Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vapura bindi. Küpeşte kenarına oturup ayaklarını demire dayadı. Yeşil, beyaz köpüklerden izledi vapurun gidişini. Serin köpüklerde. Düşüncelerini köpüklerde serinletmek istedi.
Sayfa 66 - iletişim YayınlarıKitabı okudu
Yalnızca delice şeyler söylemek değil, delice şeyler yapmak da geliyordu içimden, sokaklarda yuvarlanmak ya da dans eder gibi yürümek, dilimi çıkarmak, suratımı buruşturmak... Oysa, öyle ciddi, öyle ciddi yürüyordum ki yolda. Şimdi siz de ah ne güzel, tümünüz de öylesine ciddi yürüyorsunuz ki...
Sayfa 115 - Kırmızı Kedi 2.BasımKitabı okudu
Reklam
Her çıkmaz sokağın çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık.
İsmet Özel
İsmet Özel
Yürümek istiyordu. Nereye kadar olursa. Yürümek. Viski dolu şişeyle dudak dudağa gelmek için durmak. Sonra tekrar yürümek.
Birine âşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da.
Sayfa 108 - Doğan KitapKitabı okudu
Açılmış yollarda yürümek neye yarar ki?
Sayfa 110 - pdfKitabı okudu
Reklam
Daha nasıl açıklanabilir ki
YÜRÜMEK DlŞARIDA, "açık hava" dediğimiz yerde olmaktır. Yü­rümek şehirli insanın mantığını, hatta en yaygın şartlanmışlık­larımızı bile tersyüz eder. Dışarı çıktığınııda bir " içeriden" diğerine geçersiniz hep: da­ireden büroya, evden en yakındaki mağazaya... Başka yerlerde, başka şeyler yapmak için dışarı çıkarsınız. Dışarısı, bir geçiştir: Ayıran şeydir; burayla ora arasındaki bir engeldir adeta. An­cak kendine ait bir değeri yoktur; evle metro durağı arasındaki mesafedir. Telaştı bir beden ve özel hayata dair ayrıntılarla yarı meşgul bir zihinle birlikte -ki bu zihin bir yandan da işin zo­runluluklarıyla meşguldür- eller, koşturan hacaklardaki cepleri karıştırıp hiçbir şey unutulmadığından emin olmaya çalışırken katedilen mesafedir hep. Dışarısı güçlükle var olur; ayırıcı bir koridor, bir tünel, devasa bir hava kilidi gibidir.
Her çıkmaz sokağın, çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık. | İsmet özel
Çoğu insanın yol açmaya cesareti yoktur. Ya sağa döner ya sola; üçüncü bir yoldan yürümek istemez. Hep hazır yola sapmaya çalışır. Kendi taş yolunu döşeme gayretini bir türlü sarf etmez. Bu bir cüret, cesaret meselesidir. Ama şunu bilin ki azizim, hayatta ancak kendi fillerini Alp Dağı'ndan aşıran, aşırmayı düşleyen insanlar başarılı olur.
Sayfa 15
Her çıkmaz sokağın çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık.
İsmet Özel
İsmet Özel
Reklam
halk ise biliyor musun ki, zararı ziyanı da düşünmeden, korkmadan da... dümdüz yürümek istiyor.
Sayfa 329 - can klasik - 6. baskıKitabı okudu
Uyanıyordum ve bütünüyle hayattan bıkkınlığa uyanıyordum. Sabahleyin bir iş yaptıysam bu hep yaşama beceriksizliğinin tekdüze işleyişi oluyordu ve en ufak bir iş bile düşünülemiyordu ki bunalımımı günden güne kötüleştirmesin.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.