Notos Kitap Yayıncılık tarafından 2006 yılının Aralık ayında yayın hayatına başlayan dergi iki ayda bir yayınlanmaktadır.
Yayın hayatı boyunca ilk kez 90.sayısı olan Ocak-Şubat 2022 tarihli sayısını artan döviz fiyatları ve kağıt tedarikinde yaşanan zorluklar nedeniyle zamanında çıkaramayan dergi bu sayısı Mart-Nisan 2022 tarihine erteledi ve bu sayı için de sosyal medya üzerinden okurlarından destek çağrısında bulundu.
Luis Bunuel “
Notos, Latin Amerika edebiyatını anlatmak için bırakın tek bir sayıyı, bir yılın tüm sayılarını ayırsak az gelir demiş başlarken. Fareli Köyün Kavalcısı misali milyonlarca okuru, yüzlerce yazarı arkasından götüren şu dev isimlere bakmak buna hak vermek için yeter de artar bile.
İçinde Marquez’le, Eduardo Galeano’yla yapılan röportajların, büyülü gerçekçilik ve edebiyat akımları üzerine inceleme yazılarının bulunduğu çok güzel bir dosyaydı. Benim için çok verimli bir okuma oldu. Kurgu dışı okumak, o da yine edebiyat hakkında olsun diyenler, bir baksın derim.
Keyifli Okumalar...
Edebiyat nasıl okunur?
Sahi nasıl okunur bilen var mı? Ya da doğru mu okuyoruz? Doğru okuma denilen de nedir? Okumayı nitelikli hale getiren nedir? İyi bir okur nasıl olmalıdır, özellikleri nelerdir?
Tüm bu soruların cevabını kendi adına bulmak isteyen herkesi Notos’un bu sayısını okumaya davet ediyorum. Pek çok yazar, eleştirmen kendi cevaplarıyla size yol gösterecek, yalnız değilsiniz.
Bu sayıda emeği geçenler, kitapların ne kadar satıldığı, ne kadar çok okunduğu, neyi anlattığıyla değil, nasıl okunduğuyla ilgililer. Olması gerekenle olan arasındaki uçurumu biraz fazla yüzümüze vurmakta da çok becerikliler.
Edebiyatımızın okurluk ve eleştirmenlik konularında zengin bir deltaya sahip olmadığına kuşku yok. Bu yüzden, her okurun mutlaka okuması ve kendi okuma pratiğini gözden geçirmesi gereken bir sayı.
Tabi ki meraklısına..
İyi okumalar..
Son zamanlarda fiziki kitap alımını sonlandırmayı düşünüyordum. Notos Dergi'nin bu sayısıyla birlikte, bu düşüncemi hayata geçirmeye karar verdim. Elimde tuttuğum kitabın, bir zamanlar dalları göğe uzanan güzel bir ağaç olduğunu düşledim. Ve dedim ki kendi kendime; kitap kokusu mu, yoksa oksijen mi? Yeşil bir ağaç mı, yoksa ölü ağaç mezarlığı olan bir kitaplık mı? Elimde, yaşadığım çağın bana verdiği, daha zararsız bir gelişme seçeneği var. Bir çevreci olarak fiziksel kitap alımını sonlandırıyor ve bundan sonraki tercihlerimi Sesli Kitap ve E-Kitaptan yana kullanıyorum. Yaşasın doğamız, yaşasın yeşil ağaçlar, yaşasın E-Kitaplar, Yaşasın sesli kitaplar!...