Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İmam İbn Ebi Şeybe
Adı Abdullah olan İbn Ebi Şeybe 776 (159) yılında Kufe'de doğdu. On dört yaşında Kadı Şerik b. Abdullah'tan ders aldı. Abdullah b. Mübarek, Süfyan b. Uyeyne, Veki b. El-Cerrah gibi büyük muhaddislerden okudu. Kendisinden Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn Mace, İbn Ebi Asım gibi önde gelen muhaddisler hadis aldılar. İbn Ebi Şeybe'nin rivayetleri özellikle Müslim ve İbn Mace'nin eserlerine kaynaklık etmiştir. İbn Ebi Şeybe'nin olgunluk dönemi Mutezile mezhebinin devlet idaresine hakim olduğu yıllara (813-847) (Abbasiler) rastlamaktadır. İbn Ebi Şeybe 2 Ağustos 849 (8 Muharrem 235) tarihinde vefat etti.
8 Mart...
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve ardından çıkan yangınla birlikte çoğu kadın olmak üzere 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine on bini aşkın kişi katıldı. 26-27 Ağustos 1910 tarihinde, Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapılan bir toplantıda Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına, 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve bu öneri oy birliğiyle kabul edildi…
Reklam
Gelibolu Jandarma Taburu- Kadri Bey.. Minnettarım..
Suvla Körfezi'ne çıkarılan düşman, Kireçtepe'de bulu­nan Gelibolu Jandarma Taburunun (bu birliğin emrinde iki de top vardı) tuttuğu yere, 8 Ağustos günü hafif, 9 Ağustos günü de şiddetli iki saldırıda bulundu. Fakat cesur Jandarma Tabu­ru, tuttuğu yeri düşmana kaptırmadı. Bu olaydan sonraki gün­lerde, 5. Tümenin elde bulunan bütün birliklerini ve Ece lima­nında kıyı koruma görevi yapan küçük birlikleri Kireçtepe'ye gönderdim. 1 O Ağustosta İngilizler buraya çok büyük kuvvet­lerle saldırdılar. Önce başarıya ulaştılar, sonra en yüksek hat­ ta kadar çıktılar. Gelibolu Jandarma Taburu tam olarak erimiş ve yiğit komutanı Kadri Bey çok ağır yaralanmıştı. ... Eğer 15- 16 Ağustosta İngilizler Kireçtepe'yi ele geçirebilselerdi, bütün 5. Ordu'yu kuşatmış olacaklardı. Bu kuşatma sonunda da kesin sonucu lehlerine çevirmiş olur­lardı. Çünkü Kireçtepe sırtları kuzeyden geniş Anafartalar ovasına egemendi. Kireçtepe'nin doğu yamaçları da o durum­daydı ki, buradan Akbaş'a uzanan bütün vadi boyunca yarı­madayı ikiye bölen bir saldırı yapılabilirdi.
Sayfa 113
LAİKLİK;
ATATÜRK’ÜN TÜRK MİLLETİNE OLDUĞU KADAR İSLAM DİNİNE EN BÜYÜK, EN HAYIRLI HİZMETİ ve ARMAĞANIDIR... SORU: "-Türkçe hutbe okunması, Lâiklik esasının kabulü ve Anayasada bu yönde değişiklik yapılması ve 1222 Sayılı Kanunla Anayasadan dine ait maddelerin çıkarılması daha sonra mıdır ve bunlara neden ihtiyaç görülmüştür? CEVAP:"-Elbetteki bu
Sayfa 55 - Kazancı KitapKitabı okudu
Ya çevresinde konuşacak, sohbet edecek bir büyük yoksa onlara ne söylersiniz? Ben o kişi olsam... Önce konuşacak kimsem yok deyip kendi köşeme çekilmezdim; çevremde konuşabileceğim, akıl alabileceğim insanlar olup olmadığını, hangi kitapları okur- sam kendimi keşfetmeme katkı sağlayacağını araştırmaya başlardım. İkinci olarak daha önce sözünü ettiğim türden günlük gözlemler yapmaya başlar, duygularımın bana neler söylemeye çalıştığını her gün not ederdim. Ayrıca Selim'le izlediğim yol gibi35 kendimle mektuplaşmaya başlardım. Diyelim bugün 8 Ağustos 2020. Şimdi on sekiz yaşındayım. 8 Ağustos 2040'ta otuz sekiz yaşında olacağım. On sekiz yaşındaki ben, otuz sekiz yaşındaki Doğan'a mektup yazar ve kafamın karışıklığını, neler hissettiğimi, hayallerimin ne olduğunu söyler, içimi dökerdim. Yıllar sonra da otuz sekiz yaşındaki Doğan Abi, genç Doğan'a, "Sevgili Doğan" diye başlayarak görüşlerini yazardı. Böyle bir tutum ve azimle işe girişen, okuduğu her kitaptan, konuştuğu her kişiden öğrenecek şeyler keşfeder ve güçlü bir kendini keşfetme yolculuğu başlatır.
