Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fazla prezervatifiniz var mı bayım? Beni tahrik eden düşüncelerinize takacağım... Ne biliyorsunuz da, Konuşuyorsunuz kadınlık hakkında? Sizi o kızlık zarına takılmış aklınıza yatırıp, Evet, ben... Ama tüm kadınlar adına... Susunuz bayım yoksa o gevşek ağzınızın, Tam ortasına boşalacağım...
Yeninin bu sürekli değişimi önceki tarzları çirkin ya da nefret uyandırıcı kılar. Eski tarzlar Passe davranış biçimini demode kişisel davranışa ölü bir stil olarak işaret etmeye başlar. Altmışlar tarzında giyinmiş birini görmek zamana uymayan, kısacası cinsel açıdan tutucu biriyle karşılaşmak anlamını taşır.
Reklam
“Ayrıca, yüz yıl sonra, diye düşündüm, kapının eşiğine vardığım sırada, kadınlar artık himaye edilen cins olmayacaklar. Bir zamanlar kendilerine yasaklanmış olan bütün faaliyetlere ve uğraşlara katılabilecekler. Kadın himaye edilen cins olduğunda görülen durumlara dayandırılan bütün varsayımlar ortadan kalkmış olacak -örneğin kadınların, din adamlarının ve bahçıvanların daha uzun ömürlü oldukları. Onları korumaktan vazgeçin, onları aynı faaliyetler ve uğraşlarla baş başa bırakın, bırakın asker olsunlar, denizci, otomobil sürücüsü ya da liman işçisi, o zaman kadınlar erkeklerden daha genç yaşta, daha çabuk ölmezler mi, o zaman da biri çıkıp ‘Bir uçak gördüm’ der gibi, ‘Bugün bir kadın gördüm’ demez mi? Kadınlık, himaye edilen bir meşguliyet olmaktan çıkınca her şey olabilir, diye düşündüm evimin kapısını açarken.”
Sayfa 45 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Henry'nin rakiplerine yönelik tutumu, kültürümüzde, iş dünyasındaki düşmanca, gırtlak gırtlağa davranışlarla yüceltilen erkek eşcinselliği arasındaki olası ilişkiyi sembolize etmektedir, iş yaşamında erkekler, birbirine "top" diyerek, rakibine "topu diktirmekten," "işini bitirmekten," "düzmetkten," ya da rakip tarafından "düzülmekten" söz ederek, birbirlerini yaralamaktadır. Bir anlamda kültürün, erkekteki kadınlık bileşeninin dışavurumuna yönelik düşmanca tutumu, özellikle iş dünyası gibi daha rekabetçi alanlarda en belirgin şekliyle görülen erkekler arası yabancılaşma ve güvensizlikle doğrudan ilişkili olabilir. Erkeklerin bu gırtlak kesme tutumu, kültürel olarak korkulan ve tehdit edici olan erkeklere yakın olma dürtülerine karşı bir tepki olarak görülebilir. Bu tutumlar erkeği üstün maço davranışına sürüklemekte ve diğer erkeklere yakın olma korkusu yaratmaktadır.
Bu tür davranışlar bazen kadının kadınlığıyla çevresine meydan okuması, örneğin erkekleri önce baştan çıkarıp sonra onları incitmeye ya da sömürmeye çalışması biçiminde de görülebilir. Bu davranışların gerisinde kadınlık kimliğine ilişkin değersizlik duyguları bulunur. Benzer davranışlara erkeklerde de rastlanır. Toplumun erkek kimliğine ilişkin beklentilerini karşılayamadığı için kendisini değersiz bulan insanlar, erkekliklerini abartılmış bir biçimde yaşayarak üstün bir varlık olabilecekleri sanısına kapılırlar. Böyle erkekler çok sayıda kadını baştan çıkarmakla ya da saldırgan davranışlarda bulunmakla güçlü erkek imajına ulaşabileceklerine inanmışlardır.
“Bazı masallarda, çirkin bir kurbağanın içindeki gerçek güzellik gösterilerek kişiye belli bir bilgi kuramı aşılanmaya çalışılır. Fakat büyünün bozulması için öpücüğe gereksinim duyan hayvan, her zaman için yakışıklı bir prenstir, prenses değil.” “Erkeğin güzeli olmaz,” bu bilgi kuramının Türkçe deyişlerdeki karşılığıdır. Böylece hiç de cezbedici olmayan bir evlilik, zaten “erkeğin evlenince kadına güzel geleceği” ya da değişeceği, ancak bunun karısının sevgisine, sabrına, kadınlık başarısına bağlı olduğu gösterilerek mümkün kılınır.
Reklam
Onları korumaktan vazgeçin, onları aynı faaliyetler ve uğraşlarla baş başa bırakın, bırakın asker olsunlar, denizci, otomobil sürücüsü ya da liman işçisi, o zaman kadınlar erkeklerden daha genç yaşta, daha çabuk ölmezler mi, o zaman da biri çıkıp “Bir uçak gördüm” der gibi, “Bugün bir kadın gördüm” demez mi? Kadınlık, himaye edilen bir meşguliyet olmaktan çıkınca her şey olabilir,
Tarih öncesinde kadın evrensel olarak doğa ile özdeşleştirilmişti. Doğaya bağımlı avcı ya da tarım toplumlarında kadınlık, bereketin içkin ilkesi olarak onurlandırılırdı. Kültür geliştikçe, zanaat ve ticaret, erkekleri iklim ya da coğrafyaya bağlı kısıtlar karşısında özgürleştiren bir kaynak birikimi yarattı. Doğa bir kez kenara itilince, kadınlığın da önemi azaldı.
Sayfa 20
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Okurken adeta sayfalarda kayboldum Notlar halinde oluşmuş bu kitap tüm gerçekliği çıplaklığıyla yüzümüze çarpıyor Ya yazarın dilinden öğreneceğimiz ya da kendinizden bir şeyler bulacağımız bu kitapta travma, aşk, kadınlık ve sömürü konuları ağırlıkta ele alınmış
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20177bin okunma
İnsanın yaratılışı miti
Şiir, tanrıların ekmeklerini sağlamakta, özellikle dişi ilahlar varlık bulduktan sonra, çektikleri güçlüklerin betimlenmesi denilebilecek bir girişle başlar. Tanrılar yakınırlar, ama su-tanrısı Enki -Sümerlerin bilgelik tanrısı da olduğundan onlara yardım edebilecekken- öyle derin uyumaktadır ki onları işitmez. Bunun üzerine annesi, "bütün
Sayfa 140 - KABALCIKitabı okuyor
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.