Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
İki sene önceydi sanırım, ilk okuduğumda içime oturmuştu ayrı yaşamaya mecbûr kalmaları... Yüreğe dokunan<<yüreği parçalayan>> bir yanı var bu hüzün yüklü hikâyenin... Kırılgan değil, çok güçlü bir aşk ve güçlü karakterler. Yine de bâzen çözümsüz oluyor bâzı şeyler, bâzen de çözümü olabilse de biz göremiyoruz başımıza gelen 'Kazâ' ya
Rühan
RühanAhmed Yüksel Özemre · Kubbealtı Neşriyat · 201255 okunma
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Yazar ilk kitabını sosyal medya aracılığı ile paylaşırken yaşı küçük olmasına rağmen ilk kitabı 130 milyon okunma göstererek gerçekçi bir hikâyeyle yola çıktı. Böyle bir hikayeye hayat verdiği için öncelikle kendisiyle gurur duyuyorum. Bazen kendini çok güçlü ve yıkılmaz zannedersin halbuki için küflü duygular ve kırık çaresizlikle doludur
Yabancı - Veyl
Yabancı - VeylÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20174,651 okunma
Reklam
KIZILELMA Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı’dan başka Kimseler yok imiş, yakın zamanda (Bakû’)da milyoner bir kız var imiş; Türklüğü çok sever, yurda yâr imiş; Adı (Ay Hanım) mış, hanlar soyundan;
 Sadık Yalsızuçanlar - Aşk Kâğıda Yazılmıyor Palto, s.121-123 ve 131-132   Abdurrahim Karakoç Konuşması "Aşk Bir Defa Gelir Amma Pir Gelir"    Aşk nedir sizce? Aşkı nasıl anlarsınız, nasıl tarif edersiniz?    Her insan aşkı tarif etmiştir az çok. Bazısı yaklaşmış. Onları da hoş göreceğiz. Aşk bir duygudur. Yürekten bir duygu. Aşk
Efendimiz'i (sav) Nesibece Sevmek
Yirmi, yirmi beş yaşlarında bir delikanlıya böyle bir aşkı kim kazandırmıştı? Habib hangi medreseden bunu öğrenmişti? Hangi mektepte böyle bir tahsil görmüştü? Bir ana olarak Nesibe o tohumu ekmeseydi, o bu aşkı Habib'in yüreğine saçmasaydı; Habib; o zalimin önünde böyle bir tavır sergileyebilir miydi? Hiç düşündünüz mü; neden bu karanlık dünyada Hz.Peygamber'in (sav) yolunda doğranacak Habibler yok aramızda? Bunun cevabı belli değil mi? Nesibe gibi analarımız yok da onun için Habibler yok .. Suç, Habiblerde yani çocuklar da mı yoksa Zeyd gibi babalar, Nesibe gibi analar olmamasında mı?
Sayfa 118 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
(İşin ilginc tatafı faili mechul cinayetler)??? Gerçek aşkı uğruna ölümü göze alan ve 4 Eylül 1990 yılında öldürülen Turan Dursun'u saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyoruz. *** TURAN DURSUN'UN YAŞAMI 1934 yılında Sivas'ın Şarkışla İlçesi'ne bağlı Gümüştepe Köyü'nde dünyaya geldi. Din eğitimini medresede alan Turan Dursun, köy imamlığı ve
Reklam
349 syf.
10/10 puan verdi
"BİLİYORUM Kİ BENİMSİN!" Tamam, dedim, bu raddeye gelmişliğim var. Mektup şeklinde yazılmış ne kitaplar, ne şiirler okudum. Bilindik şeyler işte ; sevgilinin kaşı, gözü, hasreti.. Su gibi akar gider bu kitap şimdi. Yanıldım mı? Evet, yanıldım. Aşıklığın ilmini yapmış Cemil Meriç. "İnsanları ikiye ayırıyorum ;seni tanıyanlar,
Jurnal - Cilt 2 - 1966-1983
Jurnal - Cilt 2 - 1966-1983Cemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20181,484 okunma
1210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk her zaman akıl ve bilime dayanmış, pragmatik bir siyaset izlemiş ve ulusal egemenlik merkezli hareket etmiştir. Onun düşünce dünyası her türlü dogmatik ve totaliter ideolojilerden uzak ve özgürlükçü bir yapıya sahiptir. Zaten kendisi de bu özelliğini “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben, milletin en büyük
Fikrimizin Rehberi
Fikrimizin RehberiErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 2019273 okunma
65 syf.
