Denizcilik ile ilgili kitapların yeri bende her zaman ayrı olmuştur.Benim için hep torpilli sınıfına girerler. Ama bazı eserler var ki yazarına Pulitzer ödülü ve daha ileride de Nobel Ödülü kazandıran, onlar gerçekten de torpili hak etmeden en üst seviye sınıfından giriş yapıyorlar listeme.İşte bu kitap da onlardan birisi oldu benim için.
"Demişti ki şifacı kadın: Bir gün hayatının içine işleyen desenleri karardığında ve renkleri solduğunda, içindeki her şey dışarı çıkmak ister gibi seni sıktığında; bir bahar mevsimi toprağa hafifçe düşen yağmuru seyret, ölümü değil, dünyanın bir yerinde yeniden ve yeniden doğan yaşamı hatırla . Ve bir de bu sözlerimi."
Merhaba
"Talih çok değişik biçimlerde çıkar insanın karşısına, kim tanıyabilir onu?"
"Her şeyi ihtiyardı balıkçının-yenilgi nedir bilmeyen, neşeli, deniz rengi gözlerinden başka. "
Santiago; yalnız ve yoksul yaşlı bir adamdı. Yaşlı ama güçlüydü gerçi. Hayatın, yeni bir günün ona getireceklerine dair hep iyi umutları vardı.
Öncelikle kitabı beğendim ve etkilendim. Yahudi soy kırımı ile ilgili bu güne kadar bir çok film izlememe rağmen kitabını okumak bana göre bir parça daha zordu. Bu yüzden bu kadar uzun sürede tamamlayabildim. Çünkü bu ve benzeri insanlık dışı olayları okurken yer yer sinirleri bozuluyor insanın. Yazar gerçekten soykırımdan kurtulan iki kişinin torunu olarak mirası gereği onların mücadelesini onurlandırmak için yazmış bu kitabı.
Kitapta 2.Dünya Savaşı sırasında çocuklukları beraber geçmiş ve büyüdükçe bu arkadaşlıkları çok güzel bir aşka dönmüş Matilda ve Hans’ın hikayesi. Matilda Alman, Hans ise Yahudi ırkından. Kitap, sadece Naziler tarafından, toplatılmak, hapsolmak, gaz odalarında öldürülmek, ve yakılmak gibi bir alın yazısını yaşayan yahudileri anlatmamış. Aynı zamanda ortaya bir de aşk hikayesi katarak, kitabı bana göre daha okunabilir bir hikayeye çevirmiş. İnsanlık tarihinin dönüm noktalarından birini film tadında yazarak daha geniş bir kitleye hitap etmiş bence...
İyi okumalar.
Hər zaman psixoloji romanları oxumağı çox sevmişəm. Ancaq bu kitabı oxuduğum digər psixoloji romanlardan fərqləndirən bir çox xüsusiyyətlər var. Sigmund Freud, Yalom kimi psixoloqların qələmə aldığı mövzular bizim cəmiyyətimizdəki psixoloji problemlərlə o qədər də uyğunlaşmır. Türk həyat tərzinin, düşüncə tərzinin bizə daha yaxın olmasından
YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriyle tanıştırmak istiyorum sizi bugün. Çünkü bu kitabın içinde neredeyse her şey var. O halde neden
Deli Kür daha fazla okunmasın?
Şimdiye kadar Azerbaycan edebiyatında