Elbetteki bizden mesut memleketler ve vatandaşları vardır. Elbetteki iki asırlık. hezimetlerin ,çöküntülerin ,henüz kendi şartlarını bulamamış bir imparatorluk artığı olmamızın bir yığın neticesini hayatımızda , hatta etimizde duyacağız.Fakat bu ızdırabın bizi inkara götürmesi , daha büyük hezimeti kabul değilimidir? Vatan ve millet, vatan ve millet oldukları için sevilir; bir din, din olarak münakaşa edilir yoksa hayatımıza getirecekleri kolaylıklar için değil...
Her zaman yığın yığın soru vardı ona sormak istediğim, ama usuma gelmiyor, dilsiz kalıyorlardı.
Sayfa 89 - Agora
İçimdeki mağarada
bir yığın kitap var
Yaşayanlar bile hissetmede en müstahkar
Yaşayanlar gibidir... Aynı çamurdan bu yığın
Değişen benim sanıyorum. En kolay çözüm yolu bu, en tatsızı da bu. Bu ani dönüşümlere maruz kaldığımı kabul etmek zorundayım. Sık sık düşünen biri olmadığımdan, farkına varmaksızın, içimde bir yığın ufacık başkalaşım birikir ve sonra günün birinde gerçek bir devrim ortaya çıkar…
Sayfa 18 - Can Yayınları
Amedspor tarafını ve niyetini aleni şekilde ifade ederek takdire şayan bir iş yapıyor. Amedspor pkk kadar aleni, diğer tüm takımlar fetö kadar sinsidir.
Futbolsever arkadaşların zoruna gitmesin. Futboldan hazzetmeyenler olarak bizler de birtakım boş işlerden haz ve keyif alıyoruz ama yaptığımız aylaklık bizi yığın çobanlarının ekmeğine yağ sürecek alıklığa meze etmemeli.
Yakuphan
@yakuphann
·04 Mayıs 18:25
-"Daha önce kazandığı bir maçı, Sur ve Cizre'de Türk Silahlı Kuvvetleri ile çatışan PKK'lı teröristlere armağan etmişti."
hizliresim.com/6bbamcx
-Diyarbakır'da oynanan Amedspor-Bursaspor maçında tribünlerde kürdistan paçavrası açılması olayı...
Bkz: terör sahada.
Aureliano aynı odada yattıkları günleri yeniden yaşamaya, çocukluk anılarını canlandırmaya çalışıyordu. oysa, denizde geçen günlerin kafasını bir yığın anıyla doldurduğu Jose Arcadio çocukluğunu çoktan unutmuştu.
Sayfa 107Kitabı okuyor
Gilliatt bazı geceler gözlerini açıyor ve karanlığa bakıyordu.
Tuhaf bir heyecan hissediyordu.
Karanlığa bakan açık gözler. İç karartıcı, endişe verici bir durum.
Karanlığın baskısı diye bir şey vardır.
... karaltılarla maskelenmiş sonsuzluk, işte gece. Bu kadar yığın insana ağır gelir.
Evrenin gizeminden ölümün gizemine kadar tüm gizemlerin
Sayfa 285 - 286, 4.Basım, Nisan 2021
"Farkına varmaksızın, içimde bir yığın ufacık başkalaşım birikir ve sonra günün birinde gerçek bir devrim ortaya çıkar."
Sayfa 18Kitabı okudu
Başına çorap örülmemiş, dertsiz, belasız, kaç İslâm ülkesi gösterebilirsiniz?
Şevketli imparatorluklardan sonra bu perişan hâle nasıl düştuk? İleri sürülen bir yığın göstermelik sebep sakın bizi aldatmasın. İyi bilelim ki bu İslâm ahlâkından uzaklaşmamızın, asil imanımızı hor görüp kendi elimizle moral kaynaklarımızı tıkamamızın, gafletle, bindiğimiz dalı kesmemizin sonucudur; dünyanın zevk ve sefasına dalmanın, maddi çekişmelerle tefrikaya düşmenin, birbirimize buğzedip sırt çevirmenin, gaflet ve tembelliğin ilahi cezasıdır.
Bu ceza, ihlasla tevbe edip tekrar Hakk'a dönmeden, İslâm ahlâk ve ahkâmına sımsıkı sarılmadan üzerimizden asla kaldırılmaz. Kâinatın ilahi kanunlarına ters tutumla muvaffakiyet mümkün değildir.
Sayfa 57
Bir yığın iç parçalayıcı yokluktan ibaret bir dünya idi bu.
Bir çırpıda insanlığın talihini değiştirebilir misin? Sefaleti kaldırsan, bir yığın Hürriyet versen, yine ölüm, hastalık, imkansızlıklar, ruh didişmeleri kalır. O hâlde ıstırap karşısında kaçmak, kaleyi içeriden yıkmaktır. Ölüme kaçmak ise büsbütün korkunçtur.
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Ahmet HAŞİM✅
"Fakat ne çıkardı? Hangi meseleyi hallederdi? Sadece talihin hediye ettiği bu üç günü, bir başka mesele ile daha zehirlemekten başka hiçbir işe yaramazdı. En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi."
