Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazze
Güçlü olan medenidir. Zayıf olan barbar. Tarih, yargıç olamaz. Tarih bir memurdur. Kızılderililer işgalcileri hezimete uğratsaydı ne yazarlardı acaba? Medeniyet ve kültür konusunda yarışanlar çoğu zaman katillerin ta kendileri oluyor... Katiller.
Ey insan! Bilir misin neye benzersin?
Ey insan, bu büyük kentte yurttaştın. Üç yıl veya beş yıl fark eder mi? Çünkü onun yasalarına göre herkes eşittir. Seni kentten gönderen bir tiran ya da adaletsiz bir yargıç değildir, seni kentten gönderen ve buraya getiren doğadır, o halde bunda tuhaf olan ne? Bir oyuncunun, onu işe alan yönetici tarafından sahneden alınmasına benzer bu. "Ama ben yalnızca üç perdede oynadım, beşinde değil!" Doğru söylüyorsun, ama yaşamda üç perde bütün oyun anlamına gelebilir. Çünkü her şeyin sonunu belirleyen, seni vaktiyle bir araya getiren ve şimdi de çözülmenden sorumlu olan şeydir. Her ikisinden de sen sorumlu değilsin. Bu yüzden zarafetle ayrıl sahneden, zira seni sahneden alanda da var aynı zarafet.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Öyleyse adamın eyvah ışıdı yüreği eve dönmesine gerekçe bulamıyacak bir daha. Eyvah çattı kaşlarını, ayağa kalktı yargıç elindeki kalemi gülümsüyor, kıracak!
Sayfa 180
Heyhat, terör karşında ne hukuk vardır ne de yargıç! Bir yerde zorbalık egemen oldu mu bir kez, yenik düşüne itiraz hakkı verilmez; orada ilk, aynı zamanda son merci terör olur.
-Sana adil bir ceza verdim... -Adil mi? Adaleti neyle ölçersin sen ey Yargıç? Kim seni kırbaçladı ki, kırbaçlamanın ne olduğunu bilesin? Nasıl oluyor da toprak altında geçireceğim yılları gün ışığında geçirecekmişim gibi parmaklarınla sayabiliyorsun. Sen hiç zindana atıldın mı? Ömrümün kaç baharını benden aldığını biliyor musun? Hiçbir şey bilmiyorsun sen, adil bir insan değilsin sen, çünkü ancak darbe yiyen bilir onun ne olduğunu, darbeyi vuran değil, sadece acı çeken bilir acının ne olduğunu. Kibrin yalnızca suçluları cezalandırmayı biliyor, oysa sensin en büyük suçlu, çünkü ben öfkeliyken aldım insanların canını, tutkumun esiriyken işledim cinayet, oysa sen soğukkanlılıkla alıyorsun hayatımı benden, ellerinin tartmadığı, dehşetini hiç bilmediğin bir ölçüye dayanarak. Adaletin basamaklarından in aşağı ey Yargıç, yaşayan insanların hayatını bitirme sözlerindeki ölümle!
Sayfa 39
Yeryüzünün hiçbir olayı ne acıtır beni bundan böyle ne de kanatır. Bedenim dünya toprağımda olsa da ruhum Gök katlarındadır. Gördüğünüz gölgemdir, aynaya düşmüş yansımalar gibiyim aranızda. Bunun için sizin ateşiniz yakmaz beni, kılıçlarınız kesmez, canım sonsuzluğu tecrübe etmiştir, bitmez. Ne isterseniz yapabilirsiniz bana. Aksa da kan benim değildir, yansa da ten benden değildir. Taşın kanatması, etin yarılması var, acı inkar etmem. Çığlık da atarım biraz sonra; gözümden yaş, bedenimden ter, yaramdan kan da akar besbelli. Ama yananın bedenim olduğunu bilirim. Ruhuma kimse dokunamaz. Onun için beni öldüremezsin. Ölmem çünkü zaten hiç doğmamışım. Çok istiyorsan söyleyeyim, doğmayı becermişim ölmeyi mi beceremeyeceğim? Herkes öldü genç yargıç, bir ben mi ölemeyeceğim?
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Hiç … :D
Kralın istediğini kitabı uydurmaktan kolayı mı var? Ya yasalarda yer bulunur ya da bir yasanın sözleri gereğince yorumlanır. Dine, devlete bağlı bir yargıç için de kralın hakkı bütün halkların üstüne değil midir?
Sayfa 29
Ama hiç kimse bizi kendimizden daha fazla sömüremez, hiç kimse bize kendimizin zarar verdiğinden daha fazla zarar veremez. Bize zarar veren, içimizdeki Yargıç, Kurban ve inanç sistemimizdir. Evet, insanlar annelerinin, babalarının, karılarının, kocalarının kendilerini sömürdüğünü, kullandığını, suiistimal ettiğini söylüyor ama biz bunun çok daha fazlasını kendimize yapıyoruz. İçimizdeki Yargıçtan daha kötü bir yargıç olamaz.
Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.
Sayfa 222
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.