"Hakikaten hiçbir şey göründüğü gibi değil. İyi bildiğini düşündüğün hikayenin bile en önemli yerinden habersizsin işte.."
Dönüş'ün yazdıkları.. onun gözünden yaşanmışlıklar ve gerçekler.. Türkan'ın her şeyden uzakta yaşadığı bir hayat..yalnız geçen yılları.. Derya'nın agresifliği ve onu bekleyen bambaşka bir hayat..
Mesut'un sandığı.. Dönüş'ün yeniden kavuşturucu gücü..
Dizideki karakterlere hakim olduğum için kitabı okurken gözümde canlandılar. Tabi dizi ile kitabı arasında ortak noktalar olduğu kadar farklılıklar da var.
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,4bin okunma
Herkese merhaba . Bugün size hayat tecrübesinin kalem bulmuş hali olan Her Şey Hakkında Hiçbir Şey kitabını yorumlamaya geldim :
"Her şey içindeki gizli özne SEN isen Hiçbir şey içindeki gizli özne de BENİM."
Hayatınızın şifresi nedir?
Kaderimizi mi yaşıyoruz yoksa yaşadıklarımızı kadere mi bağlıyoruz?
Güzel şeyler için, güzel
Kitap kendine öyle bir bağlıyor ki anlatamam. Aslında kitaptan ziyade içindeki yaşanmışlıklar insanı bağlıyor. Zamanında gerçekleşmeyen çocukluk hayalleri, hevesleri 6 çocuğun kalbini acıtsa da bulundukları zamanda o çocukluk hayallerini gerçekleştirdikleri mutluluğu en güzel şekilde hissettiriyor bize. Aynı zamanda ihanetler, yalanlar, sırlar ve gerçekler. Bir insanı geçmisiyle yargılamanın yanlış olduğunu, insanları o yaşanmışlıklarıyla kabul etmeyi öğrenmekı söylediklerinden ziyade gözlerindeki ve yüreğindeki derin anlamı ve masumiyeti görmeliyiz. Her insanın içinde minik bir çocuk yatar ve o çocuk hiçbir zaman ölmez, her zaman yaşar. Bazı durumlarda hayattan nefret eder bazen acı çeker bazen ise içinde hiç geçmeyen bir ukte vardır. Önemli olan onu geçirecek yaralarını saracak ve seni çocukluğuyla kabul edecek biriyle karşılaşmak. Ve bu 6 büyük insan ama aynı zamanda 6 güzel çocuk birlikteliğin sevginin ve güvenin bağlılığın en güzel halini bizlere gösterdi. Devamında olacakları çok merak ediyorum...
“Hakikaten hiçbir şey göründüğü gibi değil. İyi bildiğini düşündüğün hikayenin bile en önemli yerinden habersizsin işte..”
Dönüş’ün yazdıkları.. onun gözünden yaşanmışlıklar ve gerçekler..
Türkan’ın her şeyden uzakta yaşadığı bir hayat..yalnız geçen yılları..
Derya’nın agresifliği ve onu bekleyen bambaşka bir hayat..
Mesut’un sandığı..
Dönüş’ün yeniden kavuşturucu gücü..
Dizideki karakterlere hakim olduğum için kitabı okurken gözümde canlandılar. Tabi dizi ile kitabı arasında ortak noktalar olduğu kadar farklılıklar da var. Kitapta Türkan’ın yaşadığı olayları daha detaylı anlatılmasını bekliyordum o benim için hayal kırıklığı oldu. Kitabın sonu çok hoş bitti.
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,4bin okunma
.......
O, sözüne "Oku" diye başladığındandır kitaplara sevdamız ...
Canım kâri, sen varsın biliyorum. Çok uzak bir şehirde belki ya da bir defa yüzünü görmek ihtimalim hiç olmasa da ve hiç tanımayacak olsak da birbirimizi ben yine de senin var olduğunu ve bir yerlerde hayalime ortak olduğunu, dualarıma amin dercesine yazdıklarımı okuduğunu biliyorum. Zira bence yazmak da dua etmek gibi....
.
.
Kitap bilip de bilmemezlikten görüp de görmemezlikten, duyup da duymamazlıktan geldiğimiz olayları ele almis..
Ve yazar kitabında karşısında siz varmışsınız gibi size hitap eder gibi anlatıyor anlattıklarını Bir nevi dertleşme, bazı durumlar için zelzenişler, üzüntüsünü dile getiriyor çoğu satırda...
Vatan millet sevgisini, günümüz şartlarında da devam eden savaşın soğuk ve acı yüzünü, çaresizlikleri, bu gerçek karşısında duyarsız kalışı anlatıyor...
Ülkemize dair, hatta sadece ülkemiz değil tüm dünyaya dair bazı gerçekleri gün yüzüne öyle çıkarmış ki, okurken satırları kendimizi ya da insanlığı sorguluyorsunuz,
Şahane bir anlatım ve asla kurgu değil anlatılanlar yaşanmışliklar, ne yazikki hepside acı gerçekler.
Ben kitap hakkında buraya ne yazarsam yazayım yetersiz kalacaktır, kesinlikle okunması ve yüzleşilmesi gereken gerçekler...
Popüler kitaplara genel bir ön yargım var. Bu pek değişmez hatta çok zamanda bundan memnunum çünkü okuduğumda hayal kırıklığına uğradığım bir çok kitap örneği mevcut.
Serenad içinde uzun zaman düşündüm. Okusam mı yoksa popülerite etkisi mi diye. Velhasıl en son okumaya karar kıldım.
