Okuduğum ilk Gamze Güller eseri lakin bayıldım kalemine, hele dile hakimiyeti, kullandığı üslup harikulade. Kısa kısa öykülerde ilmek ilmek işlediği kurgu biz okurları hayrete düşürüyor. Öykülerin hepsi birbirinden farklı, öngöremediğim durumlar, metafizik çağrışımlar, ilginç çelişkilerle harika karakterler yaratmış. Gerçeği farklı pencerelerden sunmuş okura, bundan dolayıdır ki öykülerdeki merak duygusu, heyecan hiç eksilmiyor.
Eserde 14 öykü var. Kısa kısa, çok yoğun, sürükleyici, sarsıcı ama her şey kararında...
Post Mortem öyküsü enteresan bir kurguya sahip mesela. Görülmeyen, hayatta varlığı ve yokluğu farkedilmeyen kadınların hali, bir erkeğin gözünden çok iyi aktarılmış.
Öykü ise şaşırtıcı bir sonla bitiyor.
Keza "Hayatım Roman" inanılmaz bir öyküydü, ilk defa bu tip kurguyla karşılaştım ama çok beğendim . Hayatını yazma üzerine kurmuş, yalnız bir adamın yazdıklarıyla hayat bulurken yazdığı kişileri nasıl çökerttiği muhteşem anlatılmış.
"Rüya Tekerleği" uyuduğunda ne olduğunu anlamayıp elleri kanlı uyanan adamın travmasını anlatan 3 sayfalık bir öykü ama inanılmaz sarsıcı aktarılmış. Merak duygusunun hat safhada durduğu öykü çok başarılıydı.
NEHİR öyküsü başlı başına farklı bir teknikle yazılmış. Bir masal, bir hayal, bir gerçeklik içinde akan ve keskin geçişlerin olmadığı iç içe kurgunun aktığı bir öykü. Yalnız mutsuz ve parçalanmış bir aile ve anne babasına kavuşmak isteyen bir çocuğun masalı dramatik ilişkiler ve başarılı anlatım öykünün özeti.
14 öykü var hepsi birbirinden güzel. Hiç vakit kaybetmeden okuyun bence...