Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
24. Yoksa insan (kayıtsız şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır?[607] 25. Oysa, Ahiret de dünya da Allah’ındır.
416 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
#birkimyameselesi #bonniegarmus #lessonsinchemistry herkese merhaba @nihllck.kitap ile birlikte bu ay çok iyi bir kitap okuduk. kesinlikle goodreads değerlendirme puanını (607 bin oylama ile 4.34 puan) hak eden bir kitap olduğunu söyleyebilirim. ancak orjinal kitap ismine sadık kalınmasını isterdim. maalesef#altınkitaplar bunu başaramayan nadir
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20231,950 okunma
Reklam
Ülkemizde 2018 yılında 61 bin 265 kitap yayımlandı
Yayımlanan materyallerin sayısı 2018 yılında, 2017 yılına göre %11,3 artarak 67 bin 135 oldu. Yayıncılar tarafından 2018 yılında; 61 bin 265 kitap, 391 elektronik kitap (DVD, VCD, CD), 5 bin 177 web tabanlı elektronik kitap, 28 konuşan kitap (kaset, CD, DVD) ve 274 diğer olmak üzere toplam 67 bin 135 materyal için ISBN alındı. Özel sektör tarafından yayımlanan materyal sayısı 2018 yılında, 2017 yılına göre %10,7 artarak 61 bin 607 oldu. Türkiye'de 2018 yılında yapılan yayımların %91,8'i özel sektör, %5,8'i kamu ve eğitim kurumları, %2,5'i ise sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirildi. Yayınlar konularına göre incelendiğinde; 2018 yılında yayımlanan materyallerin %32,2'si eğitim, %17,4'ü yetişkin kültür, %16'sı akademik, %15,8'i yetişkin kurgu edebiyat, %13,9'u çocuk ve ilk gençlik, %4,7'si ise inanç konulu olarak yayımlandı. Yayımlanan materyallerin %92,1'inin yayın dili Türkçe, %4,7'sinin İngilizce, %3,2'sinin ise diğer diller olarak gerçekleşti. Akademik konulu yayınların sayısı 2018 yılında, 2017 yılına göre %32 artarak 10 bin 751'e ulaşırken, eğitim yayınları ise %26,1 artarak 21 bin 628 oldu. Satılan kitap bandrolü sayısı 2018 yılında, 2017 yılına göre %0,7 artarak 410 milyon 641 bin 305 adet oldu. Kaynak: tuik.gov.tr/PreHaberBultenl...
608 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Erken ölmenin anlamı yok! Yaşamalı ve onların devrildiğini görmeliyiz!” Kitabımız 2. Dünya Savaşı sırasında, Berlin’de Hitler zulmü altında yaşayan, Otto ve Anna Quangel çiftimizin cepheden gelen bir mektupla oğullarının ölüm haberini almaları ile başlıyor. Acı haber sonrasında ise çiftimiz tek damla gözyaşı dökmüyor, çığlık atmıyor, tepkisiz ve korku dolu bir psikolojiye bürünüyorlar. Fakat görünenin aksine her zamanki sakin yaşamlarını sürdüren karı kocanın iç dünyaları bambaşkaydı ve savaş onlar için bu acı haberi aldıklarında başlamıştı. Kahramanlarımız Hitler karşıtı haberleri, düşüncelerini, Hitler sistemine karşı direnişlerini bu küçük kartlara yazarak şehrin muhtelif yerlerine gizlice bırakmaya başlar ve akıtamadıkları gözyaşlarını, bastırdıkları sessiz çığlıklarını; bu kartlar aracılığıyla yükseltmeye başlarlar. Bu hikaye, kanırtmadan, gözüne sokmadan, ajijasyona başvurmadan ama okurken isyan edeceğiniz, gerçekçi ve derin bir hikayedir. Bu hikaye Sadece Otto ve Anna’nın hikayesi değildir. Bu hikaye aynı zamanda, Trudel, Eva Kluge, Hete, Dr. Reichhardt, Papaz Lorenz, Emil, Enno, Baldur, Karl, Kuno gibi unutulmayacak roman karakterlerinin hikayesidir. Kitabın 607 sayfa olduğuna bakmayın zira kurgu açısından akıcı, yormayan ve kolay okunan bir roman. Fallada eserleri okumaya devam, çok ama çok severek okudum. Tavsiyemdir. Not: Emma Thompson’un başrolünde oynadığı Alone In Berlin adıyla 2016 da yayımlanan uyarlama filmini de izlemenizi öneririm
Herkes Tek Başına Ölür
Herkes Tek Başına ÖlürHans Fallada · Everest Yayınları · 2014412 okunma
Curæ leves loquuntur, ingentes stupent. "Küçük kederler konuşur, büyükleriyse susar." (Seneca, Hippolyte, II, ııı, 607.)