3/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Arthur'a Mektup
Merhaba Arthur. Seninle tanışmama bir inceleme vesile oldu. Doğrusu pek bir övgüyle bahsediyordu bu kitabından. Merak işte, okuyayım dedim. Kitabının PDF'sini indirdim ve okumaya başladım. Kitabının başlangıcı da dilin kadar akıcı olmuştu. Göz atayım derken bir baktım kitabı yarılamışım. Üslupta sıkıntı yoktu amenna ama yazdığın her şeye
Cinsel Aşkın Metafiziği
Cinsel Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Oda Yayınları · 201013,2bin okunma
Yirmi, yirmi beş yaşlarında bir delikanlıya böyle bir aşkı kim kazandırtmıştı? Habib hangi medreseden bunu öğrenmişti? Hangi mektepte böyle tahsil görmüştü? Bir ana olarak Nesibe o tohumu ekmeseydi, o bu aşkı Habib'in yüreğine saçmasaydı; Habib, o zalimin önünde böyle bir tavır sergileyebilir miydi? Hiç düşündünüz mü; neden bu karanlık dünyada Hz. Peygamberin (sas) yolunda doğranacak Habibler yok aramızda? Bunun cevabı belli değil mi? Nesibe gibi analarımız yok da onun için Habibler yok...Suç Habiblerde yani çocuklarda mı yoksa Zeyd gibi babalar, Nesibe gibi analar olmamasında mı?
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dipnotum: Franz Kafka’yı neden sevdiğimi Nursen Yıldırım’dan Sonra daha iyi anladım. Özel Notum: Belki anlamadım ya da yanlış anladım! Yoo beni ikileme yazar yönlendirdi. Kitap Yorumum: Okuduğum eser bir roman değil! Yaratılmış karakterlerin yaşamı değil! Bir tutam şiir -Edebiyatçılar bu tarza Serbest Nazım diyorlar- birkaç gram şiir tadında kısacık öykü kokusu… Aslında bir isyan hikâyesi -ya da, belki de, yoo…- İşte tüm mesele bu araya yazılacak kelimelerin doğru konması. Nursen Yıldırım’ın başarısı burada! Yazılanların bir isyan olduğu -Çok fazla tırnak açtım farkındayım. Lakin açmak zorunda kalıyorum. Çünkü yazılanlar gerçek mi? Yazarın karanlık iç dünyasının dışa vurumu mu? Bilmiyorum!- haykırış olduğunu biliyorum. Aşkı herkes yaşar herkes yazabilir. Ama babaya olan nefreti bırakın herkesi, her yazar yazamaz. Franz Kafka demiştim. Evet Kafka yok oluşa gidişini babasına borçluydu. Yazılarında karmaşa hakimdi ki yine bunu babasına borçlu, yazılarının tamamında tam olamamanın kokusunu yansıtır. İşte bundan dolayı Nursen Yıldırım’dan sonra Kafka’yı daha çok sevdim. Ulan eserinde güçlü olmanın nasıl bir his olduğunu görüyoruz. Kafka güçsüzdü, Yıldırım güçlü…
Ulan
UlanNursen Yıldırım · Dokuz Yayınları · 2016459 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dipnotum: “Küfrün mü ağır, edebin mi?” diye sormak isterdim! Sorsam mı? Nursen Yıldırım’ın ikinci kitabı… Ben bu eseri ilk kitabı olan Ulan’ın devamı olarak görüyorum. Ve ona yazdığım incelemeyi alta ekleyeceğim. Ama kendini tekrarlayan bir yazı diyebilirim. Ulan: Dipnotum: Franz Kafka’yı neden sevdiğimi Nursen Yıldırım’dan Sonra daha iyi anladım. Özel Notum: Belki anlamadım ya da yanlış anladım! Yoo beni ikileme yazar yönlendirdi. Kitap Yorumum: Okuduğum eser bir roman değil! Yaratılmış karakterlerin yaşamı değil! Bir tutam şiir -Edebiyatçılar bu tarza Serbest Nazım diyorlar- birkaç gram şiir tadında kısacık öykü kokusu… Aslında bir isyan hikâyesi -ya da, belki de, yoo…- İşte tüm mesele bu araya yazılacak kelimelerin doğru konması. Nursen Yıldırım’ın başarısı burada! Yazılanların bir isyan olduğu -Çok fazla tırnak açtım farkındayım. Lakin açmak zorunda kalıyorum. Çünkü yazılanlar gerçek mi? Yazarın karanlık iç dünyasının dışa vurumu mu? Bilmiyorum!- haykırış olduğunu biliyorum. Aşkı herkes yaşar herkes yazabilir. Ama babaya olan nefreti bırakın herkesi, her yazar yazamaz. Franz Kafka demiştim. Evet Kafka yok oluşa gidişini babasına borçluydu. Yazılarında karmaşa hakimdi ki yine bunu babasına borçlu, yazılarının tamamında tam olamamanın kokusunu yansıtır. İşte bundan dolayı Nursen Yıldırım’dan sonra Kafka’yı daha çok sevdim. Ulan eserinde güçlü olmanın nasıl bir his olduğunu görüyoruz. Kafka güçsüzdü, Yıldırım güçlü…
Küfrüm Aşar Edebimi
Küfrüm Aşar EdebimiNursen Yıldırım · Dokuz Yayınları · 2015748 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Coup de foudre*
“Kalbin yok mu senin?” Bu incelemeyi yazarken; müziğiyle bana ilham veren ve yardımcı olan Marc Aryan’a teşekkürlerimi sunuyorum :) Bu kitap benim için filmlerden izlediğim romantik ve bir o kadar çekici ve insanın vahşiliğini ortaya çıkaran bir histen fazlasıydı, Stefan Zweig kitaplarını seviyorum, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustamız
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,6bin okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.