"Ömrümüz ortalama 65 yıl olgun ve enerjik geçireceğimiz tahmini 25/40 yaş arası sonrası bayır aşağı mantıklı yaşanabilecek sadece 15 sene bu yıllar için çok fazla insanların dediklerini ciddiye alıyor ve kendi hayatımızı yaşayamıyoruz. Bu hayatta seviyorum , özlüyorum , rica ederim , özür dilerim sanki yasak kelime , gerçekten herkes bastırılmış duygularla yaşıyor. Seviyorsanız söyleyin, özlediyseniz arayın , iş kurmakmı istiyorsunuz? Kurun , çünkü hayata bir kere geliyorsununuz".
"Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz?
Sayfa 85 - Telos YayınlarıKitabı okudu
Çoğumuz mutlu değiliz çünkü istediğimiz hayatı yaşayamıyoruz ve bununla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz. Nasıl üstesinden geleceğimizi bilmiyoruz.
Yaşamıyoruz. Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz. Mendilimiz, gömleğimiz, potinlerimiz kadar yaşamıyoruz. (Hızla dönüp masasını gösterir.) Bir sigara kâğıdını şu masaya koy, üstüne bir taş bırak, kapılan kapa ve git! Üçyüz sene sonra gel, yerinde bulursun. Belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o. Bir sigara kâğıdı kadar yaşayamıyoruz. Kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum! Kulak ver, sen de duyarsın Toprak altında, milyarlarca kurdun, çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyarlarca ipek böceği gibi, milyarlarca ölüyü yediğini duyuyorum. (Çılgın) Ölüler! Gözsüz kulaksız kurtların içtiği köpüklü şampanya damlaları! Tozun toprağın mezeleri! Korkunç bir saklambacın korkunç oyuncuları. Kurtarın beni ebedilikten! Öldüm sizi araya araya... Kurtarın beni düşünmekten!
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz ?
Niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz?
Ah! Dünya, dünya! Onurlu ve görkemli olmaya layık bir sen varsın, oysa biz ölümlüler, birbirimizi alçatmadan yaşayamıyoruz.
Sayfa 120Kitabı okudu
"Günlük çalışmalarını yürüten polisler, der Vrij, asık yüzlü ve işbirliğine yanaşmayan kişilerin muhtemelen yalan söylediğini farz ederler. Ama onun yaptığı araştırma, bir yalancının, kendisine inanılmayacağı kaygısı taşımasından dolayı dürüst olanlara nazaran sorgu sırasında daha yardımsever bir tutum takınma eğilimli olduğunu ortaya koydu."
Sayfa 84Kitabı okudu
"Yalanın birçok çocuk için bir soruna dönüşmemesi, onlara bunun yanlış bir şey olduğu ve bırakmaları gerektiğinin tembih edilmesi sonucunda değildir. Ne zaman doğru ne zaman yalan söyleneceğine ilişkin yazılı olmayan toplumsal kuralları öğrenirler. Ebeveynler oyunun kurallarını öğrenmelerinde çocuklara yardımcı olabilir, ama çocukların kendilerine güvenildiğini hissetmelerine izin vermeleri kaydıyla. Birçok cocuğun yalanı başkalarını yönlendirmekten ziyade, utanç verici bir durumdan kaçınmak ya da beladan uzak kalmak amaçlıdır ve bu hilelerin ağır şekilde cezalandırılması çocuğun bir yalan döngüsüne kapılmasına yol açabilir."
Sayfa 49Kitabı okudu
"Toronto Üniversitesi profesörü ve Çocuk Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Kang Lee, 'Yalancıyı yakalamak için en uygun dönem sekiz yaş öncesidir' diyor. Yedi yaşından sonra yalan söyleme alışkanlığını hâlâ devam ettiren bir çocuk muhtemelen sonraki yıllarda, hatta yetişkinliğinde de bu huyunu sürdürecektir; artık müptela olmuştur."
Sayfa 43Kitabı okudu
"Kötü yalancının tanımı şudur: Diğer kişinin aklından geçene dair iyi bir tahmin yürütemeyip de yalan söyleyen kişi (birinin, yalan olduğu gülünç şekilde apaçık ortada olan bir şey söylediğine tanık olduğunuz bir anı hatırlamaya çalışın, neyi kastettiğimi anlarsınız). En iyi yalancılar insan davranışlarını en iyi şekilde okumaya eğilimli kişilerdir."
Sayfa 39Kitabı okudu
"Çocuklarda bu ilk yıllarda olmayan, henüz akıl bile edemedikleri şeyse inançlardır. Üç yaşındaki bir çocuk çikolatanın dolapta olduğuna inanabilir, ama bunun bir inanç olduğunu kavrayamaz yani, diğer insanların başka bir inancı olabileceğini. Çok küçük yaştaki çocuklar için, onların zihninden geçenle aynıdır; yürüme dönemindeki çocukların bazen size yaklaşıp detaylı şekilde, hiç duymadığınız bir TV programından bahsetmeye başlaması bundandır. Çocuğun, diğer insanların kendi zihinleri olduğunu keşfetmesi, 3 ya da 4 yaşından önce gerçekleşmez."
Sayfa 35Kitabı okudu
Pek Âlâ konuşmak istemiyorum Islamı tam anlamıyla yaşayamıyoruz
Ah bu kadınlar! Erkekleri birbirlerine düşürmekten başka bir işe yaramazlar. Üstelik onlarsız yaşayamıyoruz!..
Yaşamıyoruz. Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz. Mendilimiz, gömleğimiz, potinlerimiz kadar yaşamıyoruz. Bir sigara kâğıdını şu masaya koy, üstüne bir taş bırak, kapılan kapa ve git! Üçyüz sene sonra gel, yerinde bulursun. Belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o. Bir sigara kâğıdı kadar yaşayamıyoruz. Kefenimizden evvel çürüyoruz.
"Neden birbirimizi parçalanmadan bu yumurta kabugundan geminin içinde birlikte yaşayamıyoruz? Neden sürekli birbirimizi kontrol etmeye çalışmak, birbirimize yalan söylemek , birbirimize zarar vermek zorundayız?"
Sayfa 475Kitabı okudu
