ne güzel bir orman dolusu yeşil yaprakla
geçip gitmek kilometrelerce ıssızlığı
sen yaşamanın türküsünü sümbüle sor
gömütlerin pembe çiçeklerini geride bırak
durup dinlenmeden ateşler yak
alevler sönse bile kalır biraz kor
yunus pir sultan dizeleriyle yaşıyor
okudukça bahar yağmuru çiseler içime
Biraz temmuz sıcağından al,
Saat sekiz kırk beş..
Bu siyah zeytin az tuzlu, ondan da tat.
Rıhtıma vuran şu mavi denizi gözlerinde yaşat.
Görmüyorsun.. Kır çiçekleri atıyor sana güneş,
Ekmekler daha fırında, az sonra ellerin yanacak.
Gökyüzünden biraz temmuz kırmızısı al, vaktim çok az.