Tohum ve toprak, görünürde masum imgeler ama çok güçlü anlamlar içeriyorlar: Birbirlerine doğal olarak uyumlu gibi görünseler de kategorik olarak
farklılar, hiyerarşik bir sıralanışları var ve onlara biçilen değerler de farklı. Erkekler tohumları ile yaratıcı yaşam kıvılcımını ve çocuğun temel kimliğini sağlıyor gibi görünüyorlar; kadınlar ise tıpkı toprak gibi bunu besleyici malzeme ile destekliyorlar. Bu, Batı'da döllenmeye ilişkin olarak binlerce yıldır devam eden yaygın bir halk inancıdır.
İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Ancak yaşam kırılgandır.
Sayfa 23Kitabı okuyor
Epikür, muhtaç olduğunu düşündüğü şeyleri sınamayı ve böylelikle ,bunlardan hangileri yokken de yaşayabildiğini saptamayı hedefler. Epikür'ün fark ettiği şudur: Genel itibariyle bir şeyi elde etmek için sıkı çalışırız çünkü o şey olmazsa perişan olacağımızı sanırız. Problem şudur: Bazı şeyler olmadan da gayet güzel yaşayıp gidebiliriz fakat onlarsız yaşamayı denemediğimiz sürece bunların neler olduğunu bilemeyiz.
Sayfa 103
Stoacı felsefe ,elimizde her ne varsa onunla tatmin olmayı öğretmesinin yanında hayatta belli başlı şeylerin peşinde koşmamızı de öğütler. Örneğin daha iyi insanlar olmaya (eski çağlarda kullanılan anlamıyla erdemli birer insan olmaya) gayret etmelidir. Toplumsal ödevlerimizi yerine getirmek için canla başla çalışmamız gerekir.
Sayfa 101
Dişçiye gitmek
Gönülsüz ve sıradan olanlarımız için ise Bismark’ın şu sözleri geçerli olabilir: “Yaşam, bir dişçiye gitmeye benzer. Her an, daha kötüsünün henüz yaşanmadığına inanırsınız, oysa zaten yaşanmış bitmiştir.”
"İlkgençlik yıllarında bir araya gelmiş arkadaşlar nasıl birbirlerini severlerse onlar da karakterleri ve zevkleri farklı olsa da birbirlerini severlerdi. Ama farklı iş alanlarını seçen insanlar arasında sık sık olduğu gibi, biri diğerinin işini düşünüp onun iş yapma biçimini doğru görse de içten içe o işten nefret ederdi. Herkese kendi yaşam biçimi en doğrusu, arkadaşınınki ise bir hayalden ibaret gelirdi."
Yaşam, annesiyle babasının, öğretmenlerinin ve papazların söylediği gibi sakin, sevecen, hep güzel bir olay değildi. Karanlıktı o... Hem de çok mükemmel bir karanlıktı yaşam!
Sayfa 435 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Para=maddi ; zenginlik= manevi
Servetin her aşaması yeni bir yaşam biçimi gerektirmelidir, kültürde ve insan sevisinde.
Ötesi paralılıktır, zenginlik değil.
İçimde gelecek zamanların korkusu var.Ürkek bakıyorum saatlere.Vakit sende duruyor.
Varsayalım ki ölmüşsün.
Varsayalım ki yaşıyorsun.
Ne fark eder?
Ne fark eder ki,yaşam ile ölümün arasındaki tüm perdelerin kalktığı bir yerde?
Sayfa 35Kitabı okuyor
*~●｡｡Romantizmin temel hatası, arzularımızı ihtiyaçlarımızla karıştırmasıdır. Yaşamımızı korumak ve sürdürmek için hepimizin temel ihtiyaçları vardır. Hepimiz mükemmel bir yaşam, tam mutluluk, düşlerimizi gerçekleştirmek isteriz ve...
Sayfa 59 - Ayrıntı Yayınları Çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor
