Böbürlenme ey fâni!
Lain Şeytanın işini alırsan elinden
Ömrünce hamallık yaparsın kibrine.
Zalim olup düşmezsin;
Mazlumun dilinden..
Gitmeye geldiğimiz bu dünyada;
Biz mihmanız,
Dünya mihmandar.
İnsan, hiçbir şeye karşı ilgisi, hiçbir şeyden umudu kalmayınca, hayatın her gün değişmeyen tekrarı altında ezilir.
"Ölüm çok da önemli değilmiş diye düşündü Emma. Uyuyacağım ve her şey bitecek.."
Onun sandığına göre aşk, şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı altüst eden,
Hepimizin içinde bir konunun verdiği huzursuzluk, bir korku vardır değil mi. ? Bazılarımız tehdit edilmiştir ailesiyle, bazılarımız yasak aşk yaşamıştır, kimileri devlete kaşık atmıştır vs vs. Bu liste uzar gider. Ama öyle bir dönem olur ki
Bi kapı zili çaldığında
Evde ansızın çalan telefonda.
Yüksek sesle tartışma yaşanan bir ortamda
Bu korku bizi tetikler. Kalp atışımız değişir, daha çok yutkunur, bayılacak gibi oluruz.
Bu duyguları yaşıyorsak yanlış şeyler yaptığımız ortadadır. Çünkü doğru yolun korkusu olmaz.
Peki bu yanlış yolda sırf bu duyguları yaşayıp gerçeği görelim diye eşiniz ya da sevdiğiniz biri tarafından bir oyuna gelseniz ?
Korku insanı öldürür dostlarım. Yanlışlarınız varsa tartıp bir an önce onları çiçeklendirmelisiniz. Çünkü hayat korkularla yaşanmıyor.
Bu kitabı okuyunca daha iyi anlayacağınıza eminim
Aynı kağıdın arka ve ön yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen. (Aziz Nesin)
Kendimi yokluyorum, sefaletin içinden çekip çıkarmaya çalıştığım bir anlam var. Bulmanın gözle görülemediği, elle tutulamadığı nitelikler barındıran. Sadece hislerin yürürlükte olduğu, kanunların geçersiz olduğu bir ülkenin vatandaşı
Ah aşk! Sen nasıl bir baş belasısınNe senle oluyor ne sensiz. En güzel anların mimarı olduğun gibi, en büyük acıların, kalp kırıklıklarının da sebebisin. Her aşk güzel başlıyor. Mutlu olmak istiyor herkes. Ama bazen, ki bana sorarsanız çoğu kez, nihayetinde içinizi yakan bir acı son. Hadi abarttın diyenlere de hüsran yine hüsran diyeyim
Serap
Harika bir Askeri kurgu ile geldim size. Kitabın sayfasını açar açmaz çekiliyorsunuz içine. Çok üzüldüğüm hatta nefesimin kesildiği anlar dahi oldu diyebilirim. Nefesimin kesildiği kadar kahkaha attım bu kitapta. Kitaptaki bütün karakterlerle oturup sohbet ettim sanki o derece özellikle Melih olaylara dahil olduktan sonra ipin ucu koptu. Gel
Evet uzun zamandır okunmak için rafımda bekleyen, hatta kısa bir vakit önce başlayıp -birtakım telaşlardan- yarım bıraktığım ve nihayet okuyabildiğim bir eserle geldim sizlere. Özgür Doğan'ın okuduğum ilk eseri #çünküdeccalinsanoğlununtakendiydi . Açıkçası ilk kez okuduğum yazarlara karşı önyargılı olmam ama beklentiyi de yüksek tutmam,
Birine ikinci şansı vermek konusunda ne düşünüyorsunuz? Denenmiş bir şeyi denemeye gerek var mı yoksa aklımızda kalacağına yaşayıp mı görelim dersiniz?
İLAHİ KOMEDYA / DANTE ALIGHIERI - İNCELEME
Bir eseri değerli kılan nedir? Daha doğrusu, klasikler neden okunmalıdır? Bu soruya tanımlarla cevap verebilir miyiz? Deneyebiliriz belki.
Onları okuyan ve seven için zenginlik oluşturan kitaplara klasik denir diyebiliriz. Tohumunu atıp eser olarak kendini unutturmak: İşte klasik eserler bu spesifik güce
Allahü Teala kötüyü yarattı ki iyinin ne olduğunu görelim. İmtihanımız budur.
Yüce Allah bizi imanla yaşayıp imanla ona kavuşanlardan eylesin.
🎬 Siccin 2
Acının miladıyla başlayan bir hikayedir bu
yaşayıp gelmişiz ormanlar gibi yanarak
her dönemeçte uğultulu uçurumlar
her şafakta uzun uzun kurt ulumaları
Ey masalcı
otur şu geyik postuna
ve anlat şimdi bütün bunları
Önce yaşadıklarımızı koy ortaya
hatamızı ve sevabımızı anlat
görelim nelere kahretmişiz bunca zaman
nelere göğüs germişiz görelim bir bir
bedeli ödenmiş midir şafağın, bilelim
yaşamak
yeni acılara sürgün etse de bizi
Hayatımız göründüğü kadar basit değil
ama anlaşılmaz gibi de değil öyle
çoğunu unuttuk belki şimdiden
belki bitti birtakım bekleyişler
umutlar da bitti bir zaman, sevgiler de
ama unutmayalım
zulüm de biter hayatımızda