ɱuhaɱɱed⸙
@pejmurdeymis
Şiir yazar, okur, sorgular, düşünür, yıpranır, münhasırına şahıs…
#140394397
✧ Ek iş olarak –bazen– halden anlar.
NOT: Şahsımın tamamı şiirlere aittir.
2168 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
136 syf.
2/10 puan verdi
Kitapları yarım bırakmayı sevmem. Bir kitabı son sayfasına kadar okumamışsam 2 sebepten kaynaklı olabilir:
1. Kitap benim için bitmiştir. Başlamam bir hatadır. Kitabın gerisi ve geldiğim yere kadar harcadığım zaman bir kayıptır. Herhangi bir şey katmayacağı için kitabı bir an evvel geri dönüşüme kazandırmak en doğru karardır. (Örnek kapağında birbirine bir taraflarını dayamış kadın-erkek fotosu olan kitapların %99.9'u)
2. Kitabı henüz okumaya hazır değilimdir günü gelince okudum bitiririm. Muhtemelen okuduktan sonra belamı da bulurum. ( 
Tutunamayanlar 'ı aldıktan 6 yıl sonra okudum mesela ben. 
Mehmet Akif Ersoy okumaya da hazır değilim mesela)
Şimdi gelelim söz konusu kitaba... Ben bu kitabı bitirdim de niye bitirdim? Ben de bilmiyorum... Dedim ya yarım bırakmayı sevmem. Ne anladım peki hemen hemen hiç. Kâh ayetlere gönderme yapmış, kâh topluma, kâh tarihe... Ama bunu o kadar kapalı yapmış o kadar anlaşılmaz yapmış ki kitabı okuyup beğenenlerin çoğunun " 
Cahit Zarifoğlu 'nu beğenmemek caiz değildir." mantığı güttüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Bu hissin benzerini en son 
Gülten Akın okuduğumda hissetmiştim. Sanki şair kelime dolu bir torbadan kelime çekip sonuna başına ekler ve çok kullanılan kelimeler getirerek şiir yazmış.
Ezcümle beğenemedim, tavsiye etmem. Bir şeyleri muhafaza etme merakınız varsa ve illa bu görüşümü taşıyan şair/yazar okuyacağım diyorsanız gidin 
Erdem Bayazıt okuyun, 
Necip Fazıl Kısakürek okuyun, 
İsmet Özel okuyun, 
Rasim Özdenören okuyun. Gidip bunu okuyup anlamadığınız zaman da üzülmeyin. Kitabı anladım diyenlere, anlayanlara da tebrikler, başarılar.
Okur Takip Önerileri
80 syf.
6/10 puan verdi
Kalemini çok sevdiğim bir şair ve sevdiğim için de elimden geldiğince tüm kitaplarını okumaya çalışıyorum. Fakat bu kitabını diğer kitapları kadar sevemedim. Bilmiyorum, fazla güncel ve dağınık geldi bana.. Çok güzel dizeler, şiirler vardı elbette ama gittikçe dağınık bir hal almış sanki yazılanlar politikleşmiş... Ben mi eskide kalıyorum bilmiyorum ama malesef bir 
Soğuk Kazı bir 
Ba değil bence o tadı alamadım.. Gene de akıp gidiyor, gene de zevk alarak okudum 
Birhan Keskin bu, okunur.
111 syf.
10/10 puan verdi
Okurken şöyle not almıştım bir sayfasına:
"Çok güzel gidiyor, kesin üzecek bu kitap beni.." öyle de oldu.. Sonu üzdü ama her sayfasında zevk aldım bu kitabın... 
John Steinbeck gereksiz hiçbir ayrıntıya girmeden usul usul yazmış her kelimesini... Hâlâ okumadıysanız ilk fırsatta okuyun derim ve çevrenizdekilere de tavsiye edin bu kitabı hatta hediye olarak alın. Bana da eski bir dostum almıştı bu kitabı. Sağ olsun...
480 syf.
10/10 puan verdi
Ben bu kitabı okudum... Aylarca kaçtım bu kitaptan masamda öylece bana baktı ama kaçtım... Çünkü içten içe beni etki altına alacağını biliyordum, hissediyordum çünkü beni iyi tanıyan kişiler tarafından önerilmişti... Okudum ve belamı buldum...
Kitapla ilgili ne desem bilmiyorum olumlu ne desem daha önce demişlerdir hepsine katılıyorum olumsuz kısmına gelirsek de siyasi oluşu biraz yordu beni. Çünkü doydum...
Hani kitaplarda paylaşmadığınız, belki kendinize belki de kitabı okusun diye vereceğiniz birine sakladığınız altını çizdiğiniz kısımlar olur ya bu kitapta onlardan çok var... Okusun da görsün gününü...
Sözlerime son vermeden önce şunu fark ettim:
Ben biraz 
Oblomov 'um, biraz 
Martin Eden' ım ve fazlasıyla Tutunamayanlar 'danım... Hepsine selam olsun!
