İslâm ve Müslüman
Atasoy Müftüoğlu, 1980’li yılların başlarında İsmail Râci el-Farukî ile tanış olduğu ve kitabın sunuş başlığını hazırlamıştır. Modern Cağda İslâm hakkında çalışmalarıyla tanınan Müftüoğlu, “Niçin İslâm?” kitabı şöyle değerlendirir: Müftüoğlu çağımızın algı dünyasını -sömürgeci bilginin nesnesi- olarak telaffuz eder.
Şengüzel Şen / Saplantılı
İlişkilerdeki sevgi ve ilgi eksikliğinin psikolojik sorunlara yol açtığını ve bazen sonuçlarının çok ağır olabileceğini gösteren bir kitap #Saplantılı. Kitaptaki ana karakterimiz olan Yasemin’in hayatının anlatıldığı bundan önce iki kitap daha varmış. Bilmeden son kitapla başladım ama eksiklik hissetmedim.
Otuz altı yaşında, kimya mühendisi olan bir kadın Yasemin. İlk kocasından aldatıldığı için ayrılmış. Şimdi ise aynı işyerinde çalıştığı Selim ile evlenmek üzere. Arka arkaya yaşadığı akılalmaz olaylar, çevresine kuşkuyla bakmasına sebep oluyor. Sonuçta kimse durduk yere ezilme tehlikesi ya da bineceği asansörün halatının kopması gibi şeyler yaşamamaktadır. Birgün kapısına bırakılan siyah bir kutunun içindeki kanlı beyaz güller, soluğu poliste almasına sebep oluyor. Birisi onun zarar görmesinİ hatta ölmesini istiyordur. Peki ama kim ve neden? Nişanında anlık gördüğü, önemsenmeyecek bir şeyin hayatını ve bildiklerini değiştireceğini bilemezdi. Farkında olmadan birini kızdırmış ve hedef haline gelmiştir. Bir insanın aşırı kıskançlığı güven sarsıcı davranışlardan kaynaklanıyorsa o insanı suçlayabilir miyiz?
Keyifli okumalar…
Bir zamanlar bu ülkenin televizyonlarında da nitelikli programlar yayınlanıyor, özellikle de çocuklara edebiyatı sevdirmek için hem de şimdiki tabirle 'prime time'da yayınlar yapılıyordu.
Yıl 1975. Tek kanallı TRT yılları. Televizyon yayıncılığı rating denen o canavara teslim olmamış henüz. TRT'de Bir Öykümüz Var diye bir program izleyiciyle
YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriyle tanıştırmak istiyorum sizi bugün. Çünkü bu kitabın içinde neredeyse her şey var. O halde neden
Deli Kür daha fazla okunmasın?
Şimdiye kadar Azerbaycan edebiyatında
Efsaneye göre İkarus, Atinalı bir mimar ve sanatçı olan babası Daedalus ile birlikte kapatıldıkları labirentten, labirenti ziyaret eden kuşların kanatlarından düşen tüylerden ve balmumundan elde ettikleri mekanik bir çift kanatla kurtulma çabasına girerler.Daedalus mesleği olan mimarlıkta nasıl mahirse, insanoğlunun yaratılışından doğan zaaflarına
Hər zaman psixoloji romanları oxumağı çox sevmişəm. Ancaq bu kitabı oxuduğum digər psixoloji romanlardan fərqləndirən bir çox xüsusiyyətlər var. Sigmund Freud, Yalom kimi psixoloqların qələmə aldığı mövzular bizim cəmiyyətimizdəki psixoloji problemlərlə o qədər də uyğunlaşmır. Türk həyat tərzinin, düşüncə tərzinin bizə daha yaxın olmasından
Doğan Bey ve Arif Bey'in arasında geçen sohbet okuyucuya yansıtılmış olup "mış'lı hayatlar, gazete küpürlerinden örneklerle okuyucuya aktarılıyor. Felsefi ve psikoloji türünde olan bu kitap farkındalık oluşturmak, empati kurmak, bencillikten sıyrılmak daha insanca adil bir toplumda yaşamak için bir pencere açıyor...
Hayatımızın her alanında, toplumumuzda "MIŞ gibi" yaşamlara mâruz kalıyoruz. Şahsî yaşantımızda, kamuda, çevrede, adalette, eğitimde, medyada, insani ilişkilerimizde kısacası yaşantımızın her alanında var olan "mış gibi" yaşamlar! Bunların sebepleri, Nasıl? ve Niçin?leri ve tabii ki sonuçları...
Velhasılkelâm öyle bir toplum oluşturmamız lazım ki gelecek nesil "MIŞ gibi" yaşamak zorunda kalmasın...
Peki bu mümkün müdür? diye sormaya bile çekiniyorum... ama emin olduğum ve üzülerek söylemek durumunda olduğum bir gerçek var ki
Hepimiz "MIŞ GİBİ" yaşıyoruz.
Mış Gibi YaşamlarDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20203,313 okunma