Ana karakterin kadın olduğu bir romanı okumayalı çokça zaman
Batı ve doğu, kuzey ve güney. Hem kökenini inkar etmemek ama kabul edememek hem başka kültürün bir parçası olmaya çalışmak ama bu kültürüde benimseyememek.. Mustafa Said. Sudan' da başlayıp, İngiltere'de devam eden ve sonunda gene Sudan'da biten bir hikaye. Hikaye!!!! Aslında tam olarak gerçekler. Toplumlar arasındaki farklılıklar, kimlik arayışı, bir yere ait olma çabası, sömürgecilik, gelenekler, kadının söz hakkı olmayışı, erkek üstünlüğü......
Akıcı bir dil. Hiç çekinmeden, korkmadan, maddi bir beklenti olmadan kaleme alınmış, yaşanmışlıklar.
Afgan Fransız Yazar ve Film Yapımcısı..
"günümüz Afgan sanatının en önemli temsilcilerinden biridir.
Atiq Rahimi
Dili açık duru, Yasanmışlıklar
Acı gercekler, okunası bir bırkitap
Şeriat kurallarının ağıır olduğu bir yer Afganistan
Hikayemiz
Resul'ün başına gelenler, çağı yakalayamayan her toplumda yaşanabilecek bir insanlık dramıdır.. Yapmak istediklerimiz yapamadıklarımızın ardında bovalayonca hissettiğim tamda bu işte,
"Kendi pişmanlıklarıma yem olmak, bir suçluluk çukurunda kararmak ve sonunda zindanlara düşmek..."
Yapmak istediklerimiz yapamadıklarımızın ardında bovalayonca hissettiğim tamda bu işte,
"Kendi pişmanlıklarıma yem olmak, bir suçluluk çukurunda kararmak ve sonunda zindanlara düşmek..."
"Rahimi'nin, yasamın bittiği şeriat kurallarının ağıır olduğu rvatanı Afganistan'ı, suçun olduğu , vicdanı azabını ve cezayı sorgulandığı bir tür Afgan Suç ve Ceza'sı. Roman, aklın terk ettiği, tanrının çok fazla hissedilen varlığının bir süre sonra tanrısızlığa dönüştüğü çağdaş Afganistan'ı da, iyilik ve kötülük kavramlarını da sorgulayan ve Rus edebiyatından izler taşıyan bir yapıt."
" iyilik neydi"?
Yalan olmasını dilediğiniz gerçekler olurdu bazen.İçinizi parçalara ayıran ve hiçbir zaman yok olmayacağını bildiğiniz can yakıcı yaşanmışlıklar olurdu.
#OkudumBitti
#KitapYorumum
#AnneFrankınHatiraDefteri 359 sy
Aynı tanrının çocuklarıysak
Aynı göğün altında,
Aynı toprağın üstünde yaşıyorsak
Ve aynı havayı soluyorsak
Ask neydi ? Kalbinde ,beyninde ,ruhunda bitmiyordu bir türlü .Terk edilmesine rağmen onunla yaşıyordu her anını .Söküp atamıyordu O'nu içinden .
Dilsiz bir sevda çıktı karşısına ama unutup sevebilir miydi ?
Rüyálarındaki adama aşık olmuştu oysa dilsiz sevda .O adam ise başka birine ..Tanrı göndermişti herhalde onları birbirine .Mutluluğu az da olsa birlikte tattılar ama üç kişi olarak .Kadın ,erkek ve kalbindeki ...Bir de kızları olmuştu Adı kalbindeki isimdi erkeğin .Kısa sürdü mutlulukları .
Terk eden sevgili unutmuş muydu ? dersiniz Ömürlerinin son demlerinde ,hastane odalarında ortaya çıkan gerçekler ,yaşanmışlıklar kimlerin hayatını etkileyecekti ? Onlar aşklarını içinde yaşamıştı ama bu aşkın gerçeğini yaşayacak olanlar sevdayı anne ve babasından öğrenmişti .
Öyle bir akıcılık ve içsellikle yazılmıştı ki bir çırpıda okudum Karakterlerin ismi yoktu ,belki yazarımız
feride aliyeva bunu yaşanıp bitmeyen tüm sevdalılar için yazmıştır sanırım
Sizin de yaşanmış veya yaşanacak sevdalarınız mutlaka olacaktır .Siz son nefesinize kadar içinizde yaşatır mıydınız ?
Böyle bir aşk hikayesi herkes tarafından okunmalı .Aşkla ,sevgiyle kalın
İşyeri hekimim hediye etmişti, seversin enteresan bir kitap dedi. Kitap baştan sona röportaj diyaloglarından oluşuyor. İbrahim'in kaybolması ile ilgili ama röportaj soruları yok, sadece cevaplar var. Ve ilginçtir ki okurken roman okusam ancak bu kadar merakla ve ilgiyle okurum diyebilirim. Baştan sona satır satır ayrı ayrı yaşanmışlıklar, gerçekten olup, sümen altı yapılan durumlar, aile baskısı, imkansızlıklar sonucunda gelişen durumlar, doğru bilinen yanlışlar, yanlış bilinen gerçekler. 207 sayfa aktı gitti. Üstelik anlatılan hikâyenin gerçekten yaşanmış olma olasılığı çok yüksek deniliyor ki bu da kitabı daha bi okunası yapıyor. Beğendim ben, tavsiye edeceğim güzel bir kitap. İlk defa okuduğum bir yazar, ama sanırım fırsat buldukça diğer kitaplarını da okumak istiyorum.