Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" sen beni bana gösteren en acımasız güzelliksin. Gözlerine düşmüşüm bir kere, öyle hemen kalkıp gidemem. Gözlerinden başka sana giden yol da bilmem ben. O gözlere koca bir dünya sığdırdım .."
Sayfa 122
"Bir yol gösteren değil, bir uğrak Olabilir misin bana?."
Sayfa 334 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
“Birini vahşice öldürürsen,sağlığı yerinde bir insanı zehirlersen ya da vasiyetini senin lehine yazan şahsın boğazına hemen ertesi gün çökersen yakalanırsın elbette,tanıştığın her insanı öldürürsen insanlar upas ağacının soyundan geldiğini düşünmezler,yakana yapışırlar. Ama yaşlı ve hasta birini seç,yararına oluşacak durumlar öyle açık saçık olmasın,ölümü doğalmış ya da kazaymış gibi gösteren bir yol bul,çok karışma işlere,asla yakalanmazsın. Cinayet çok kolaydır Charles,fena kolaydır eğitimli olmana da gerek yoktur.”
Hasta insanın gezinen ruhunu sadece şaman izleyebillir ve onu yakalayıp tekrar bedene sokabilir: Ölünün ruhuna yeni mekânına gitmesi için eşlik eden, yol gösteren şamandır kurban edilen hayvanların ruhunu tanrılara sunup, kutsamaları için yalvarmak üzere Cennete uzun esrik bir yolculuk yapan gene şamandır. Özetle, şaman tinsel meseleler konusunda büyük bir uzmandır; ruhun sayısız acısını, karşısındaki tehlikeleri ve riskleri başka herkesten daha iyi bilir. Şamanlık çok daha gelişkin dinlerdeki mistisizm ve mistik deneyim olarak bilinen şeyin "ilkel" toplumlardaki muadilidir
Anadolu’nun Kürt bölgelerindeki sayısız Nakşibendî şeyhi de, tesrileri bölgesel olarak sınırlanmış olan şeyhler kategorisine girer; bununla birlikte bunlardan bazıları Türkiye sınırları dışındaki Kürt sahalarında dikkate değer bir şöhret kazanmıştır. Bunlardan özellikle önemli olanları, Şeyh Ziyâeddîn Nurşinî (Hazret-i Nurşin) ve neslinden gelen
Sayfa 441Kitabı okudu
Darlık ve sıkıntı dönemlerinde, insanların sırtlarındaki yükün ağırlaştığı günlerde işlenen suçların sayısında artış görüldüğü çok doğrudur. Söz konusu sayının bazen buğday fiyatıyla doğru orantılı olarak arttığını ista- tistikler açıklamaktadır. Ama bu, ekonomik durumun suça yol açtığını kanıtlamaz. Daha çok bunu, ekonomik güçlük- lerin pek çok insanın davranışına dar sınırlamalar getirdiği- ni, özellikle işbirliğine yönelik davranışlarda sınırlamaların kendini hissettirdiğini gösteren bir belirti saymak gerekir. Söz konusu dar sınırlar bir kez kendini açığa vurduğunda, insanlar artık toplum için bir şey yapamayacak duruma gelir
Sayfa 231
Reklam
Ey yol gösteren mum ışığı Ya şaşırırsam bu kısa yolu?  
Sinema teorisiyle ilgili sayısız yazı okudum ve okuduklarım beni çok az tatmin etti; hatta tam tersine, bütün bu yazılar bende itiraz etme isteği uyandırdı. İtiraz etmeli ve sinema sanatının görevleri, amaçları ve sorunlarıyla ilgili kendi görüşlerimi savunmalıydım. Çalışmalarıma yol gösteren ilkelerin bilincine vardıkça, bildiğim, öğrendiğim sinema teorilerinden uzaklaşıyordum. Öte yandan, bütün benliğimle bağlı olduğum sanatın temel yasalarıyla ilgili görüşlerimi dile getirme arzusu da giderek güçleniyordu içimde. Kaldı ki filmlerimi seyretmiş olan insanlarla giderek daha sık yüz yüze gelmem, beni, mesleğimle ilgili görüşlerimi ve çalışma tarzımı, esaslı ve olabildiğince ayrıntılı biçimde dile getirmeye zorluyordu. Filmlerimle kendilerine aktardığını olayları kavrama ve sorularına cevap bulma konusunda seyircilerimin gösterdiği ısrarlı çaba, sinema ve genel anlamda sanat hakkındaki çelişki dolu ve düzensiz düşüncelerimi iyi kötü toparlamama sebep oldu.
Rahmân, Rahîm Allah’ın adıyla, Âl-i İmrân/3-4, İsrâ/106 ve Şu’arâ/192-196‘dan yola çıkarsak eğer, Kur’an kendisini şöyle tarif ediyor: Âlemlerin Rabbi’nden (yaratıcısından, sahibinden, efendisinden, ıslah edicisinden, malikinden), emin bir elçi vasıtasıyla, ebedî hakikatin anlam ve amacına uygun olarak, Hz. Muhammed aleyhisselâmın kalbine açık ve anlaşılır bir Arapça ile insanlığa iletilmek üzere indirilen, önceki vahiylerde yer alan, ezelî hakikatleri bünyesinde barındıran ve onları onaylayan, insanlığa yol gösteren ve iyiyi kötüden ayıran ilahi kelamdır.
Sayfa 29 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
Çok bildiğimiz bir hadis var: “Bildikleriyle amel edene bilmedikleri de öğretilir.” Siz inandığınız şeyin izini sürdüğünüz zaman sizin göremediğiniz şeyleri gösterir Allahu Teala. Ortalık cehenneme dönüşmüş, bir anda aydınlığa dönüşebilir. Yeter ki siz zaferin değil seferin izini sürün. Seferden asla vazgeçmeyin, seferden vazgeçerseniz yoldan hakikatten vazgeçmişsiniz demektir. Biz zaferle emrolunmadık, seferle emrolunduk, en büyük zafer, seferdir, yolda olmaktır. Biz seferileriz; her daim yolda olan, yol almaya gayret gösteren insanlarız. Biz hadisi masal gibi, salt metin gibi okuyoruz; hâlbuki bu hadisten bir sistem inşa edebiliriz. Bir dünya kuracak, bir medeniyetin inşasına zemin oluşturacak medeniyet tasavvuru geliştirebiliriz bu hadisten.
Sayfa 48 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.