Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Sizi kişiler arası zorluğa sokan kurallar genellikle zarar verici gözükmezler. Aksine, çoğunlukla oldukça ahlaklı ve insani dururlar. Son zamanlarda, evliliklerin yüzde 50-yüzde 50 olması gerektiğine inanan Margaret adında bir kadını tedavi ettim. Her biri diğeri için eşit derecede davranmalıydı. Bu kuralı tüm insan ilişkilerine uyguluyordu.
Sayfa 184
Putları taşa tutmanın Güç’lüğünü geç anladım. Delileri avutmanın Hiç’liğini geç anladım. İhtiraslar dursun diye Şehiri sığdırdım köye Her bedenin ayrı şeye Aç’lığını geç anladım. “Safkan” dedikleri atın Ünü büyük pek çok zâtın Bir yerde ilmin, sanatın Piç’liğini geç anladım. Hâk’tan söz edersen eğer Atılan taş sana değer Doğruluk suç imiş meğer Suç’luğunu geç anladım. Su taşırken kalbur, file Susmak gerekirmiş dile Yazık... geç kalmanın bile Geç’liğini geç anladım.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Reklam
Weh ku bê şahid û mehbûbê te 'umrê xwe buwar Karikî rabe bike weqt e ku êvar e dereng Tercüme: Ey âşık! Yazık oldu sana, çünkü sen ömrünü güzel bir sevgili olmaksızın tükettin. Kalk acele et ve faydalı bir şey yap! Vakit geldi, akşam yaklaştı ve zaman daraldı. Açıklama: Ey âşık! Senin bu haline şaşıyor ve üzülüyorum. Zira ömrünü boş yere geçirdin, gençlik yıllarını güzel bir sev- giliden yoksun tükettin. Gevşeklik göstermeden hemen kalk sevgiline ulaşmada ve arzuna kavuşmada yararlı bir iş yap. Çünkü vakit daraldı, ömür akşama yöneldi ve hayat güneşinin batmasına çok az bir zaman kaldı. Bu fırsatın yok olma anı yak- laştı, çaba göstermeye mecal kalmadı. Sonra pişman olacaksın ama bu pişmanlığının hiçbir yararı olmayacak.
sana bencil insanları anlatacağım. sana acı vereceklerini bile bile tadına bakmak için hayatına girerler, kaçırmak istemeyecekleri bir şeysindir çünkü. öyle parlaktır ki ışığın, dokunmadan geçmek yazık olur.iyice baktıklarında tüm vaat ettiklerine. tenini, saçlarını, sırlarını aldıklarında.ayırdına vardıklarında ne kadar sahici olduğunun.ne yaman bir fırtına olduğunun; dank eder kafalarına. işte o zaman korkaklık başlar. o zaman olduğunu sandığın insanın yerini alır zavallı gerçek hali. o zaman bütün cesaretleri uçar gider ve benden daha iyilerini bulursun deyip giderler. öylece çırılçıplak kalıverirsin hâlâ bir hıçkırık gibi bir yaraları kalır içinde. neden diye sorarsın.neden karşılık vermeye niyetleri olmadığı halde kendilerini sevmeye zorladılar seni ;o zaman sıralanır bahaneleri: denemek zorundaydım, bir şans vermek zorundaydım,karşımdaki sendin sonuçta. romantik değil bu oysa.varlığının büyüsüne kapılıp sırf bu fırsatı elden kaçırmamak uğruna,onu kırıp paramparça etme riskini göze almak zorunda oldukları düşüncesi.tatsız.onların merakının yanında senin varlığının ne önemi var. bencillerin huyu bu.her şeyle kumar oynarlar.bütün canlar onların canının keyfi içindir.bir bakarsın dünyaları tutar gibi tutarlar seni kucaklarında,bir bakmışsın küçülüp sadece bir resim oluvermişsin gözlerinde.bir anda.mazi olmuşsun.tek bir saniyede.seni içlerine çekip hayatlarının geri kalanını seninle geçirmek istediklerini fısıldarlar kulaklarına.ama korkuyu duyumsadıkları anda.kapının yolunu yarılamışlardır çoktan.seni incelikle bırakacak cesareti göstermeden.insan kalbinin onlar için bir anlamı yokmuş gibi.
