Rus edebiyatının Puskin ile birlikte atası sayılan, en büyük yazarların, başta Dostoyevski olmak üzere övgüsünü alan Gogol ' un hemen herkesin bildiği dünyaca ünlü öyküsü Palto , huzurlarınızda.
Öykünün , bence en önemli özelliği kurgudan bağımsız, içten, samimi, her an görebileceğimiz, yaşamda sıkça rastlayabilecegimiz bir karekter olan Akaki Akakiyevic'in baş karakter olması.
Akakiyevic , düzgün, namuslu, işinde gücünde, saygılı, kendi halinde; ama öte yandan da asosyal, silik, hayattan kendini soyutlamis bir memurdur. Maaşı, kit kanaat gecinmesine ancak yetmektedir. Gözü yükseklerde değildir. Hiç kimsenin tavuğuna kist demez. Daha rahat işlerde çalışmayı kabul etmez. Bir kere daha düşündüm de, böyle birine kolay kolay rastlayamazsiniz. Kalmadi artık böyle insanlar. Sözümü geri aldım. Neyse, tüm bu etkileyici sözlerin ardından bir ' ama ' bekliyorsunuz değil mi? Peki o zaman. Ama ,tüm bu iyi özelliklerin cezası olarak hayatin sillesini de sonuna kadar yemiştir. Hatta canı pahasına.
Palto, ' hepimiz içinden ciktik ' deyimini sonuna kadar hakedecek kadar büyük bir öykü. Gogol, öyle sayfa sayfa yazmadan, kısacık bir öyküde bile şaheserler yaratilabilecegini gösteriyor bizlere. Az laf çok iş gibisinden.
Yükte hafif, pahada ağır kitaplardan. Hala okumadiysaniz, hadi buyrun, 1 saatinizi bile almaz.
Kitapla kalın...