168 syf.
3/10 puan verdi
Öncelikle kitap çok yüzeysel ve şairler yaşadıkları çağlara göre sıralandıkları için kâh ilah, kâh türkü kâh koçaklama kâh ağıt okuyorsunuz bir düzen yok. Yazar başlarda edebiyat ile ilgili bilgiler vermiş ölçü şudur cinas şudur vs. bazılarında örnek vermekmiş bazılarında nedense vermemiş...
Bazı şairlerin herkesçe bilinen şiirlerini farklı yazmış nedense. Bazı şairlere 5-6 şiir örneği yazdırırken bazılarına daha az... Diyeceksiniz ki yazar o kadar bulabilmiş ama gelin görün ki 
Âşık Veysel 'in sadece 1 tane şiirine yer vermiş koca kitapta... Kısaca bu kitaptan çok daha iyi Türk Halk Edebiyatı Şiir Antolojileri vardır mümkünse onları okuyun benim gibi kötü bir başlangıç yapmayın... Keyifli okumalar
222 syf.
10/10 puan verdi
Daha çok toplumcu bakış açısı ile yazılmış 18 öykü ve 1 tiyatro'nun sizi karşılayacağı bu kitap 3 bölümden oluşuyor... Bu kitapta sizi hapishane hayatı, uzun gece yolculukları, adaletsizlikler, trajikomik vakalar bulacak...
Okurken "Yıllar geçmiş ama pek de bir şey değişmemiş..." diyeceksiniz. Harika tasvirler, sade bir dil ve tabii ki 
Sabahattin Ali imzası... Keyifli okumalar.
725 syf.
9/10 puan verdi
Üstadın bütün şiirlerinin bulunduğu bu kitapta yıllardır dillerden düşmeyen şiirlerini hayran hayran okumakla beraber, değeri bilinmemiş şiirlerini de okuma firsatı bulacaksınız... Bazen defalarca aynı şiiri okuyacak bazen de "Bu söz 
Turgut Uyar 'ın mıymış?" diyeceksiniz... Kalın ama dolu dolu bir şiir antolojisi olan bu kitabı sindire sindire okuyup arada kafanızı kitaptan kaldırıp göğe bakmanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Genellikle hikaye ve romanları ile bilinse de çok güzel şiirleri vardır Sabahattin Ali 'nin... Bunların çoğunuda https://1000kitap.com/yazar/i93679 ve 
Sezen Aksu' dan dinlemişizdir ve her biri ayrı ayrı güzeldir. Dilerken mest olduğum bu sözleri okurken de mest oldum. Kitapla ilgili tek eleştirim başlarda dili çok sadeyken şairin dilinin sonlara doğru divan edebiyatına kayması onun dışında akıp gidiyor kitap diğer kitapları gibi...
277 syf.
7/10 puan verdi
İçinde çok güzel şiirler, aforizmalar barındıran bu kitap ne yazık ki benim için çok zor bir deneyim oldu. 
Ümit Yaşar Oğuzcan şiirde çok iyi hatta keşke bunu ben yazsaydım dediğim dizeler okudum fakat düz yazıları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim... Şair o kadar depresif ki duyguları o kadar uçlarda yaşıyor ki okurken siz yoruluyorsunuz...
Bir ruh sağlığı uzmanı gözüyle okuduğumda patolojik çok şey gördüm ki zaten şairin hayat hikayesi bunu kanıtlar nitelikte.
Tüm bunlara ek olarak yazar düz yazılarında o kadar çok kendisi ile çelişiyor o kadar çok tekrara düşüyor ki alıntı yaparken tekrara düşmemek için dikkat etmek zorunda kaldım...
Uzun lafın kısası sabırlıysanız, diğer kitaplarını okuduysanız - ki ben okumamıştım-, bu melankoliye dayanırım diyorsanız buyrun... Aksi taktirde en fazla şiirlerini okur düz yazılara gelince dayanamayıp bırakacaksınız... Keyifli okumalar.
144 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle öykü diye aldanıp çocuklarınıza okumayın psikolojileri bozulur. Fakat yetişkinler zevkle okuyabilir. Tabii 
Yusuf Atılgan'ın uslübuna aşinaysa. Köyden, kentten kısaca hayatın içinden öyküler ve yetişkin masalları bekliyor sizi bu kitapta. Yer yer sıktığı oluyor ama çabuk toparlıyor ve hemen geri alıyor insanı içine.
Ayrıca Yusuf Atılgan hikayelerinin birinde 
Anayurt Oteli kitabına da güzel bir selam çakmış okuyanlar anlayacaktır bu detayı başka göndermesi var mı bilmiyorum bilen bana da söylesin lütfen:)
Sözün kısası Yusuf Atılgan üstadın kitaplarını daha önce okuyup beğenmişseniz bunu da beğeneceksiniz. Keyifli okumalar :)
176 syf.
10/10 puan verdi
Ne desem hangi kısmını övsem bilmiyorum... Üstat Sabahattin Ali gene mahvetti beni.. Ama her şeyde olduğu gibi üzeceğini bile bile sonuna kadar gidiyoruz...
Bu başyapıtı okurken duygudan duyguya girdim, başından kalkamadım ve o kadar yaşadım ki hikayeyi o kadar tanıdık geldi ki birçok kısmı.. Bitsin istemedim, üstelik nasıl biteceğini az çok biliyorken... Maria ve Raif'in hikayesi yarım kaldı... Üstelik tamamlamaya muhtaç değil bu yarım hikaye.. O kadar kusursuz çünkü... Bir yılbaşı gecesinin soğuk sabahında üşürken aynı zamanda sevgi nedir anlıyorsunuz. Okurken gözlerim doldu ve başından sonuna kadar aynı şarkıyı dinleyip okudum size de öneririm. Şarkıyı da kitabı da...
Şarkı: youtu.be/9WWYtFjtWO0
462 syf.
5/10 puan verdi
Öncelikle kitaba "klasiktir, kesin çok sağlam kitaptır, yazarın diğer kitabı 
Oliver Twist iyi kitaptı bu ondan iyi diyorlar" diye diye başladım ve haliyle beklentim çok yüksekti. Başlarda iyi gidiyordu karakter analizleri, karakterlerin gizemleri, duygularının iyi yansıtılması ama bir yerden sonra acı çektim okurken:
Kitapta tesadüfler o kadar çok ki bir yerden sonra boğuyor insanı... Yerli diziye bağlıyor arada yok onun babası şunu hapse arttırmış, yok onun kız kardeşine zulmetmişler intikam almışmış , yok kadını çok seviyormuş da kocası ölmesin diye ve ne hikmetse kocasına çok benzediği için kocasının yerine geçip idam edilmiş falan filan...
Akıcı mı, bahsi geçen dönemi iyi anlatıyor mu, okuru içine alan bir kitap m? Evet ama o kadar..
Klişe, tesadüf o kadar çok ki okurken gına geldi. Yazar bir de çaktırmadan İngiliz milliyetçiliği yapmaya çalışmış, sanırım Fransızları sevmiyor bunu çok hissettim.
Kısaca başlarda umutlu ve heyecanlı devam edip sonlara doğru "bu kadar geldik bari bitsin" diye bitirdiğim bir kitap oldu. Finali resmen "etme bulma dünyası" temalı kesinlikle yetersiz buldum. Haklı olduğumu görmeniz için öneriyorum.
724 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı yarım bırakan çok oldu, kitaba ön yargılı olan çok oldu, sırf pöpüler olduğu için okumaya heves eden çok oldu, okurken "bu beni aşar" deyip yıllarca okumaktan kaçan da oldu (ki bu ben oluyorum) Sen onlardan olma!
Çünkü bu canım kitapta herkes kendinden bir parça bulabilir çünkü her insanın bir parçası mutlaka eksiktir. Yıllar önce yarım bıraktığım bu kitabı bir solukta kâh tebessüm ederek kâh gözlerim dolu dolu okudum iyi ki de okudum. Ne olduğumu öğretti bana sevgili 
Oğuz Atay ... Meğer ben de tutunamayanlardanmışım. Selam olsun Tutunamayanlar'a!
190 syf.
10/10 puan verdi
Freudiyen bir bakış açısı ile yazılmış bu kitapta, üst tabaka diyebileceğimiz kesimin yaşadığı psikolojik sorunlar anlatılmakta. Fakat uslübu o kadar güzel ki Yusuf Atılgan 'ın kitabın bir karakteri gibi hissediyorsunuz. Bittiğine üzüldüğüm ve son cümlesi ile beni benden alan bir kitaptı... Bitirdiğimde tepkim şuydu "Yusuf Atılgan 'in diğer kitaplarını da mutlaka okumalıyım! Favori kitaplarım arasında giren bu nadide eser tabii ki tavsiyemdir.
1/10 puan verdi
Kitapta sözlerin birçoğu Oğuz Atay'a ait değil ve haliyle Tutunamayanlar'da geçmemekte... Tamamen para kazanılmak amacı ile yazılmış olduğu aşikar.. Ailesinden ve gerekli yerlerden izin aldıklarından da süpheliyim... Üstadın ününden faydanılmaya çalışılmış olması gerçekten üzücü... Bunu -muhtemelen bir zincir markette- görüp, para verip ve 300 küsür sayfa okuyacağınıza gidin asıl kitaplarını okuyun. Tutunamayanlar, gözünüzü korkutuyorsa yine Oğuz Atay'ın 
Korkuyu Beklerken adlı öykülerini okuyup kendinizi üslubuna alıştırabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler.
