Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... || Ben o zaman dutlarımı yiyordum, susku ve güzellik için, dönüşüyordum bir bülbüle kanadından kalem sunan, Yazı çağırıyordum ve biliyordum yine yeğdir kapanması çiçeğin. ||| Bir bütün yastığımız bile yoktu, Birlikteliklik yüzünün görünmez tasığını iliştirebileceğimiz. Herkes yineliyordu, "Bu ne çok renk yüzünüzde, böyle ışıltı -Yitmek bakma-" Oysa renk demetleri ölümlerimizdi birlikte, İçinde gizlendiğim ve orada değillendiğim!
Everest Yayınları
Kaybolmak mı Yitirmek mi Kaybetmek mi Yitmek mi Bu ? Bilmiyorum, Bilmek yeter mi onu da bilmiyorum. Bilsem, açılır mı yollar Aydınlanır mı karanlıklar Çözülür mü düğümler bilmiyorum.
Reklam
"yitmek için ömrümü beklemedim. gitmek için diz çöküp ağlamadım heveslendiğim düşlere çocuk kalmanın çokca usanılmış kanamaları az düşünülmüş yarınları vardı."
Dostların sana saygı gösteriyorlar! ve sık sık onlara sevinç hazırlıyorsun ve kalbin, sanki onlarsız olamayacağını sanıyor, yine de - şimdi kalkıp gitsen, bu çevreden ayrılsan? duyumsayacaklar mı, yokluğunun onların kaderinde bıraktığı boşluğu ne kadar zaman duyumsayacaklar? ne kadar zaman? - Oh, öylesine fani ki insan, varlığının asıl güvenini gördüğü yerde bile, kendi varoluşunun tek gerçek etkisini yaptığı yerde, sevdiklerinin hatıralarında, ruhlarında bile sönüp, yitmek zorunda, hem de onca tez!
soyunuyordu yitmek için başlangıçlara ulu başlangıçlar körelmelerle tükenmesin diye
Sayfa 95 - seni gördüm gözlerimin gücünü yitirdim.Kitabı okuyor
Reklam
- Oh, öylesine fani ki insan, varlığının asıl güvenini gördüğü yerde bile, kendi varoluşunun tek gerçek etkisini yaptığı yerde, sevdiklerinin hatıralarında, ruhlarında bile sönüp, yitmek zorunda, hem de onca tez!
Ancak şair başkalarının görmediklerini görür. Başka türlu duyumsar. Kimsenin ne önce ne de sonra keşfetmediğini bulup ortaya çıkarır: Bu sokağı en olağanüstü günbatımları ziyaret etmiştir. Tanrı'dan esin alanlar Meryem'i ya da İsa'yı görürler. Neruda ise bu içler acısı sokaktaki odasına birkaç dakika sonra ortadan yitmek üzere kaçak ışıklı etkilerle, ışık oyunlarıyla giren pırıl pırıl günbatımına hayrandı.
`Her şehrin bir sahibir vardır ve o sahipleri toprağın üzerinde yaşayanlar değil toprağın altında yaşayanlardır. Zira ölüm ölmeyi yok olmak,yitmek,kaybolmak zannedenleri öldürür..`
Öylesine fani ki insan, varlığının asıl güvenini gördüğü yerde bile, kendi varoluşunun tek gerçek etkisini yaptığı yerde, sevdiklerinin hatıralarında, ruhlarında bile sönüp, yitmek zorunda, hem de onca tez!
Reklam
Arada
Yitmek de var kalmak da uzayan çölünde denizin. Ya da yeşilliğinde gür bir ormanın. Benim gönlüm Bir kaktüsle ulu bir çınar arasında sıkışık.
Sayfa 22
Allah dilediğinde, vakti geldiğinde ılık bir bahar esintisiyle savrulan eteklerinin dokunuşu ruhuna değdiğinde diyeceksin kalbim; bunca beklemek bunca yitmek boşa değilmiş, diye.
Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapı Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel Sabah. Duvarda gün tanrıları Rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden Görünür ama görünmez Yani hiçbir şey yerinde değil pek. Bugün ne? Salı! O bile yerinde değil Bir bardak, bir sürahi yerinden
954 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.