Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Aydoğan

Ahmet AydoğanSchopenhauer yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
7.2/10
5 Kişi
19
Okunma
16
Beğeni
3.966
Görüntülenme

Hakkında

H. Ahmet Aydoğan Ekim 1968’de İnebolu’da doğdu. İstanbul’da eğitimini sürdürmek için on altı yaşında ayrıldığı bu şehre on yedi yıl sonra geri döndü. Hazırladığı kitapların odak noktasını Rönesans ve Hümanist felsefe oluşturmuştur. Yayına hazırladığı kitaplar ve çevirilerinden bazıları şunlardır: T. E. Hulme, Hümanizm, Din ve Sanat Üzerine Düşünceler (1999), W. H. Pater, Rönesans (2003), Hümanizmin Özü (2003, ed., Heidegger, Sartre, T. S. Eliot, I. Babbitt), Eleştiri: Anlamı ve İşlevi (2003, Ed. M. Arnold, W. H. Pater, T. E. Hulme, T. S. Eliot), Kusursuzluk Çabası, Kişilik: Oluşumu ve Sorunları (2005, Ed. A. Schopenhauer, F. Schiller, E. Spranger, C. G. Jung), E. Zeller, Grek Felsefesi Tarihi (2003), G. T. Bettany & H. Smith, Dünya Dinleri Tarihi.
Tam adı:
H. Ahmet Aydoğan
Unvan:
Türk Çevirmen, Yazar
Doğum:
İnebolu, Türkiye, Ekim 1968

Okurlar

16 okur beğendi.
19 okur okudu.
2 okur okuyor.
30 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Friedrich Schlegel’in bir kitabı vasıtasıyla Hinduların diline ve bilgeliğine de aşinaydı ve Sanskritçe araştırmasının İngiltere’deki kurucuları olan Jones ve Colebrooke’un ilk eserlerini görmüştü. Bugünlerde Brahman ve Budacı düşüncenin hazinelerini araştırmaya istekli olan herhangi birisine modern araştırmacıların ne büyük kolaylıklar sunmuş olduğunu düşündüğümüzde, Schopenhauer’in erişim alanı içerisindeki böylesine yetersiz kaynakları nasıl kullandığını, onlardan nasıl azami surette yararlandığını görüp de şaşırmamak mümkün müdür?
Şeyler bizim onlar hakkındaki algımızın dışında mevcut mudurlar?
Schopenhauer’e göre bildiğimiz her şey bilincin içinde yer alır ve bir kimsenin bildiği her şey, onun tarafından bilindiği için sadece onun bilinci için vardır. Savunduğu görüş aşırı bir öznel idealizmdir: Her bireysel varlık kendi bilinciyle sınırlıdır ve hiçbir surette onun ötesine erişemez. Onun idealizmi şu basit “dünya benim tasavvurumdur” (Vorstellung) önermesiyle hülasa edilir.
Say Yayınları - Yayıma Hazırlayan: Ahmet Aydoğan • Schopenhauer & Bireysellik - Bertram M. Laing
Önümde duran bulanık bir resmi andıran bir fikri belli belirsiz sezinlesem onu kavramak için tarifsiz bir arzuya kapılırım. Bir avcı nasıl dağ bayır demeden avının peşine düşerse ben de her şeyi bırakır bütün azap verici, yılankavi yolları ardında onun peşine düşerim. Yakalayıncaya kadar ona her yandan saldırır ve hiçbir kapı bırakmayacak şekilde onu her yanından kuşatırım. Sonra açığa çıkarır ve böylece tam olarak hâkim olunca onu kâğıda dökerim. Kimi zaman kaçar ve o zaman şans gelip de onu bana yeniden açıncaya kadar beklemek zorunda kalırım. Birçok beyhude yakalama girişiminden sonra zorla ele geçirdiğim bu fikirler genellikle en iyileridir. Ama eğer olur da bu kovalamaların birinde intizamım insicamım bozularak engellenecek, özellikle bir cellat baltası gibi, kafayı gövdeden ayırarak düşüncelerimin içine işleyen bir hayvan çığlığıyla sekteye uğrayacak olursam işte o zaman acıların en büyüğünü duyarım.”
Kötülük nefes aldırmayabilir, ama insan onunla mücadele ettiği sürece hayat güzeldir.
Say Yayınları - Yayıma Hazırlayan: Ahmet Aydoğan • Schopenhauer'in Nietzsche Üzerindeki Etkisi - G. N. Dolson
Reklam
Tahkikatımın neticesine göre TÜRKİYE'nin En iyi felsefe kitabı mütercimi
Ahmet Aydoğan
Ahmet Aydoğan
dır.
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
“Akıllı insan her şeyden evvel ıstıraptan ve tacizden azade olmak için çabalayacak, sessizliği ve boş vakti, dolayısıyla mümkün olan en az sayıda beklenmedik ve tehlikeli karşılaşma ile birlikte sakin, mütevazı bir hayatı arayacaktır ve böylelikle sözüm ona hemcinsleriyle çok az bir ortak tecrübeyi paylaştıktan sonra, münzeviye bir hayatı tercih edecektir, hatta eğer büyük bir ruha sahipse büsbütün yalnızlığı seçecektir. Hayatta nasılsa edebiyatta da öyle: Her nereye dönseniz derhal kendinizi düzelmez, yola gelmez bir insan güruhuyla karşı karşıya buluyorsunuz, her tarafı her bir köşeyi doldurmuşlar, tıpkı yaz sinekleri gibi sürü halinde her yere doluşup her şeyi kirletiyorlar. Bir yığın berbat kitap, gıdasını buğday başaklarından alan ve sonunda onu boğup kurutan edebiyatın istilacı yabani otları da öyle. İnsanların zamanını, parasını, dikkatini -ki bunların meşru hak sahibi iyi kitaplar ve onların soylu hedefleridir- gasp etmektedirler. Dolayısıyla okumak söz konusu olduğunda nerede duracağını bilmek çok önemli bir şeydir. Geri durulacak yeri kestirmedeki maharetin esası, zaman zaman neredeyse salgın halinde yaygın olarak okunan herhangi bir kitabı, sırf bu yüzden okumaktan ısrarla uzak durmaktır denebilir, sözgelimi sebepsiz gürültü şamata koparan, hatta yayın hayatına çıktıklarının ilk ve son yılında birkaç baskıya ulaşabilen, sonra da unutulup giden siyasi veya dini risaleler, romanlar, şiirler ve benzeri böyledir.” -Arthur Schopenhauer (Çevirmen: Ahmet Aydoğan, Say Yayınları, 2019)
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Ahmet Aydoğan
Ahmet Aydoğan

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok