Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeliha Yaşar

Zeliha Yaşar
@zerder
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Lisansüstü
116 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
160 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali ~ Canım Aliye, Ruhum Filiz~ Türk Edebiyatının “ Sabah Yıldızı” çocukluk yıllarında sabahın erken saatlerinde kalkıp kitap okuduğu için bu isimle anılırmış öğrenmeye , öğretmeye hayatını adamış bir aydın ve canından çok sevdiği kızı Filiz ve sevdiceği Aliye… Nasıl güzel , duygu yüklü mektuplar keşke hiç telefonlar çıkmasaydı yine mektuplarla duygularımızı, isteklerimizi yazsaydık ne kadar samimi ve içten olurdu her şey… Sabahattin Ali’nin eşi Aliye ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplar aslında tarihi değer taşıyor; dönemi, siyasi süreçleri, maddi sıkıntıları, aşkı, sabrı, cesareti , insan ilişkilerini, dostluğu belgeler halinde bize sunuyor o yüzden okuduğumuz her cümle gerçek ve yaşanmış. Aşkı Aliye’ye Osmanlıca , kızı Filiz’e Latin alfabesiyle mektuplarını yazmış ne kadar ince bir düşünce ah sen ne kadar içli bir adammışsın Sabahattin Ali… Mahsun ve garipmişsin anlaşılmamışsın belki de tam anlatamamışsın kendini yaşasaydın der miydin:” Keşke hiç ayrılmasaydım Aliyemden, Filizimden hiç uğruna yazık ettiler ömrüme…” Çıkardığı gazete ve dergiler Türk edebiyatının önde gelen yazar ve şairleriyle çalışmalarının ürünü, özellikle “ Markopaşa” çok ses getirmiştir. Birçok eserini yazıp ilk olarak eşi Aliye’ye okutmuş, Aliye hanım da sabırlı ve eşine aşık bir kadınmış yoksa bu ızdıraba kimse kolay katlanamaz. İyi ki yazmışsın, keşke daha çok yaşasaydın…
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,6bin okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
ÖZGÜRLÜK, EŞiTLİK, KARDEŞLİK YA DA ÖLÜM CUMHURİYETİ… İnsanlık ne kadar kan , ölüm, savaş görmüş “insanı kendinden korumak için” ne kadar acı, kin, hınç, intikam görmüş. Peki “DEVRİM” neydi: değişim, yenilik, anlaşılmak mı yoksa kan dökmek, intikam almak, ya da giyotin mi? Fransız Devrimi; toplumun al tabakasının aydınlanma yaşamasıyla ortaya çıkmış, köylü ve işçi sınıfının birleşmesiyle toplumsal olarak haklarını aramak için bütün şehri kan ve vahşetin içine atarak adeta bir şeytan gibi suçlu suçsuz ayırt etmeden halk herkesi cezalandırmıştır. Eserimiz, Tellson Bankasının temsilcisi Jarvis Lorry’nin 18 sene Bastille hapishanesinde suçsuz olarak yatan Dr. Manette’yi kurtmaya gitmesiyle başlar. Dr. Manette’nin güzeller güzeli Lucise adında bir kızı vardır, baba kız birbirlerinden habersiz yaşamaktadırlar. Lucise’nin kocası Darnay ise Fransa aristokratlarından soylu birisi fakat amcasının ölümüyle Fransa’dan kaçar, ismini değiştirerek İngiltereye yerleşir. Tabiiki en önemli karakter Mr. Carton kendini ve yaşamını sorgulayan ve Lucise’ye aşık akıllara kazınan en önemli karakter. Fransa’da insanları ruhları karanlık, acıları çok büyük ve intikam kaçınılmaz. Muhteşem bir eser kurgu,dil harika karakterler muazzam… Geçmişe dönüp insanlık kendini bulmak için ne fedakarlıklar yapmış kimlerden vazgeçip özgür kalabilmişler okudukça öğrendiğiniz ve hiçbir şeyin değişmediğini hissettiğiniz bir yerlerde yine acımasızca öldürülen masum halklar…
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359,2bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
Necati Tosuner: ~Bir Tutkunun Dile Geçirilme Biçimi~ “Yaşanılmış güzellikleri yitirmiş olmanın üzüncü değil yalnızca. Yaşanacak daha nice sevinçlere artık uzak kalmış olmak da değil. Yenilmiş olmak da....Onu yitirmiş olmak elbet, -sanki yalnızca bu da değil. Bunu hiç de hak etmedi saymak kendimi, -avuntu değil. Gerçeklerden kaçmak da değil.” … “Bana bir düş gerek,- sonu boşa da çıksa…” sf:31 . Sade ve anlaşılır bir üslupla kaleme aldığı hikayelerinin hepsinde özlem ve tutku ön planda, yazar okuyucuyu geçmişin tozlu yollarında göremediği çiçekleri toplaması için hayal etmesini anılarını tekrar yaşayıp göremediği güzellikleri bulmasını sağlıyor. Özellike : “ Karen, Ayça, Umut” hikayelerinde bende lise yıllarına gittim ve eski defterleri açıp hatıları yoklayıp gülümsedim. Çok güzeldi , “ Haldun Taner Öykü Ödüllü” kitabımızı , hatıralarınızda saklanan güzellikleri bulmak için herkese önerilir.
Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi
Bir Tutkunun Dile Getirilme BiçimiNecati Tosuner · İş Bankası Kültür Yayınları · 201281 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
171 syf.
8/10 puan verdi
Aramızdan yeni ayrılam çağdaş Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Füruzan… Kitabımız; yazarımızın Sait Faik Hikaye Armağan Ödülünü kazandığı “Parasız Yatılı” Eser, yöresel ağız özelliğiyle okuyucuyu hem duygulandıran hem de heyecanlandıran 12 hikayeden oluşmaktadır. Kadını, yaşanmışlığı, yoksulluğu, çaresizliği okuyucunun kalbindeki derin yaralara dokunurcasına ince ince işlemiş. Hikayelerin genelinde çocukluktan başlayan bir ayrılık acısı “ Sabahat, servet ve isimleri verilmemiş çocuklar” yazarımızın hayatından kesitler mi yoksa insan çocukluğunda ne yaşıyorsa bütün hayatını etkiliyor düşüncesiyle yazılmış öyküler mi?
Parasız Yatılı
Parasız Yatılı
Füruzan
Füruzan
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,719 okunma
1062 syf.
8/10 puan verdi
/ Anna Karenina / ~Tolstoy ~ “ Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.” Kitabımız “incilden alıntı” bu cümleyle başlarken romana giriş: “ Bütün mutlu aileler, birbirine benzer her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.” (s3) Bir okur, bir roman karakterine sinirlenebilir, kızabilir yeri gelir acır ama Anna bu duyguların hiçbirini hak etmiyor. Anna’ya acıyamam her şeyi bilerek yaptı. Cesareti hayranlık uyandırabilir, sevgisiz bir kadının gözü kör olurmuş ,aşk karşısına çıkınca engel tanımaz ve her şeyi yakar yıkarmış,bu uğurda Anna; oğlunu, ailesini, aristokrat çevresini anlayacağınız herkesi yok saydı ve sonunu kendi hazırladı. Büyüleyici bir güzellik herkesi kendine hayran bırakan bir kadın Anna Karenina; bir taraftan dürüst, ahlaklı,çalışkan Konstantin Dimitriyeviç Levin… Eserimiz, bu iki kahramanın hayatlarının etrafında gelişiyor. Aslında Levin karakteri daha ön planda , kitabın konusu aşk gibi görünse de daha çok Rusya’nın içinde bulunduğu durum , aristokrasi, tarım ve sınıf ayrımı gibi konular kitabın büyük kısmını kapsıyor. Anna aslında biraz gölge de kalıyor ama okuyucuyu büyülüyor toplumun katı kuralarına karşı çıkarak kendini ön plana çıkarıyor. Levin, Kiti ile evlenerek mutlu bir aileyi simgelerken; Anna kendinden yaşça büyük ahlaki değerleri ön planda tutan kendini beğenmiş sevgisini göstermeyen oğlunu bile sevmeyen Aleksey ile evlenir ve mutsuz bir aileyi simgeler. En can alıcı noktalarından birisi de Levin’in inancını bulması, çıkarsız ve nedensiz iyiliğin, sevginin Allahı buldurması Levin’i huzura kavuşturuyor.
Anna Karenina
Anna Karenina
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,6bin okunma
Reklam
310 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın adı: FİNK (İstediği zaman istediği yerde gönlünün istediği şekilde gezip tozmak ve eğlenmek anlamına gelmektedir.) Yazar: / Murat MENTEŞ/ Murat Menteşle yeni tanıştım,geç kalmışım edebiyatı zenginleştiren yazarlardan Yazarımızın “Seci” ( Düz yazıda yapılan kafiyeye denir.) sanatını kullanarak yazdığı eser; manken,mimar Türkiye’de tanınmayan Çin, Kore, Tayvan, Honk Kong, Japonya gibi ülkelerin meşhur modeli Göksenin Yıldırım ama yabancıların tandığı ( ismini değiştirmiş ) /Goku Sky/ in hayatını anlattığı enterasan eser. … Kitabımız şöyle başlıyor: “ Bu kitapta anlatılanlar gerçek olmasaydı, onları uydurmazdım.” Aslında yazarın hüneri burda başlıyor. İnsanın kimliğini kaybetmesi isminin değişmesiyle başlar. Göksenin başarılı, yakışıklı, terbiyeli bir imsan hatta 5 vakit namazını kılıp sonra modellik yapan Çin’de boy boy fotoğrafları asılan ünlü bir genç fakat kendi memleketinde tanınmayan senin benim gibi bir insan Çok badireler atlatmış ünlü sanatçı ve mankenlerle çalışmış hatayı başta yapmış gençliği ile son halinin alakası olmayan sadece nankenlik tutkusu olan gençlerin okuyup ibret almaları için önerebilirim. … Murat Menteş , hüzünlü bir hikayeyi mizahi ve şiirsel bir dille anlatmış bayıldım. Bir çırpıda okunan , fotoğraflarla süslenmiş eser tatilde hem güldürdü hem düşündürdü.
Fink
FinkMurat Menteş · Alfa yayınları · 20212,877 okunma
1025 syf.
9/10 puan verdi
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski / Karamazov Kardeşler / “ Babalar çocuklarınızı incitmeyin, sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir.” sf: 987 Nerden başlasam bilmiyorum, eseri yaşadım diyebilirim, o kadar dolu bir kitap ki sevgili okurlar sizi içine alıyor ve çıkmanın imkanı yok. Bakış açınız değişiyor, aydınlanma yaşıyorsunuz, bazen de uçurumdan tepetaklak yuvarlanıp dipsiz bir kuyuya düşüyorsunuz okumanın hazzı burda başlıyor. Suç ve Ceza’dan sonra büyülendiğim ikinci kitap aslında 1. liği zorluyor. Bir baba Fyodor Pavloviç ve 3 oğlu ( Dimitri, İvan,Aleksey Karamazov) bir de kardeş olarak görmedikleri gayri meşru (Smerdyakov) bir ailede babanın ne kadar önemli olduğunu bu üç gencin ızdırap dolu hayatlarını okuyunca öğreneceksiniz. Dimitri; babası gibi içki, kumar ve kadına düşkün; İvan, kendini geliştirmiş kültürlü, tanrının varlığına inanmayan sorunları olan bir genç ve Aleksey en merhametlisi vicdanı ve Allah korkusu olan dini yönü kuvvetli bir karakter. Bence İvan en çarpıcı olan karakter ilginç düşünceleriyle , insanı kendisiyle ve toplumda yaşanan olaylarla yüzleştiriyor. Eser 4 bölümden oluşuyor din , sosyoloji, psikoloji, hukuk, adalet, tarih, felsefe gibi birçok alanı içine alan eser sade ve sürükleyici anlatımıyla okuru büyülüyor. ️Ana fikri; “sevgi” her şeyi sev ve mutlu ol , affet arın kötülüklerinden, adalet ama gerçek adalet…
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,9bin okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
~Düş Kesiği~ /Güray Süngü/ 2023 senesini Güray Süngü’nün hayal mi gerçek mi dedirttiği Düş Kesiği kitabıyla bitiyorum. Postmodern bir eser ya içinde kayboluyorsunuz ya da bilinmez bir yolda “gereksizyazar” la ( kitapta böyle geçiyor) geçmişe, hayale, ana yolculuk yapıyorsunuz. Sıkıldığım yerler oldu, tam elimden bırakacakken ; evet şimdi başladı kitap dedim… Ve bu şekilde sona geldim. Belli bir olay yok, eser çok ilginç başlıyor kahramanımız, M : “Bir köpek öldürebileceğimi söyledim. Bugünlerde bir köpek öldürebilirim bunu yapabilirim bu beni endişelendiriyor…” diye başlıyor fakat köpek değil karısını öldürüyor. Bu da gerçek mi hayal mi ya da yazar usta kalemiyle okuyucuyu deli mi etmek istiyor belli değil.Yalnız kitabı anlamaya çalışırken insanın iç dünyasındaki; gidişleri, gelişleri, çırpınışları, yalnızlığı, arayışı çok güzel sözlerle izah etmiş. ( Alıntılarda yazacığım sözleri) Annesine ve babasına çocukluk anılarına yer yer değinmiş okurken dil çok sade ve yalın akıp gidiyor sadece kitapla bütünleşmeniz için Güray Süngü’yü iyi tanımanız lazım kitaplarının içeriğini önceden okumalısınız yoksa şaşıp kalırsınız. Yazacak çok şey var ama yazacaklarım hava da kalacakmış gibi geliyor o yüzden postmodern eser seven kitap severler okumalısınız, diyorum. 2023’ü geri de bırakıyoruz acısıyla tatlısıyla güzel bir sene bizi bekliyor sevgili okurlar; nice kitaplar, nice dünyalar, nice insanlar ve tabiiki mice mutluluklar dileyelim. Mutlu seneler…
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2018792 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
Bir İhsan Oktay Anar klasiğiyle ~TİAMAT~ sizi tanıştırmak istiyorum sevgili okurlar. Tahtelbahir, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk denizaltı aracı, bu olağanüstü gemi Karagümrük, Mülazım, Hamamcı, Abdülbeleş, Daz gibi ilginç mürettebatıyla denizin dibinde düşman avlıyor, ganimetler buluyor tabiiki bunları yaparken yazarımızın usta kalemiyle fantastik, heyecanlı,gerilim dolu olaylar yaşanıyor. Bir düşman “destroyer”( savaş gemisi) batırıyorlar ve geminin içinde buldukları esrarengiz sandukayı içi altın dolu olduğunu düşünerek tahtelbahire getiriyorlar. Bu sandukanın içinden çıkan her neyse (bu merakı sevgili okurlara bırakıyorum),Tahtelbahir gemisini ve mürettebatını altüst ediyor. İhan Oktay Anar’ı tarzı ve üslubu gereği biraz anlamak zor, denizcilik terimlerini yoğun bir şekilde kullanmış, olayın içine girebilmek için bu terimlerin anlamlarını bilmek gerekiyor ben tek tek anlamlarına baktım ve öğrendim. Heyecan dolu bir kitap tarihsel ve fantastik anlatım iç içe, zor kısmı atlattıktan sonra akıp gidiyor. Hayalinde canlanıyor ve sizi farklı bir zamana götürebiliyorsa bir eser okunmaya değer bence…
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,983 okunma
116 syf.
8/10 puan verdi
Dul /Jean -Louis Fournier / Yazarın okuduğum ilk kitabı, akıcı ve etkileyici bir dili var. Yüreğinin telinin titremesi için kalbinin,ruhunun hissetmesi gerekir bunun için sayfalarca yazmaya gerek yok bir iki cümle yeterlidir. Kitabımız 40 yıllık evliliklerinin ardından eşinin ölümüyle yalınız kalan yazarımız insan sevdiği ölünce nasıl yaşar, hayata nasıl tutunur, anılarla nasıl yüzleşir sorularına duygu yüklü ve yer yer mizah dolu anlatımıyla cevaplar veriyor. Ben çok sevdim yazarın dilini, kısa ve öz anlatımıyla ne çok anı sığdırmış kitaba o zaman diğer kitapları da alınır okunur.