Japon Denizi ’nde boğulanlar vatanın en güzide evlatlarıydı. Asya ’nın İslâm âlemine ve Japonya ’ya Türkleri iyi tanıtmak için bu seçme yapılmış. Fakat ne gaflet ki, o denizlerde seyahate kudreti olmadığı bildirilmesine rağmen böyle bir gemi gönderilmiş... Ertuğrul gemisi 1270 ’te İstanbul ’da yapılmış. 607 mürettebatıyla 1305 senesi Temmuz ’unun 2. günü İstanbul ’dan hareket etmiş. 11 ayda Japonya ’ya varmış. Dönerken (18 Eylül 1306), (1890), taşlara çarparak parçalanmış, 69 kişi kurtulmuş. Japonlar fırtınaların pek şiddetli olduğundan, açıktan gitmelerini tavsiye etmelerine rağmen, karaya yakın gitmeyi daha emniyetli gören kumandanlar gaflet etmişler. Müthiş fırtına çıkmış. Geminin süratinden fazla estiğinden kayalıkları geçemeden bir kayaya çarpıp felâkete uğramışlar.
Reklam
Düstur-u nübüvvet "Kuvvet haktadır, hak kuvvette değildir." der, zulmü keser, adaleti temin eder. Risale-i Nur - Sözler(607)
Dördüncü Bölüm - Selim'in günlüğü
...Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiçbir şey olmamış gibi rahatça yürüyor
Türk şehri Hatay
HATAY BENİM ŞAHSİ MESELEMDİR! Atatürk, genel sekreteri Hasan Rıza Soyak ile yaptığı konuşmada; “...Bir askerî harekâtın başlangıcı gibi yorumlanabilecek şekilde tertip ettiğim bu seyahati, Hatay’daki Türk çoğunluğunun haklarını korumak konusunda ne derece hassas ve azimli olduğumuzu” göstermek için yaptığını söyleyerek; Türkiye’yi hiçbir zaman savaşa sürüklemek istemediğini; fakat, Hatay meselesinin kendisi için vazgeçilmez bir dava olduğunu, gerekirse bunu kendi başına halletmek için cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliğinden istifa edip, Hatay’a giderek savaşabileceğini şu sözlerle dile getirmiştir: “Hatay benim şahsi meselemdir. Keyfiyeti Fransız büyükelçisine tâ bidayette açıkça ifade ettim. Dünyanın bu durumunda böyle bir meselenin Türkiye ile Fransa arasında müsellâh [silahlı] bir ihtilafa müncer olması katiyen varid değildir. Fakat ben, bunu da hesaba kattım ve kararımı vermiş bulunuyorum. Şayet ufukta bu yolda binde bir ihtimal belirse, Türkiye Cumhuriyeti Reisliği’nden ve hatta Büyük Millet Mec lisi azalığından da çekileceğim. Ve bir fert olarak bana iltihak edecek birkaç arkadaşla beraber Hatay’a gireceğim. Oradakilerle el ele verip mücadeleye devam edeceğim.” Kaynak 👇🏻 6 Ocak 1937 Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar, C II, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Yayınları, İstanbul, 1973, ss.606-607; Sökmen, Hatay’ın Kurtuluşu İçin Harcanan Çabalar, s.9.
