Bir daha anladım: dış görünüşün davranışların ,tebessümün ,mimiklerin önemli olmadığını. Çünkü iç dünyamızdır bizi biz yapan.
Herkesin dış dünyası var ama bu onunla ilgili bir şey söylemek için yeterli değildir. Görünüş aldatıcı olabilir ,davranışlar sahte,hatta bi gülümseme bile... Dil yalan söyler gözler söylemez. İnsanın gözleridir onun iç dünyasının aynası; yüzündeki kırışıklıklardır gözyaşının geçtiği yollar; beyazlamış saçlarıdır onun yaşadıkları...
Kendi içinde hisleri köpüren birisi sükûnetiyle örter kalbindeki fırtınaları.Yalnız onun sessizliğine kulak verirseniz aslında hayat hikayesini anlattığını görürsünüz. Eğer kalbine ayna tutarsanız içiyle dışının nasıl birbirine zıt olduğunu anlarsınız. İnsanların sahte haraketleri,yalancı tebessümleri ve manâsız davranışlarından bir şeyler algılayabilirsiniz duya bilirsiniz tabiki.
...Bazı insanlar var -her yerde-her zaman- kendileriyle ilgili alakasız konuşmaktan bıkmayan... bazı insanlar vardır kendilerini sessizliğe bırakıp sükutu ile konuşan/...