"Çalışma sözcüğünü pek sevmiyorum. İnsan çalışmak zorunda olan tek hayvan ve bence bu dünyanın en saçma şeyi. Diğer hayvanlar sadece yaşayarak hayatlarını sürdürüyor oysa insanlar hayatta kalmak için çalışmak zorunda olduklarını düşündüklerinden deli gibi çalışıyor. İş ne kadar büyük, görev ne kadar zorluysa o kadar harika olduğunu düşünüyorlar. Böyle düşünmeyi bırakıp bolca boş vaktimizin olduğu daha basit ve rahat bir hayat sürmek ne güzel olurdu. Bence tropik kuşaktaki hayvanların hayatı, yani sabah ve akşam yiyecek bir şeyler aramak için dışarı çıkıp öğlen uzun bir istirahat çekmek şahane bir hayat olurdu. Sadece gündelik ihtiyaçlarını doğrudan üretmek üzere çalışsalar, insanlar için de böyle sade bir hayat mümkün olabilir. Böyle bir hayatta, çalışmak da insanların genelde çalışma olarak gördüğü şey değil, sadece yapılması gereken şeyleri yapmaktan ibarettir."
Ah şu zor beğenir insanlar! Onların prensipleri!.. sen de baştan aşağı prensipsin yani... yaylar üzerindeymiş gibi prensiplerinin üzerindesin... kendi iradenle bir şey yapamıyorsun. Bence bir insan iyi mi, prensip bu işte... başka bir şey bilmek istemiyorum.
Reklam
Kriton - Ayrıca bana öyle geliyor ki Sokrates, sen doğru davranmıyorsun: kurtulman mümkünken, kendi kendine ihanet ediyorsun ve düşmanlarının senin başına getirmek için uğraşacakları, hatta seni yok etmek için uğraşmış oldukları şeyleri başına bir an önce getirmek için uğraşıyorsun. Bütün bunların üstüne, bence çocuklarına da ihanet ediyorsun; çünkü onları yetiştirip eğitmek elindeyken bırakıp gidiyorsun; senin yüzünden kim bilir başlarına neler gelecek? Onların da başına, kuşkusuz yetimlerin başlarına gelenler gelecek. Bu bakımdan ya çocuk sahibi olmamalı ya da yetişmeleri ve eğitimleriyle sonuna kadar uğraşmalı. Sense en kolay yolu seçiyorsun bence. Oysa erdemli ve yürekli bir insanın tutacağı yolu seçmek gerekir; hele bütün hayatı boyunca erdemle uğraştığını ileri süren bir insan olarak; şahsen ben, hem senin adına hem de dostların olan bizler adına utanıyorum; herkes sanacak ki, seninle ilgili bütün bu olaylar hep bizim korkaklığımız yüzünden oldu; düşmemesi mümkünken işin mahkemeye düşmesinin, duruşmaların aldığı şeklin ve işin gülünç yanı böylesine bir sonuca varılmasının bizim korkarak geri çekilmemizden ileri geldiğini düşünecekler; şu kadarcık bir yardımımızla bile olabilecekken bizim seni, senin de kendini kurtarmadığını söyleyecekler. Sonuç olarak bunlar hoş şeyler değil Sokrates; ve dikkat et, senin ve bizim için utanç verici de olmasın. Neyse şimdi karar ver, daha fazla düşünmeye zaman yok; şimdiye kadar düşünmüş olmalıydın: yapacak da tek şey var. Çünkü bu gece her şey olup bitmeli.Daha oyalanacak olursak, iş işten geçer. Ne olursa olsun beni dinle, ne diyorsam onu yap.
Sophie gülümsedi ve onun elini tuttu. "Bundan sonra yeni okulumuzda da beraber olacağız." Agatha öfkeyle elini çekti. "Diyelim ki senin zeka seviyene indim ve bütün bunlara inanıyorum. Neden ben Kötülük Okulu'na gidiyormuşum? Neden herkes beni Kötü Kız ilan etti?" Sophie, "Kimse sana kötüsün demiyor, Agatha" diyerek
"Ya enver bey, o ne yapıyor?" diye sordu kumandanımız, "Cemiyete güzel haberler yolluyormuş." Yüzü gölgelenir gibi oldu Mustafa Kemal'in. "Kusura bakma basri ama enver hayal görüyor bence. Olmasını istediklerini hakikat sanıyor. ona kalırsa, italyanları ezdik geçtik. bütün Arap aşiretler bizim yanımızda... Trablus'ta, tobruk'ta, Bingazi'de, Derne'de hatta fizan'ı da kapsayan kendisine bağlı bir islam devleti kuracağından söz ediyor. ama vaziyet hiç de öyle değil. kendi gözlerinizle göreceksiniz zaten. Sayıları yüz bine yaklaşan italyan kuvvetlerinin karşısında mücahit sayımız çok az. silah ve teçhizat açısından bizden üstünler. tamam, sunusiler olmak üzere halk italyanlardan nefret ediyor. zaten tek avantajımız da bu. yani durum hakikaten berbat. fakat dövüşmekten başka da çare yok." Sigarasından bir nefes çektikten sonra ekledi: "Bilmiyorum, belki de burada herkes kendi şerefi için dövüşüyor, herkes kendi vicdanı için..." BİNBAŞI MUSTAFA KEMAL
Ölümü gör gitme... *** Erdoğan giderse halimiz nice olur bilemem ben. Fakat bu soruların cevabını onun ağzından duymadan giderse hakkımı helal etmem ona. Gitme sakın… Ölümü gör daha gitme bir yere... *** Diken yazarı Hayko Bağdat bugünkü köşesinde Erdoğan'ın 'Ben gidersem devlet yıkılır' sözlerini değerlendirdiği bir köşe yazısı kaleme
Diken
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.