Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vücudu hemen tepki verdi. Teni ateş gibi yanıyor, gözlerine inanamıyordu. Emin olmak için zinciri çıka- rıp kapıyı açtı ve Clay'in kapıda duran muhteşem gö- rüntüsünü beynine kazıdı. Clay kravatını gevşetmiş, gömleğinin yaka düğmesini açıyordu. Julia, onun boynuna sarılmak, dudaklarına yapış- mak ve onu gördüğüne ne kadar sevindiğini
Sayfa 275
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Sıla Koçak ~ Sevda Çiçeği ☆•°~️Acımasızca, "Çünkü onun kanatlarını kıracağım!" diye cevap verdi. Ruhu paramparça ve ben onu daha da parçalayacağım! Mutlu olduğuna inanacak, sevildiğine inanacak ve ben en beklemediği anda onu o mutluluğunda boğacağım! Elini sıkı sıkı tuttuğu,göğsüne saklandığı o adam var ya? Bir daha değil ona dokunmak,
Sevda Çiçeği
Sevda ÇiçeğiSıla Koçak · Pukka Yayınları · 202453 okunma
Reklam
Taksi­cilerin girmek istemediği sokaklar diye bir şey var bu şehirde.Bu bir ölçü, bir tanımlama biçimi aslında; taksici girmiyorsa oralarda kol gezen uğursuz bir gölge, kötü bir rüya, tekinsizbir sokak, ölçüsüz bir öfke var demektir. Yüz yüze gelmek is­temeyeceğin insanlar, dokunmak istemeyeceğin hayatlar, yan yana yürümek istemeyeceğin nefretler...
Aynı prensip, yetişkinler için de geçerlidir.
Yüze atılan bir tokat her çocuğun canını yakar ama baskın sevgi dili dokunmak olan bir çocuk çok daha fazla etkilenir. Şefkatli bir sarılma, her çocuk için sevgiyi ifade eder ama baskın sevgi dili fiziksel temas olan çocuk için bu güçlü bir haykırıştır.
Sayfa 136
Nasıl korkmaması gerektiğini göstermek için önce kendisi yaptı, bu hayvana dokunmak bile yüz yüze bir çalıma girmek gibiydi.
Sayfa 501 - Martı Yayınları, 1. Baskı: Kasım 2018Kitabı okudu
Odayı tek aydınlatan şeyler, televizyondan gelen, yanıp sönen mavi ışıklar ve şöminenin vermiş olduğu aydınlıktı. River'a bakıp bu olaym bizi nasıl etkileyeceğini düşündüm. Uykusunda ufak ufak kıpırdıyordu. Onun kalp atışmı hissetmek için elimi kalbinin üzerine koydum. Tişörtünün altmdan teninin sıcaklığını hissedebiliyordum ve onu
Sayfa 59
Reklam
Yüz yüze gelmek istemeyeceğin insanlar, dokunmak istemeyeceğin hayatlar,yan yana yürümek istemeyeceğin nefretler. Öyle şeyler. Biz ne kadar unutmaya çalışsak da aradan onca yil geçmesine rağmen birileri gıkup iki laf edip geçmişin pis izlerini bir anda ortaya çıkarıveriyor.
Beni Onlara Verme
Beni Onlara Verme
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Nisa 34.Ayet'in İzahı
"Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe
Yüz yüze gelmek istemeyeceğin insanlar, dokunmak istemeyeceğin hayatlar, yan yana yürümek istemeyeceğin nefretler. Öyle şeyler.
… dokunmak karşındakinin çocukluğuna, acılarına, umutsuzluklarına, hüzünlerine dokunabildiğin zaman gerçekten “dokunmaktı” ve öpmek, karşındakinin acılarını öpebildiğin zaman gerçekten “öpmekti”.
Sayfa 49 - epsilon - 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
“Fiziksel temas, bir ilişkiyi yaratabilir de, bozabilir de. Sevgi kadar nefreti de ifade edebilir. Baskın sevgi dili fiziksel temas olan biri için bu temas, 'Senden nefret ediyorum' veya 'Seni seviyorum' sözlerinden daha güçlü etki uyandıracaktır. Yüze atılan bir tokat her çocuğun canını yakar ama baskın sevgi dili dokunmak olan bir çocuk çok daha fazla etkilenir. Şefkatli bir sarılma, her çocuk için sevgiyi ifade eder ama baskın sevgi dili fiziksel temas olan çocuk için bu, güçlü bir haykırıştır. Aynı prensip, yetişkinler için de geçerlidir.”
Sayfa 136Kitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Savaşın Unutulan Çocuklarından ‘Ben Amir’
“Ne zaman aynadaki yüze baksam, bilmiyorum hangi yüz bana bakıyor; bilmiyorum hangi yaşlı yüz sessizce ve bezgin bir öfkeyle kendi imgesini arıyor…“ •Jorge Louis Borges ”Gecesiz sabahlara -uykular öksüzü -
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023646 okunma
Taksi­cilerin girmek istemediği sokaklar diye bir şey var bu şehirde. Bu bir ölçü, bir tanımlama biçimi aslında; taksici girmiyorsa oralarda kol gezen uğursuz bir gölge, kötü bir rüya, tekinsiz bir sokak, ölçüsüz bir öfke var demektir. Yüz yüze gelmek is­ temeyeceğin insanlar, dokunmak istemeyeceğin hayatlar, yan yana yürümek istemeyeceğin nefretler. Öyle şeyler.
Yüze atılan bir tokat her çocuğun canını yakar ama baskın sevgi dili dokunmak olan bir çocuk çok daha fazla etkilenir. Şefkatli bir sarılma, her çocuk için sevgiyi ifade eder ama baskın sevgi dili fiziksel temas olan çocuk için bu güçlü bir haykırıştır. Aynı prensip, yetişkinler için de geçerlidir.
Sayfa 136Kitabı okudu
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.