Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnızca karanlıkta ağaçları belirli kılan bu hafif aydınlığı görürken yuvarlak yeryüzünde, bu büyük kentin son evine gelir gibiyim. Yuvarlak tepenin gerisi bir dünya işte. İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor her şeyi. Doğanları. Ölenleri. Öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor herşeyi. Doğanları. Ölenleri. Öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
Reklam
Yuvarlak tepenin gerisi bir dünya işte. İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor her şeyi. Doğanları. Ölenleri. Öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
Ahlak kavramını dışlayan sistemin "bilimsel" olduğu ileri sü- rüldü. Hatta "ahlak, ekonomide işlem maliyetini artırır" tezi savu nuldu. "Yardım etmek parayı paylaşmaktır, kişiyi tembelliğe iter" denildi. "Yoksul gözetmek doğal ayıklanmaya uymaz. Hakkını aramayana, kendini savunamayana yardım gerekmez. Varlıkların yaşam kavgası vardır. Alçakgönüllü olmak yetersizlik işaretidir"
Saatler geçiyor kimisi gelen servise binip giderken kimileri beklemeye devam ediyordu. Gidenlerin yerleri asla boş kalmıyor, bir başkası hemen sırasını alıyordu. Yaşam telaşı, ekmek kavgası böylelikle başlamış olurdu bu insanlar için.
Yalnızca karanlıkta ağaçları belirli kılan bu hafif aydınlığı görürken yuvarlak yeryüzünde, bu büyük kentin son evine gelir gibiyim. Yuvarlak tepenin gerisi bir dünya işte. İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor herşeyi. Doğanları. Ölenleri. Öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yazarın hayalgücü gerçekten muazzam. Yaratmış olduğu Dünya'da iki tane halkın hem birbirlerine hem de ortak bir düşmana karşı vermiş oldukları mücadeleyi anlatıyor. Kendilerine özgü yetenekleriyle gezegenin yabancısı olan Alterralılar ve kendi halkından başka bir halka güvenmeyen Tevarlılar. Ortak bir amaç için birleşecek olan bu iki halkın yaşam kavgası ve imkansız olan bir aşkın hikayesi.
Sürgün Gezegeni
Sürgün GezegeniUrsula K. Le Guin · İthaki Yayınları · 20163,869 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Jack London-The Call Of the Wild
Eser incelemesine geçmeden önce Jack London’ ın hayatının ve deneyimlerinin kendi eserleri üzerinde etkisi olduğu bilinmelidir. Aslında ilk olarak Realizm akımının kurucularından biri olduğunu söylemek gerekir. Çünkü her yazarın eseri, savunduğu akıma göre şekillenmektedir bir bakıma. Bu açıdan bakıldığında yazarın insan ve doğa ilişkilerini ele
The Call of the Wild
The Call of the WildJack London · HarperCollins · 201132,2bin okunma
romain gary, onca yoksulluk varken adlı kitabında, orospular kendilerini kıçlarıyla savunan varlıklardır diyordu ve haklıydı, çünkü yalnızca onlar bu iğrenç yaşam kavgası içinde etin değerini içeriden ve dışarıdan bilip, paha biçebiliyor.
İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor herşeyi.Doğanları, ölenleri, öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
Reklam
Irmaklar aktı yılın dört mevsimi kendi içinde değişikliklere uğrayarak değişti. Zamanın inanılmaz sabrı ve paranın da ondan aşağı kalır yanı olmaması bu topraklarda insanlar dışında değişmeyen unsurlardır. Her çağda insanoğlu bir şeyler alıp satmıştır. Her çağın kendine özgü bir parası olmuştur, her krallığın da alışveriş yapan bir halkı olmuştur, değiş tokuş edilen metal paralar isportu ve bir çiçek kokusu gibi uçucudur. Para sanki yerinde durmayı bilmeyen bir kuş gibidir, uçar gider,geri döner ve yine döner ama asla yerinde durmaz. Onun olduğu yer bir gökyüzüdür azizlerin adlarını değiştirdiği. Burada sabit aolan tek şey arazidir. İri memeleri olan bir annedir para, birçok ağızlıyı besler. Beraberinde, yüzyıllardan beri duymaya alışık olduğumuz yaşam kavgası gelir, yani ağzı en büyük olan, bir küçüğünden memeyi kapmaya çalışır,gerek miras gerek anlaşma gerekse ki şüphesiz en acısı, cinayet yoluyla. Bu zamanlara gelmek yüzyıllar aldı, başka yüzyıllar tüketinceye kadar da bunun süreceğiden kim şüphe duyabilir.
Yüksek bir sosyal statüye sahip kişilere, çoğu zaman diğerleri arasındaki en düşük seviyeye inmek "sınıf atlayanlar"a oranla daha doğal görünür. Çünkü eski yaşamından daha yükseğine kendi koşulları ile yükselmiş herkes sınıf atlamış demektir. Bu nedenle sınıf atlamış kişilerde, çoğunlukla giriştikleri yaşam kavgası sonunda, geride bırakmış oldukları talihsiz insanlara karşı her türlü acıma duygusu körelir.
Sayfa 23
"İri memeleri olan bir annedir para, birçok koca ağızlıyı besler. Beraberinde, yüzyıllardan beri duymaya alışık olduğumuz yaşam kavgası gelir, yani ağzı en büyük olan, bir küçüğünden memeyi kapmaya çalışır, gerek miras gerek anlaşma gerekse ki şüphesiz en acısı, cinayet yoluyla. Bu zamanlara gelmek yüzyıllar aldı, başka yüzyıllar tüketinceye kadar da bunun süreceğinden kim şüphe duyabilir."
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İster bizim kentimiz, ister dünyanın herhangi bir kenti olsun! Burası da içeriyor herşeyi. Doğanları. Ölenleri. Öldürenleri. Yaşam kavgası verenleri.
Sesimi Duyan Var mı?
Sahi siz duydunuz mu sustuklarımızı? Hayat devam ediyor… mu gerçekten? Birinci yıl… Bir yıl 365 gün müydü? Peki neden ben 365 yıl geçmiş gibi ama aynı zamanda da bir saniye bile geçmemiş gibi hissediyorum? Bir daha gökyüzünü, güneşi, denizi, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi, artık her şeyin bittiğini düşünüp yaşamdan koptuğunuzu hissettiniz mi?
814 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.