Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçinizdeki aydınlığı arttırdıkça çöken karanlık yarılıp yok olacak
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Merhabalar Bugün sizlere kalemini keyifle okuduğum bir yazar ile geldim https://1000kitap.com/mayso__ #sis eserini sevmiş #sin eserini dört gözle beklemiştim ve beklediğime değdi bu fantastik yolculukta Meyra karakterimiz ailesinin başına gelenleri Tefken kralı Peder'den intikamını alarak sonlandırmıştı, sinde bu intikam sonucu Mayso'ya dönen Meyra
Sin
SinAyşe Gül · Otantik Kitap · 202412 okunma
Reklam
İnsanın geriye dönüp baktığında, bir eylemi yerine getirirken tamamen özgür olduğu sonucuna varma eğiliminde olmasına dair yapılan psikolojik gözlemler (bu konuya başka bir yerde daha ayrıntılı değinmek niyetindeyim), insanın özgürlük bilincinin, belirli eylemleri gerçekleştirirken hatalı yönde işlediği varsayımını doğrular. Ama aynı psikolojik
İsmet Paşa, Mustafa Kemal Paşa'ya telgraf çekmiş. Demiş ki: "Düşman, binlerce ölüsüyle doldurduğu savaş meydanını silahlarımıza bırakmıştır." Mustafa Kemal Paşa da "Siz orada yalnız düşmanı değil,milletin makus talihini de yendiniz. İstila altındaki topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün en ücra köşelerine kadar zaferinizi kutluyor," diye yazmış. "Ohhh," dedim, "kutlarız tabii!"
Sayfa 61 - Kronik YayıncılıkKitabı okudu
ya arkadaşlar SİZ MANYAK MISINIZ YA geliyo iletimin altına saçma sapan şeyler yazıyor laf ediyor(laf soktuğunu sanıyor) ben cevap verince de saygısız oluyorum,ahlaksız oluyorum,kendimden büyüklerle düzgün konuşmuyorum EVET KARDEŞİM KONUŞMUYORUM DÜZGÜN VAR MI ya mal mısınız anlamadım ki yemin ederim hepsinden bıktım gelip iletimin altına beyin yaşınızı belli eden cümleler yazmayın.Yazanların hepsi de Babannem yaşında insan ciddiye alamıyorum hiçbirini hdjdpwğswz Ama yani doldum
Böyle böyle mi sonunda taş kestin? O zaman mı “Siz gidin, gelmiyorum” dedin ilk kez? Ve bu cümlenin içinden bir daha çıkamadın. Ya da, ne zaman, ters gramerde de olsa aynı kapıya çıkan bir cümle daha kurdun? “Siz kalın, ben gidiyorum. “ Tası tarağı topladın , ayrıldın eğlenceli kalabalıktan?
Reklam
Bu kaçış neyin nesi? Peki ya bu muhafazakarlık? Peki ya bu merhamet? Peki ya bu iyilik? Peki ya bu dürüstlük? Peki ya bu yeniden, yeniden ve yeniden ayağa kalkmalar? Peki ya bu ölüp ölüp dirilmeler? Çünkü biz ahirete iman ederiz, Müslümanız ve biliriz ki hayat bu dünya ile sınırlı değil. Ölümü öldüremiyor, kabir kapısını da kapatamıyoruz. Öyleyse
Hepiniz bir kadınla değil fakat kadın kıyafetine girmiş şiir,musiki, resimle evlenmek istiyorsunuz. Öyle bir şeye katiyen malik olamayacaksınız, hayır. Çünkü öyle bir şey yok. Eğer et ve kemik size yetmiyorsa onlarsız kalmak zorundasınız. Kadınlar etle kemikten kocalara razı oluyorlar ya. Hem de onlardan daha azıyla ki. Siz de et ve kemikten kadınlara razı olmak zorundasınız.
Kumpas davaları olmasaydı!
