Günümüzün çakma herküllerine...
Kendilerini savunamayacak durumdaki kimselere karşı baskı kurmaya kalkışmaksa, bayağı bir mizacın, bozuk bir ahlak ve karakterin ürünüdür. Zavallılık ve zillettir.
"Yalnız boş, bomboş mahluklardı. Yaptıkları münasebetsizlikler hep buradan geliyordu. İçierinin esneyen boşluğu karşısında an­cak başka başka insanları istihfaf ve tahkir etmek, onlara gülmek suretiyle kendilerini tatmin edebiliyorlar..."
Sayfa 24 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah hocam! yıllar geçti düşman hiç değişmedi! hep aynı zavallılık!..
Gümüş Motor Fabrikası kurulurken ülkede önemli hadiseler yaşandı. Fabrikanın kurulmaya başlamasının ardından, iki büyük devalüasyon oldu. 2 lira 80 kuruş olan 1 ABD doları, 9 lira 20 kuruşa yükseldi.
Yeryüzündeki aşk olasılığı ve süreci de karıncaların karşılaşmaları gibi yaklaşık on saniye birbirlerine dokunmaları oranında. Ne zavallılık!
Sayfa 161Kitabı okudu
"Bu ne zavallılık,"diyor,"birbirinden farkı olmayan iki parti...Ha? Değil mi? Yok değilse söyle, ölmeden şu sandalyeye bir de ben oturayım partisi."
Sayfa 161
Önüne gelene cömert davranmak da bir çeşit zavallılık bence.
Reklam
1 fotoğraf için zavallı olmak da nebilim
Ateş edilen, bombalanan, yanan insanlar zavallı. Ateş edenler, bombalayanlar ve yakanlar da aynı şekilde zavallı. İnternetteki iç karartıcı odalarda durmadan zavallılaştırılan onca kız. Onları görmek için internete giren onca da zavallı. Önemli değil. Dünyadaki bilen herkes, bilmeyen herkes. Bilmek de 1tür zavallilik, bilmemek de...
Sayfa 147Kitabı okudu
Efendi Hazretlerimiz...
BU GECE (YILBAŞI GECESİ) : -Biliyorsunuz, Gafillerin, Zalimlerin uydurması bir gecedir. Gecenin kendisinde suç yok bu gece yapılan suçlarda suç var. -Mesela yeni yıl gecesi hindirler hazırladılar, şaraplar, zinalar, neler neler yapacaklar. -İbn-i Abidin’de, 5. Cilt : -“Bir adam yeni yıl gecesi veya günü bir adama bir yumurta hediye etse kafir
Hayattan alacaklı olduğumuzu düşündüğümüz sürece yetinmek zordur. Eksiği eksik bırakmak bile zavallılık gelir. Oysa güç, sahip olmakla değil, yoksunluklara tahammül edebilmekle gelişir.
Adalet
“Akp’nin cankuşu Ensar Vakfı'nın yurdunda 10 erkek çocuğuna tecavüz edildiği, cinsel istismara uğrayan çocukların sayısının 45 olduğu, tecavüzlerin 3 sene aralıksız devam ettiği ortaya çıktı. Aile bakanımız “bi kerecik” dedi. Şikayetçi olmasınlar diye, ailelere 10'ar bin lira sus parası verildiği yazıldı, davanın üstü apar topar örtüldü. Mavi Marmara'da öldürülen vatandaşlarımızın hayatına karşılık 20 milyon dolar tazminat alındı. Dünya tarihinde görülmemiş bir rezaletle, uluslararası kan parasına TBMM'de onay verildi. Yandaş gazeteci televizyona çıkıp, pişkin pişkin izah etti, “bu para aileleri teselli eder, dertlerine derman olur” dedi. En son… Şehidin eşi şikayetten vazgeçti. Sinan Çetin'in oğlu sıyırdı. Kronolojik olarak “en son” dedim ama, aslında ne ilktir, ne de son... Çünkü bir ülkede “adalet” olabilmesi için, kanun değil, millet lazımdır. Bir baba kızının cenazesi, bir anne oğlunun tabutu, bir kadın kocasının mezarı, bir erkek eşinin kefeni üzerinden alışveriş hesabı yapıyorsa... Zavallılık bu seviyedeyse, tamah ölümüneyse... O ülkede adaletten de bahsedilemez, milletten de.”
Sayfa 127 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.