#29166379 iletisinde yazılan hikayenin dördüncü kısmıdır. Bu kısmı https://1000kitap.com/muhayyelll_ ve
mithrandir21 yazmıştır.
10.
Profesör Alex'in yaşlı bedeni, daldığı derin uykuda büyük bir patlamayla sarsıldı ve uyku mahmurluğu ile açılan gözleri hızla etrafa bakındı. Saniyeler sonra
''Günün adamı değil demin adamı olmak''
Bir içe dönüş zorunluluğu mu kastediliyor?
Kaybettiğimiz değerler manevi ya kazanamadıklarımızın sebebi ? Eğer Dünya'yı isterseniz size Dünya verilir eğer ahireti isterseniz size ahiret verilir. Elbette ahiret sizin için daha hayırlıdır! Ne dünya ne ahiret nerede gün nerede dün nerede dem nerede demin adamı?
Onun adı FRIEDRICH NIETZSCHE!
Beni düş kırıklığına uğratan kendimden başkası değil.
-Franz Kafka
Nietzsche'yi kendi gözümden yazayım. Küçüktüm, yalnız, hemcinslerimden uzak, insanlardan uzak, kenara çekilir dini kitapları okurdum. İnsanlar beni bir öcü gibi görürdü. Ama tatlı bir öcü, öyle ki yanıma sokulur beni dinlerlerdi. Bazen sanki başka
Pisagor ve takipçileri bu Dünyanın, yıldızlardan biri olduğunu ileri sürer ve onun tam karşısında, ona mükemmel biçimde denk gelen bir Dünya daha olduğuna inanır ve bu diğer dünyaya Antictona adını verir; her ikisinin birden doğudan batıya dönen tek bir kürenin içinde bulunduğunu, bu dönüş neticesinde Güneş’in etrafımızda döndüğünü, bir görünüp bir görünmediğini söylerler. Pisagor, bu ikisinin [yıldızlar] arasında ateş bulunduğunu, ateşin [bu iki dünyayı oluşturan] sudan ve topraktan daha asil bir öğe olduğunu ve dört temel cismin [veya öğenin] tam ortasında en asil olanın bulunduğunu söyler. Bu yüzden yanan bir ateşin gerçekte bu merkeze erişmek istediğini iddia eder.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı gerçekten ilginç buldum. Çokta sevdim. Zaten sevdiğim için kitabı birkaç saat içinde bitirdim. İncelememe başlamadan önce okuyacaklar için bir uyarıda bulunmak istiyorum. İncelemeyi okurken dininizi, dilinizi, ırkınızı bir tarafa bırakıp okuyun. Sadece ilginç bir parça, bir hikâye okuduğunuzu varsayın.
Bilim-kurgu edebiyatının en önemli ve özgün yazarlarından biri şüphesiz ki Stanislaw Lem...
1961 basımı “Yıldızlardan Dönüş” isimli kitabında yıldızlararası bir seyahatte 10 yıl geçirip dünya zamanıyla 130 yıl sonra evine dönen bir astronottan bahseder. Tabi geçen süre içinde dünyadaki teknoloji, kültür ve sosyal hayat hayli değişmiştir. Karakterimiz kitabın 96. sayfasında*, bir kitapçıda geçirdiği süre için içinde hiç kitap yoktu der. Ve kitapların, üzerine kayıt yapılmış kristaller olduğundan ve opton isimli cihazlar yardımıyla okunduğundan bahseder. Ve şöyle devam eder:
“…bu araç bir kitaba benziyordu, ama kapaklarının arasında sadece tek bir sayfa vardı. Bir dokunuşla metnin daha sonraki sayfaları sıra ile onun üzerinde ortaya çıkıyordu.”
Daha da ileri bir görüşle kitapları sesli okuyabilen, arzu edilen ses, hız ve perdeye göre ayarlanabilen lektonlardan da bahseder.
Burada kristaller günümüzün veri transferinde sık kullanılan MicroSD kartları, Optonlar ise e-kitaplar ya da tabletleri düşündürüyor. Lektonlar ise günümüzün sesli kitaplarının hizmetini sağlayan cihazlar.
Bilim-kurgunun bilim olma ilerleyişinin sürmesi dileğiyle… Distopyalar hariç :)
*Yıldızlardan Dönüş, Stanislaw Lem, İletişim Yayınları, 1998, 1. Baskı, İstanbul
Orijinal İsim: Powrot z Gwiazd (Return from the Stars)
ŞİİRSEL İFADE CANBAZI, STANİSLAW LEM
12 Eylül 1921; Lwów, Polonya – 27 Mart 2006, Krakow
“Lem’in çağdaşlarının pek azı, şiirsel ifade ve kelime oyunu kurmada onun yanına yaklaşabilirler.” Kurt Vonnegut
lem.pl
Stanislaw Lem, bilim kurgu türünün en tanınmış yazarlarından, Solaris’in yazarıdır. On iki yaşındayken babasının hediye
ŞİİRSEL İFADE CANBAZI, STANİSLAW LEM
12 Eylül 1921; Lwów, Polonya – 27 Mart 2006, Krakow
“Lem’in çağdaşlarının pek azı, şiirsel ifade ve kelime oyunu kurmada onun yanına yaklaşabilirler.” Kurt Vonnegut
lem.pl
Stanislaw Lem, bilim kurgu türünün en tanınmış yazarlarından, Solaris’in yazarıdır. On iki yaşındayken babasının hediye
Öncelikle bir konuda herkesle anlaşalım. Bu soruların incelemesini 15 güne yakın bir sürede anca yazdım. Sonu nerede bu yazının, diyerek kontrol edilmeden önce, bu sitedeki en uzun inceleme bu olmuştur, diyebilirim. Kimseden bu Evren incelemesini komple okumasını beklemiyorum. Bu incelemenin %10'una sahip incelemeler bile genelde burada uzun