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20134,042 okunma
Reklam
220 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
/Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız. Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları Konuşurlar İsterler Susarlar Dinlemişseniz nice yıl kalbinizi Ev, meslek,iş, para geçim diyerek Düşünün şimdi bir de Başını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu./ sf: 54 Cahit Zarifoğlu ~ Yaşamak~ Bu kadar içe dönük bir o kadar da beni “anlamayın zorlanın” ama anladığınız zaman çok şey öğreneceksiniz diye yazılan eserimiz, Zarifoğlu’nun anılarından ve günlüklerinden oluşmaktadır. Bir sıralama yok, içinden geldiği gibi yazım ve noktalamaya dikkat etmeden olduğu gibi yazmış. İlk başta biraz afalladım, ne anlatmak istiyor bize vermek istediği msj ney diye sorguladım. Sonlara doğru hayatında: mutlu olduğu, üzüldüğü, şaşırdığı, övüldüğü birçok olayı anlatarak yaşamanın insanın özünde oluştuğunu anlatan farklı bir eser. Babasıyla mektuplaşması çok etkileyiciydi, babasının tutumu kelimelerle birleşince “ o devirde de ne babalar varmış “dedirtiyor bir arkadaş, sırdaş gibi… Bir yerde Zarifoğlu: “ Babam tam otuz sekiz yıl sonra şubat ayında aramızdakileri katederek onu tanımaya başlayacağım zaman da ölüveriyor.” Cümlesi aslında içindeki baba özlemine kavuşmuş ama ayrılık erken olmuş dedirtiyor. 7 güzel adamla bir arada oldukları sohbetlerine değinmiş özelikle Necip Fazıl’a “ üstat” diye hitap ediyor eskiyi benimsediğini Divan Şiirine hayranlığını,Tanzimat’la beraber şiirinin özünün kaybolduğunu söylüyor. Anlamak zordu ama bir edebiyatçı olarak farklı bir tarzı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim… …
Yaşamak
YaşamakCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20209,4bin okunma
544 syf.
8/10 puan verdi
~Bülbül~ Savaş, nerde olursa olsun kötü çünkü canlar gidiyor genç , yaşlı, çocuk demeden acımasızca öldürülüyor ya da yok ediliyorlar. Savaşın dini,cinsi olmaz “ insan “ çıkarlar uğruna öldürülen masum insanlar… Ya bıraktığı yaralar ,unutulmayan anılar, geçmişten bugüne kadar gelen savaş kahramanlarımız ,mücadeleci kadınlarımız… Vatanı,dili, dini uğruna, tarihin sayfalarına kazınmış mücahitler unutulmaz unutulmayacakta. Eserimiz 2.Dünya Savaşında Fransa’da yaşayan iki kız kardeşin yaşadıkları çarpıcı olaylarla anlatılmış. Yahudi olmamalarına rağmen, aynı okulda okudukları arkadaşlarına, senelerce yüz yüze baktıkları komşularına nasıl sahip çıktıklarını ibret alınırcasına gözlerim nemli nemli okudum. Korkusuzluk, insanın sevdikleri elinden alınınca ortaya çıkıyormuş, sevilmeyen birinin zaten kaybedeceği bir şeyi yoktur. Isabella’da sevgiye aç annesi ölmüş , babası tarafından terk edilmiş , ablası kendi hayatını kurduğu için kardeşini yok saymış içinde fırtınalar kopan “Bülbül” takma adıyla vatanına hayat veren , işkencenin sadece bedenine zarar vereceğini bilerek ruhunu canlı tutan kahraman bir kadın. Viann, (abla) çocuğu için ya da kurtardığı yahudi çocuklar için hayatta kalan bir anne… Güzel bir eser okudum. Durağan başlasa da üslubun akıcılığı ve yaşanan olaylar insanı derinden etkiliyor. Hiçbir şey sır kalmaz sen ne kadar yok etmek istersen iste, küllerin bile tekrar alevlenmesi senin nefesinin gücüne ve inancına bağlıdır.