Cumhuriyet devrinde Hilâfetin kaldırılması, tekke, türbe ve medreselerin kapatılması, dinle devlet işlerinin birbirinden ayrılıp lâiklik ilkesinin kabul edilmesi. Medenî Kanun’la kadın erkek eşitliğinin getirilmesi ve aile birliğinin din kurallarına göre değil de Medenî Kanun hükümlerine göre kurulması. Tiyatro, sinema, konser, dans v.b. gibi
Reklam
Yeni Öğrendiğiniz Bilgiyi Kolay Hatırlamanın Yolu Spor Yapmak
...bilim insanları spor yapmanın yeni öğrenilen bir bilginin hatırlanmasını kolaylaştıracağını buldu. Ancak zamanlama çok önemli; tam olarak dört saat sonra spor yapmak yeni öğrenilen bilginin uzun süreli belleğe kaydedilmesine yardımcı oluyor.
Sayfa 8
Son 2)...
2 milyon 607 bin 903 rakibim olduğunu öğrendiğimden beri iyi değilim..🍂 #YKS2021
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Ne güzel kitaplar okuyorum ben böyle elbette pek çoğu sizlerin tavsiyesiyle.Işte bu harika kitabı ben de daha incelememin başında tavsiye ediyorum sizler icin. Herkes Tek Başına Ölür_Hans Fallada kaleminden Nazilere karşı Alman direnişini anlatan bir kitap.607 sayfa.Okurken göreceksiniz sizi hiç yormayacak,sizi yoran ancak icerisinde yazan gerçekler olabilir.Nazilerin acımasız amaçlarını gerçekleştirdigi dönemde yani 2.Dunya Savaşı yıllarında,Yahudi halkının yaşadıgı sıkıntıların dışında,bu vahşete dur demek isteyen ama polisten,Hitler'i tanrılaştırıp ona sevdalı insanlardan korkan bir kısim halkın arasından,gizlice sesini yükseltmeye calışan Quangel çiftinin hikayesidir bu.Kurgu Otta Quangel etrafında dönmüyor sadece,diger karakterlerin herbirinin unutulmaz özellikleri,yaptikları eylemler ve başlarına gelenler okuyucuyu etki alanina aliyor baştan sona.Komiser Escherich,Borkhausen,Enno Kluge,Trudel,Persicke gibi karakterleri uzun süre unutamayacagim sanırım. Suçsuz insanlarin göz göre göre ölüme gidişinin kitabıdır bu.Suçlu bulunmak içinse aklından geçeni en yakınına söylemiş olmak yeterli.Ondan sonra binsin yakana Gestapolar.Ogullarının ölümünden sonra gizli gizli sisteme karşı çikmaya çalışan Quangel ailesi kendilerini ve çevrelerinde ki diger insanları nasıl bir hikayeye sürüklüyor okumalısıniz.Herkes Tek Başına Ölür'ü okurken kitaba tür olarak polisiye kitabı da diyebiliriz.Çünkü aranan bir suçlu ve onu bulmaya çalısan bir kadro hakimdi.Yazardan başka okumalar da yapacagım.Kurtlar Sofrasında listemde var.Sizlerin tavsiye edeceginiz bir başka kitabı var mı peki?Yorumlarda buluşalım. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Herkes Tek Başına Ölür
Herkes Tek Başına ÖlürHans Fallada · Everest Yayınları · 2014412 okunma
"Küçük kederler konuşur, büyükleriyse susar." (Seneca, Hippolyte, II, ııı, 607.)
607-107-280
İstersen daha yakın durabilirim Yarın da yanında kalabilirim Ben gelip yaralarını sarabilirim Tüm şımarık oyunlara kanabilirim (Ama var bi' şartım) Kalbini verme kimseye o bende kalsın Biz film gibiydik, gel var devamı Yeniden başlayalım, söyle, nerde kaldık?
233 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.