim diye etme şikâyet Vay gurbet yetmez mi vay vay Gerçeklere cahil taşı vız gelir Âşıklara böyle cefa az gelir Güven o mevlâya da kalmazsın naçar Bâki değil kara gün gelir de geçer Seni bilenler birgün kıymetin biçer Vay gurbet yetmez mi vay vay İncitirler cahil elden söz gelir Korkarım ki sana elden
NİYE GAMLANIRSIN DÎVÂNE GONUL
Niye gamlanırsın divane gönül Elbet bir gün bu kış gider yaz gelir Ben dertliyim diye etme şikâyet Âşıklara böyle cefa az gelir Güven o Mevla'ya da kalmazsın naçar Baki değil kara gün gelir de geçer Seni bilen bir gün kıymetin biçer İncitirler cahil elden söz gelir Bir garibim sana geldim niyaza Âşık oldum bülbüldeki avaza Dayanılmaz iftiraya gareze Gerçeklere cahil taşı vız gelir ŞEKİP haşır neşir olursun hakla Özünle sözünle kalbini pakla Canının içinde cananı sakla Korkarım ki cahil elden söz gelir
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Bu ne biçim hükümet be Amca? Kolerayı halktan neden saklıyor ki? Turistler korkmasın diye mi? Allah bilir ya ben tabansız değilim; bana vız gelir. Yaşayacağım kadar yaşadım zaten, ama altı tane çocuğum ne olacak? Haftalardan beri sokaklarda onu bunu yiyemez oldular; ne yesek hepsini suyla ve permanganatla yıkıyoruz. Belki abartıyorum. Ama kolera bize de geçer mi dersin?
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.