Bülbül
BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,885 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
Her zaman öyle değil midir? Mutsuz olduğumuz zamanlar başkalarının mutsuzluğunu daha bir derinden duyarız.” Kitabımız /Beyaz Geceler/ ismini Rusya’nın eski başkenti Petersburg’un beyaz gecelerinden almaktadır, sebebi ise gündüz uzunluğunun 19 saat olmasıymış. Yine yanıltmadı Dostoyevski duygu yüklü bir eser, insan okudukça içinde kayboluyor eserin. Kendimizle yüzleşiyoruz, hayatta kaçırdığımız fırsatlar ve her defasında yanılmamız… Aşk çıkarsız saf ve olduğu gibi… Hep diyorum bir eserde üslup çok önemli Dostoyevski üstat yaşatıyor ve kelimelerle bir cambaz gibi oynayıp insanların duygularını ele geçiriyor. Kitabımızın konusu, yalnız hayalperest ( ismi verilmemiş) erkek karakter bir gün Nastenka adlı nehir kenarında ağlayan bir genç kızı görür ve olayımız bu şekilde başlar. Genç kız bir söz ister: “Dostluğa hazırım, işte elim. Ama lütfen bana aşık olmayın! “ der. Nastenka’ya yardım etmek isteyen genç neden ağladığını sorar; kız fakat sizi yeterince tanımıyorum der ve ertesi gün buluşmak için sözleşirler. Birbirlerine sırlarını , aşklarını, sıkıntılarını anlatırlar ama sonu istediğim gibi bitmedi. Kötü anlaşılmasın üzüldüm sadece… Alıntılar: …”Hiçbir zaman gerçek bir yaşam yaşayamayacağım; çünkü bana öyle, bütün inceliğimi, şimdiye, gerçekliğe ait bütün duygularımı kaybetmişim gibi geliyor, çünkü, sonunda, kendi kendimi lanetlemişim.” …”Elinden kayıp gidenler, bütün o yitirdiklerin aslında bir hiçlikten ibaret. Saçma, yusyuvarlak bir sıfır, yalnızca ve yalnızca kafandaki hayaller! “
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,9bin okunma
394 syf.
·
Puan vermedi
~Gurur ve gösteriş farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş düşkünü olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürmek istediğimize.~ “ Gurur ve Önyargı “ iki zor kelime bir araya gelince aşk kaçınılmaz oluyor heralde Harika bir eser, yazıldığı dönemi o kadar güzel yansıtmış ki diyaloglar muhteşem, karakterler inanılmaz sanki canlılar; Mr. Darcy gururun temsili, Elizabeth önyargının… Eser: Kızlarına varlıklı eş arayan Bennet ailesinin 5 kızından biri olan Elizabeth diğer kızlara göre okumayı seven ,mantıklı , evlilik merakı olmayan açık fikirli bir genç kız; diğer taraftan varlıklı kendini beğenmiş gibi görünen fakat oldukça gururlu ve naif Mr. Darcy bu iki karakterin arasında geçen olaylar zinciri… Kitabımız bir aşk hikayesi gibi görünsede İngiltere’nin sosyal yapısını, alt ve üst tabakanın eşitsizliği, kızların evlenmek için mücadelesi, şeref ve haysiyet gibi duyguların aileyi nasıl perişan edebileceği, ince ince işlenmiş. Beni en çok etkileyen üsluptaki incelik aynı zamanda kadın ve erkek arasında yaşanan duyguların diyaloglardaki tutarlılığı mükemmeldi ben beğendim yavaş ilerlese de aktı gitti
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,4bin okunma
224 syf.
3/10 puan verdi
Eserimiz 3 hikayeden oluşuyor, başkomiser Nevzat ve arkadaşlarının işlenen cinayetleri ortaya çıkarması üzerine yazılmış bir eser. Okudum bitirdim, bir dizi film izler gibi kitabı okudum. Edebi olarak çok tat alamadım. Hikayeler sanki yarıda kesilmiş gibi, çok argo kelime kullanılmış bunlara takılmam fakat basit olunca gözüne batıyor insanın. Ahmet Ümit kitaplarını severim Bab-ı Esrar, Beyoğlu’nun En Güzel Abisi… Aklıma gelenler olay ve kurgu güzel eserlerdi fakat “ Aşkımız Eski Bir Roman” eserinde umduğumu bulamadım.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.