Toplumumuzun uygar kesimindeki bu yozlaşma nasıl açıklanabilir?
Sayfa 183Kitabı okudu
"Nasıl ki günahkar ve ihmalkar yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel hastalıklar her türden insanı vurursa, tarifsiz acıların, katlanılmaz zulmün, acımasızca görmezden gelinişin sebep olduğu o korkunç ahlaki yozlaşma da, ayrım gözetmeksizin herkesi kırıp geçiriyordu."
Sayfa 455 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bu dünya sevgisiz bir dünya. Dünyayı sevmeyenlerin, ağaçları, kuşları, ak bulutları, mavi göğü, akar suları, topal karıncayı, hasta kurbağayı sevmeyenlerin dünyası. İnsanoğlunu sevmeyenlerin dünyası. İnsanın yozlaşma belirtisi, insanın sevgisizliğiyle başlar.
- Yaşar Kemal
İnsanlığın ilk inancı, tanrıya safça ve basitçe ibadet etmekti. Aşırılık daha sonra yavaşça içeri girdi ve insanlığın ilk inancının şeklini değiştirdi. Bu, ruhbanlığın kendi fikirlerini her zaman bu işin içine kattıklarından dolayı oluşan kaçınılmaz bozukluğun sonucuydu. Asıl din birçok hususta uyumsuz bir hale geldi ve iyice yozlaşma, uydurma ve yanlış kanıyla üzeri örtüldü.
Sayfa 273Kitabı okudu
İyi niyetle hazırlanmış her film insana dokunur. Bunu yapanın illa Müslüman olması gerekmez. Bugün dijital platformlar sinema sektörünü zehirliyor. Birtakım sapkınlıkların filmlerde görünür olmasını dayatan bu tekelci yapılar, tek tipleşmeyi hedefleyerek saflığı ve ortak dili adeta yok ediyorlar. Dünyanın öbür ucunda dahi olsa aynı dilde buluşabileceğimiz yönetmenlerin soyu tükeniyor. Türkiye’de bile bir yönetmen senaryosunu bakanlığa sunuyor ve devletten desteğini alıyor. Sonra uluslararası ödül almak için illa içerisine sapkınlık zerketmesi gerektiğini bildiği için senaryosunu değiştiriyor ve ödül kazanıyor. Bakanlık da verdiği desteği geri istiyor. Yapımcılar ve sanatçılar milletin ve insanlığın menfaati ile dijital platformların talepleri arasında sıkışmış durumda ve çoğu tekelleşmiş şirketleri tercih ediyor. Sinemada başlayan yozlaşma dizilere oradan da oturma odalarına doğru akıp duruyor. Kaynak: Filistin’in taşına, suyuna ve akıbetine sahip çıkmak bir inanç meselesidir!
Süleyman Ceran
Gençlik
Gençler ve kaybolan gençlik.. Zorlu süreçler atlatan 1990-2005 dönemi. Y kuşağı ve Z kuşağı olarakta adlandırılan bu jenerasyonun durumu içler acısı. Bir yanda dünya ekonomik düzeninin bozulması bir yanda gerginleşen bürokratik diyaloglar ve hızlı bir değişime uğrayan sosyal ortam.
Bu dönemin gençleri ekonomik olarak bunalım içinde ve bu silsile
Kişinin tek başına zaman geçirmedeki kendisiyle durabilme konusundaki yetersizliği başkalarıyla bir takılma kültürünü doğuruyor. Takılma kültürünün yarattığı yozlaşma ise derinlikli ilişki deneyimini yok ediyor ne yazık ki.
Sayfa 85Kitabı okudu
Devletlerin çöküş sebepleri her zaman ahlaki çöküşle başlar. Güce, zenginliğe kapılan yöneticiler yozlaştıkça devlet yozlaşır, yozlaşma büyüdükçe de çöküş başlar.
Zamanın ortaya çıkışından bu yana tüm toplumlarda yozlaşma görülmüştü. Yozlaşma kalpte meydana geldiğinde kültür iyileşmenin yolu olarak toplu çaba sarf etmeyi düşünebilirdi ancak yozlaşma akılda meydana gelirse iyileşmeye uzanan bir yol hissetmek çok daha zor olurdu; çünkü kalp aldatırdı. Peki hem kalp hem de akıl kendini kötülüğe teslim ettiğinde ne olacaktı?
Sayfa 230 - Portakal Yayın EviKitabı okudu
Henry James
"Yozlaşma karşısında azami adaleti sağlayabilmek için kendi masumiyetini koruman gerekir: Değerli bir şeye ihanet edip etmediğinin kendi içinde daima ayırdında olmalısın."
Sorumluluk terimiyle yaşanmadığı sürece, özgürlük yozlaşma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Sayfa 147 - Okuyan Us Yayın
Yozlaşma Üzerine:
"Yozlaşma dediğin alışmadır, durumu kabullenmedir, bir tevekkül geliştirmedir, insanın kendine söylediği, diyeyim ki bir dindir."
Sayfa 46 - Can YayınlarıKitabı okudu
