Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Artık gözümü kırpmadan vurabilirim kendimi de ; vurabilirim kendimi bir usturanın katil çeliğiyle. ya da o paslı tüfekle 24. 00 sonrası... Bir namlunun ansızın dağıtacağı beynimi bırabilirim bulvarda aç gezinen itlere ; ardımdan kan... Kan koksun gece ! ( Bilirim cesedimin üstünde bir dal kılır, bir yaprak hışırdar yine; orda '' kime ne '' sin sen; alıp gidensin kendini kendinle...)
Sayfa 79
5 Aralık günü saat 18:00'da Pearl Harbour'da 8 muharebe gemisi, 3 B sınıfı kruvazör,16 muhrip, 'Honolulu' tipinde 4 B sınıfı kruvazör demirli bulunurken, 5 muhrip liman'a girmektedir.
Reklam
Harbiye Nezareti , İstanbul'a gel diyor. Padişah , önce ''hava değişimi al, Anadolu'da bir yerde otur, fakat bir işe karışma'' diye başladı. Daha sonra ikisi birlikte ''mutlaka gelmelisin'' dediler. ''Gelemem'' dedim. Sonunda 8/9 Temmuz 1919 gecesi, sarayla açılan bir telgraf başı görüşmesi sırasında, birdenbire perde kapandı ve 8 Haziran'dan 8 Temmuz'a kadar bir aydır süre gelen oyun sona erdi. İstanbul o dakikada , benim resmi görevime son vermiş oldu. Ben de aynı dakikada , 8/9 Temmuz 1919 gecesi saat 22:50'de Harbiye Nezareti'ne saat 23:00'te Padişah'a resmi görevimle birlikte askerlikten de ayrıldığımı bildiren telgrafları çekmiş oldum. Durum tarafımdan , ordulara ve millete duyuruldu.Bu tarihten sonra resmi sıfat ve yetkilerden sıyrılmış olarak , yalnız milletin sevgi ve fedakarlığına güvenerek ve onun tükenmez feyiz ve kudret kaynağından ilham ve güç alarak vicdani görevimize devam ettik...
Sayfa 37
BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
...Kişilik, çevre faktörleriyle oluşurdu ve her çocuk, üzerine yazı yazılmasını bekleyen birer boş kağıttı. Benim kendi tıbbi hikayem o yıllarda herkesin psikolojik anlamda yaşadığı bir durumun yansımasıydı. Kadınlar erkek gibi, erkekler de kadın gibi oluyordu. Yetmişlerde bir ara cinsel farklılıklar temelli ortadan kalkacakmış gibi görünse de başka birşey oluşuverdi. Buna evrim biyolojisi deniyordu. Bunun etkisiyle cinsler yine farklılaştı, erkekler tekrar avcılığa, kadınlar da meyve toplamaya geri döndü. Artık bizi çevre değil, doğa şekillendiriyordu. Bizi kontrol eden hala milattan 20.00 yıl öncesinin hominid dürtüleriydi. Bugün televizyon ve dergilerde bunun basit formüllerini sık sık görürüz. Erkekler neden iletişim kuramaz ? Çünkü avda sessiz olmak gerekirdi. Kadınlar neden kolayca iletişim kurar ? Çünkü birbirlerine meyvelerin yerini bağırarak haber verirlerdi. Erkekler evde aradıkları şeyi neden bir türlü bulamaz? Çünkü dar bir görüş alanları vardır, avda ancak böyle iz sürülebilirdi. Kadınlar neden aradıklarını kolayca bulur? Çünkü yavrularını tehlikelere karşı korurken geniş bir alanı gözleriyle taramak zorundaydılar. Kadınlar neden paralel park edemez? Çünkü düşük testosteron oranı uzamsal yeteneği azaltır. Erkekler neden yön sormaz? Çünkü yön sormak bir zayıflıktır ve bir avcının buna tahammülü yoktur.
Sayfa 549Kitabı okudu
Pazar günü 08.00'de annem tarafından başlatılan bayram temizliği olimpiyatları an itibariyle bitmiştir. Dantellerin üzerine bir şey dökülür korkusuyla salona ve misafir odasına girişimiz yarın sabaha kadar yasaklandı. Bu satırları babamla beraber sığındığımız balkondan yazıyorum. Burası da çamaşır suyu fabrikası gibi kokuyor. Yorgun, temiz ve endişeliyiz. Bir an önce yarın olsun da bayram gelsin n'olur. Amin..
Reklam
Düşünmeniz istenmiyor
09:00-17:00 Düşünmeniz istenmiyor, istediklerini yapın, kravatınızı biraz daha sıkın!
Sayfa 157Kitabı okudu
Can Yücel
Denk olsa. Gün içinde mesela Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün. Sabah 09.00, akşam 18.00 Sonra başka mecburiyetler. Sıkışıp kaldık.
Sayfa 144 - Can YücelKitabı okudu
Bir dağdan haykırırsanız sesiniz karşıki dağda yankılanır, öykü olur, roman olur. Yok, eğer bir fay kırığından dünyanın derinliğine haykırırsanız, sesiniz şiir olur. Şiir böyle bir sanattır; 70 sayfada ya da 1 .5 00 sözcükle anlatamayacağınız duyarlığı, 7 dize ve 15 sözcükte verebilmek...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.