Kimse tutuklanmasaydı, şu anki amiral ve generallerin kaç tanesi general ve amiral olabilirdi? Ben size söyleyeyim, sadece yüzde lO'u... Asrın iftirası ablmasaydı, iftiraya uğrayanlar tasfiye edilmeseydi, şu anki komuta kademesinin yüzde 90'1 terfi alamayacaktı. Terfi alması gerekenler tasfiye edilince, geriye bunlar kaldı. O halde şu
Sayfa 201 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
Yaratılış mefhumu aslında özgürlük meselesidir. Çünkü insanın özgür olmadığını, (onun içindeki veya dışındaki bir şey tarafından belirlenmiş olup olmadığı fark etmeksizin) eylemlerinin önceden belirlenmiş olduğunu kabul ettiğiniz takdirde, en azından sizin gördüğünüz kadarıyla, dünyayı anlamak ve açıklamak için Tanrı'yı gereksiz addetmeniz mümkündür. Ancak bu varlığın özgür olduğunu kabul eder, sorumluluk verirseniz siz zımnen ya da açıkça Tanrı'yı kabul etmiş olursunuz. Çünkü yalnızca Tanrı, özgür bir varlık yaratabilirdi ve bu özgürlük yalnızca yaratılış eylemi ile saptanabilirdi.
Sayfa 75
Reklam
Garsonun Ünlü Edebiyatçılarla imtihanı
Garsonun Ünlü Edebiyatçılarla İmtihanı "GARSON: Efendim, sizleri burada görmek büyük mutluluk! CEMAL SÜREYA: Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın? GARSON: Anlamadım efendim? CAN YÜCEL: Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun. GARSON:
İnanın bir ailenin sorumluluğunu almak hiç de kolay değil. Dünya tozpembe de değil. Sadece âna göre yaşayamazsınız, geleceğinizi düşünmelisiniz. Hayatınız bir anda değişebilir ve siz zor durumda kalabilirsiniz. Yalnız ya da çaresiz hissedebilirsiniz. Böyle anlarda aileleriniz sığınacağınız tek liman olacak. Onları pervasızca endişelendirip üzerken lütfen durup düşünün çocuklar. Sizin birbiriniz için yapabileceğiniz en büyük şey, iyi bir eğitim alıp kendi ayaklarınızın üzerinde özgürce durmanız olacaktır. Ayrıca her şeyi boş verip beraber kaçmak yerine ailelerinizle güzelce konuşmayı ve onlara güven vermeyi deneyin. Bu çok zor olamaz herhalde?
Sayfa 74 - Ren KitapKitabı okudu
ZITLAR BİRLEŞSELERDİ BİR DAHA ASLA AYRILMAZLARDI...
Geçici huzur ancak, zıddın zıdda dokunmasıyla duyulur. Bunun için siz zamanın çocukları Tanrı'ya şükredin ki, Kutupları ebedî olarak ikiye ayırmıştır...
Sayfa 401 - (Gott, Gemüt und Welt ) -Kutupluluk- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
Bir gün yaşlı bir hekim bana şiddetli depresyonu yüzünden başvurdu. Her şeyden çok sevdiği karısının iki yıl önceki ölümünü atlatmamıştı. Şimdi ben ona nasıl yardımcı olabilirdim? Ona ne demeliydim? Aslında ona herhangi bir şey söylemek yerine karşısına şu soruyu çıkardım: "Siz önce ölseydiniz ve eşiniz sizin ardınızdan hayatta kalmak zorunda olsaydı ne olurdu doktor?" "Onun için korkunç olurdu, kim bilir ne kadar acı çekerdi!" diye yanıtladı. Ardından ben de "Görüyorsunuz ya doktor, o bu acıdan kurtuldu ve onu bundan kurtaran sizsiniz. Elbette hayatta kalanın siz olması ve onun ardından yas tutmanız pahasına." Tek kelime etmeden elimi sıktı ve muayenehanemden sakin bir şekilde ayrıldı. Bazen ıstırap bir anlam, örneğin özveri gibi bir anlam bulduğu anda ıstırap olmaktan çıkar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.