Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Varsayımlarımızdan kurtulmamızı isteyen bir varsayımcı…
Felsefe-Düşünce başlığı altında son zamanlarda okuduğum en sığ, derinlikten en uzak, çelişkilerle dolu ve maalesef yine eleştirmeye çalıştığı şeyin bilgisinden yoksun bir kitap olan
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
‘la karşınızdayım sevgili 1k dostları… Yazar
Çetin Balanuye
Çetin Balanuye
, bir
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?Çetin Balanuye · Ayrıntı Yayınları · 2017831 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Aşk imiş her ne var âlemde, İlm bir kıyl-ü kâl imiş ancak.” İnsanoğlunun muğlak bir varlık olduğunu hepimiz biliyoruz. Olmasa bile olması gerekirdi de bana göre. “Anlaşılmak kendini satmaktır.(F.P.)” Bizi anlaşılmaz kılan çok şey var. Ama öyle bir şey var ki her yerde her şekilde karşımıza çıkabiliyor. İnsanın en büyük kıvılcımı: Aşk. Hayatımızı
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000843 okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Biraz Beyin Jimnastiği
Kitap 1976 ile 1992 yılları arasında Stephen Hawking'in yazdığı yazıların derlemesinden oluşan bir kitap. Birkaç kısım hariç pek dikkatimi çekmedi, zira içinde benim için "bak bu bilgiyi bilmiyordum yeni öğrendim" dediğim bir yer olmadı, belli bir seviyenin üstündekiler için içinde açıkçası pek birşey yok. Amma velakin bilmek ayrı
Kara Delikler ve Bebek Evrenler
Kara Delikler ve Bebek EvrenlerStephen W. Hawking · Sarmal Yayınevi · 2010783 okunma
Şimdi biz yapalım :)
Prado'un yaptığını yapmaya çalıştı: Kendini yabancı birinin gözlerinin içine sokmaya, onun bakışını kendi içinde kurmaya ve bu bakışın içinden bakarak kendi aksini kendi içine almaya. Kendisiyle bir yabancıyla, yeni tanıdığı biriyle karşılaşır gibi karşılaşmaya. .... Hepsinin karşısında bu aynı tablo vardı; yine de, Prado'nun dediği gibi, hepsi biraz farklı görmüşlerdi, çünkü insanın dış dünyasının görünen her bir parçası biraz da iç dünyasıydı. Portekizli, hayatının bir tek dakikasında bile başkalarının gözüne göründüğü gibi olmadığına emindi; kendi dış görünüşünde -ne kadar tanıdık olsa da- kendisini tanıyamamıştı ve bu yabancılık karşısında büyük bir dehşete kapılmıştı.
276 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Hayat bu, her şey olur..
“Şeyh babamın vefatından hemen sonra, yeni şeyhin kim olacağını görebilmek için rüyayı bekleyen dervişler, rüyalarında aynı gece, aynı kişiyi görüp, vaziyetin mahiyetini anlayabilmek için sabahın erken saatlerinde kapımı çaldıklarında, gece boyunca vücudumun her zerresine sirayet etmiş şarabın etkisinden henüz kurtulamamıştım.” Tarık TUFAN’dan
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206,3bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,2bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bilindik bir son!
"Beni öldürdüler, Wene Hala..." Ölmek üzere olan Santiago Nasar'ın son sözleri bunlardı... Aslında bu cümlenin analizini yaptığımızda kitabı baştan sona özetleyebileceğini söyleyebiliriz. Daha ölmemiş birinin sözleri bunlar. Yaşarken bile öldürüleceği kesin bir şekilde biliniyor. Bunu güncel olaylarla bağlantılı anlatmak gerekirse bunu
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,9bin okunma
Yine tanıdık bir tablo!
Biz İranlılar Şii olarak özgür olmak istiyoruz. Sizin kadar özgür! Toplum düzeni üzerinde konuşmayı istiyoruz, hem de her an hapishaneye gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunmadan.
hep çok tanıdık gelmişsin:))
Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış.Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş.Onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısalar da; kısaca Ranga Guru derlermiş.Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.