Yaklaşıp 1 aydır okuyorum. Özümseyerek, severek, düşleyerek.. Yıllardır dolabımda varlığını koruyan ancak her açışımda birkaç sayfa sonra kendini bıraktıran bir kitaptı benim için. Ve anladım ki, doğru zamanı bekliyormuş. Çoğu kitap gibi. Okuduğumda algılayamayacağım bir zamanı geçerek derinlerime kadar işleme noktasına gelerek tanıştım neyseki Dreamer ile.
Nasıldır derseniz?
Düşleme sanatını öğrenmek, varlığımızın nedenini bilmek, gücümüzü ve irademizi keşfetmek, hayatımızda oluşan iyi-kötü ne varsa bizim aracılığımızla gerçekleştiğini görebilmek; ve tüm bunlar olurken dünyayı daha anlamlı kılmak, yeniden hayal kurmaya başlamak, şuan yaşadığın anın bile senin daha önceki düşlerinin bir sonucu olduğunu fark etmek.. Kitap birçok eylem, birçok anlam, birçok farkındalık, birçok şey içeriyor.. Anlatmaya doyamam muhtemelen ama tam zamanında hayatıma dokundu. Kendini bulma yolculuğumda; düşle, düşle, düşle..dedi. Asla düşlemekten vazgeçme. Gerçeklik arkasından gelecektir.
Herkes okusun diyemeyeceğim. Çünku sayfalari geçip bitirmek hakkı değil bu kitabın. Ama okuması gereken kişileri Dreamer bulacaktır eminim :)