Sen yalnız en az benim kadar yalnız olsaydın derdim ki salla kuzum n'apacaksın kalabalığı atla atımın terkisine güneye doğru gidelim lakin! senin başın kalabalık benim atım yaşlı babam koah bana güvenip yola mı çıkılır hiç beni s*ktir et sana yazık
Reklam
Şimdi ey Allah'ını seven, dinini seven, Peygamberini, Kur'an'ını, vatanını ve milletini seven Müslüman kardeşim! Söyle: İçinde bu Allah'a dine, imâna, vatanına ve milletine topyekûn tanıdığın bütün mukaddes mefhumlara kıyasıya düşman olduğunu görüp, anladığın, seni sömüren, senin kanını emerek, senin paranla saltanatını kuran ve senin paranla sana hainlik eden bu vicdansız, bu habis, bu hain ve muhteris din ve vatan düşmanlarına aziz aziz ve mukaddes vatanında daha ne zamana kadar hayat hakkı tanıyacaksın? Uyanmazsan, davranmazsan ve bu mel'unlara hakkettikleri dersi vermekte gecikirsen yazık... Yazık... Yazık sana!
Bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim. Sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin.
Sayfa 272 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Bir yıl önce bu gün kalbime düşürdüğün o sevgiyi o heyecanının sonucunun böyle olacağını bilsem yine kalbime düşmesine izin verir miydim? Bilmiyorum Bana bıraktığın o aşkı ve sevgiyi sensiz ,ne kadar bazen varmış gibi yapsan da hiç olmadın, taşıdım. Hayatımda olmayan birine sadık kaldım ve bundan hiç pişman olmamıştım. Sen sürekli kaçıp sonra kendini hatırlatıp gitmeye devam ederken beni ne kadar parçaladığının ve üzdüğünün farkında değildin. Son buluşmamızda yine olmayacağını bilerek gelmiştim bu sefer umut etmeye değil içimdekileri dökmeye gelmiştim. Beni ne kadar kırdığının ilk o zaman farkında vardın ne yazık ki Sana yaşattıklarım için özür dilerim cümlesini ağzından duyduğumdan beri aklımdan çıkmıyor ama bazı şeyleri özürle de geçmiyor Bir yıl önce bu gün ben de başlayan sevdan bir yıl sonra bu gün ben onu terk ettim. Çünkü artık önüme bakmam gerektiğinin ve hayatımının devam ettiğinin farkındayım, sensiz Bir senemi sevgimi hiç hak etmeyecek bir adama vermiş olmanın, kendimi bu denli üzmüş olmanın pişmanlığını yaşıyorum Bunu hiç bir zaman okumayacaksın oku da istemiyorum zaten sana o yalandan hayatında başarılar çünkü ihtiyacın olacak :) Tek dileğim kendin gibi birini benim seni sevdiğim gibi seversin. Begüm 11.08.23
Çözülme
Geleneksel kültürümüzde resim ve heykel sanatlarının yokluğunun basitçe bir dinî yasaktan kaynaklanmış olmayıp aksine bu konuda bilinçli bir tercihin rol oynadığı, hiç değilse ehlince, malumdur. Bu bilinçli tercihe asırlar boyunca kuşaktan kuşağa süregelen bir gönül terbiyesi eşlik ettiği içindir ki eserleriyle zihnen/fikren irtibat kuramasak bile
Sayfa 148 - Kapı Yayınları / beyaz gecelerin içindenKitabı okudu
Reklam
saç diplerinden kokusu alınır hakikatin
Aslını görmediğim bir resim hakkında konuşmaktan kaçındım. Sanatın Öyküsü'nün girişinde aşağı yukarı böyle bir şey söyler Gombrich. Okuduğumda, böylesi bir titizlik karşısında nasıl da hürmetle eğilmiştim. Hürmetle. VE gıptayla. Kendimi, hakkında konuşmayı düşündüğüm her tablonun orijinalini görmek zorunda hissedişimin nedeni işte bu
Sayfa 28 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Çok sinirliyim çok yazık be sana
Yazık bana, harcamışım onca zaman sana
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.