&sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.&birinin diğerine bir şey söylemek ihtiyacını hissettiği anda bile dudakların açıldığını kimse görmedi. Bu insanlar hal diliyle, bakışlarla konuşmayı öğrenmişlerdi. &çöl ile gök gibi buldular birbirlerini. Aralarında bir yağmur eksikti. &ama bundan sonra cennetin yokluğu değil, beni cehennemin yokluğu korkutur. & " bu dünyada çaresiz dert yoktur oğlum"derdi babası Bahman Mansuri, "yeter ki karşılığında feda edebileceklerin olsun." &insan içinden yenilenmeyince dışından eskir. &bambaşka birinin kaderine bağlandığını o anda anladı. &birilerinin mucizesi olmak lazım. &oysa aşkın yeterince'si olmaz benim hiç olmamış aevgilim. O ya vardır ya yoktur. &açılan yaralarının acısını yeni bir yara açarak kapamaya çalıştın.
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın
Wertheimer bu paradan hep utanan biri olurken, ben paradan asla utanmadım, diye düşündüm, çünkü insanın içine doğduğu paradan utanması en büyük delilik olurdu, hiç değilse benim görüşüme göre, sapıklık olurdu, o da değilse iğrenç bir sahtekarlık olurdu, diye düşündüm. Nereye bakarsak bakalım, insanlar kendilerinde olan ve başkalarında olmayan paradan utandıklarını durmadan söylediklerinde sahtekârlık yapıyorlar, oysa aslında kimisinde para olması, kimisinde de olmaması ve bazen birisinin parasının olmaması ve ötekinin olması ve de tersi eşyanın doğası gereğidir, bu durum hiç değişmeyecek, parası olanların da bunda bir suçu yok, olmayanların da vesaire vesaire, diye düşündüm, bu durum ne birileri ne ötekiler tarafından anlaşılmayacak, çünkü sonuç olarak gerçekten de yalnızca sahtekârlığı biliyorlar ve başka da bir şey bildikleri yok.
...artık hiçbir gün benim için yeni bir gün olmayacak, bende bilinmez bir mutluluğun arzusunu uyandırmayacak, sadece, sonunda dayanacak gücüm kalmayana dek, ıstıraplarımı devam ettirecekti.