Sayfa 207 - Kronik KitapKitabı okudu
"Devrimci Fransa, tarihin Fransa'sına yani annesine, yani kendisine saygısızlık ediyor. 5 Eylül'den sonra monarşinin soylularına nasıl davranıldıysa, 8 Ağustos'tan sonra imparatorluk soylularına öyle davranılıyor. Onlar kartala adil davranmadılar, biz de zambağa adil davranmıyoruz."
Sayfa 734
Reklam
Meis adası , 8 Ağustos 2005
Varsayalım ben yaz diyorum, ''Sinekkuşu '' yazıyorum bir kağıda, Onu bir zarfa koyup Yokuşun dibindeki Kutuya atıyorum.Sen Mektubumu açtığında , hatırlayacaksın O günleri ve seni ne kadar Ne kadar çok sevdiğimi
Sayfa 75 - Can YayınlarıKitabı okudu
İş Bankası hakkında,
İş Bankası 26 Ağustos 1924'te kuruldu. Yöneticiliğine Celâl Bayar getirildi. İzmir İktisat Kongresinde bir "ana" kredi müessesesi kurulması temenni edilmişti. Bu "ana" kredi müessesesi girişimini Gazi'ye telkin eden Celâl Bayar'dır. Gazi, elinde bulunan nakdi, İş Bankasına sermaye olarak yatırdı. İş Bankası, kısa zamanda gelişti. Kredi piyasasında yabancı mali aracılara üstünlük kazandı. İlk yılında 2 milyon 496 bin lira olan toplam mevduatı hızla artarak 1925'te 8 milyon 61 bin liraya, 1926'da 14 milyon 247 bin liraya, 1927'de 23 milyon 907 bin liraya, 1928'de 35 milyon 588 bin liraya ve 1929'da 43 milyon 839 bin liraya çıktı. Büyük krizden sonra mevduatta 33 milyon liraya kadar bir düşüş kaydedildi. İş Bankası halkın tasarrufunu yatırırken tercih ettiği ve iş adamlarının kredi ararken ilk başvurdukları müessese durumuna geçti. Halkı bankalara alıştırdı. Memlekete milli bankacılığı getirdi. Çatısı altında yetişmiş birçok eleman, yeni kredi müesseselerinin doğmasında ve gelişmesinde rol oynadı. İş Bankası, küçük tasarrufu teşvik ve himaye etti. Bir mevduat bankası olarak gelişti. Sanayi ve sigortacılık alanlarında firmalar kurdu ve iştiraklere para yatırdı. Daha önce kurulmuş ve daha sonra kurulacak bazı bankalara da sermaye yatırdı.
Sayfa 48 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
6 Ağustos 1945 sabahı saat 8.15'te bir Amerikan savaş uçağı Japon şehri Hiroşima üzerine bir atom bombası bıraktı. Bir anda 80.000 kişi öldürülmüştü. Hiroşima resmen yeryüzünden silinmiş...
Grup Komutanı olarak Anafartalar'a gittiği 8 Ağustos'ta, günlüğüne yazdığı şu satırlar, yaşadığı koşulların ağırlığını ortaya koyuyordu: "Dört aydır ilk kez, az çok temiz bir havayı içime çekiyordum. Çünkü Arıburnu civarında soluduğumuz hava, çürümüş insan ölülerinin kokusuyla zehirlenmişti. "
Reklam
8mart...
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve ardından çıkan yangınla birlikte çoğu kadın olmak üzere 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine on bini aşkın kişi katıldı. 26-27 Ağustos 1910 tarihinde, Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapılan bir toplantıda Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına, 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve bu öneri oy birliğiyle kabul edildi…
LGBTQIA SAPKINLIKLARININ DOĞUŞTAN GELEN YÖNELİM OLDUĞUNU ÇÜRÜTEN ARAŞTIRMA
Ağustos 2019'da, uluslararası bir bilim ekibi, cinsel yönelimin biyolojik belirleyicileri üzerine bugüne kadarki en büyük araştırmayı yayınladı. Genetikçi Andrea Ganna liderliğindeki bir grup, UK Biobank ve 23andMe'den alınan verilerden derlenen yaklaşık 500.000 kişilik bir örneklemden yola çıkarak cinselliğin doğası ve kökenleri hakkındaki güncel bakış açısını teste tâbi tuttu. Genom çapında bir ilişkilendirme çalışması (GWAS)kullanarak genler arası doğrudan bir ilişki yerine, kaç farklı genetik materyal parçasının cinsel davranışa katkıda bulunabileceğini inceledi. Yani Ganna ve ekibi, "tekil eşcinsel gen" tezini terk edip (çünkü böyle bir gen yoktu) çok sayıda Tek Nükleotid Polimorfizmi'nin (kısaca SNP'lerin) arzuya nasıl bir yön verdiğini gözlemledi. Karşı cins davranışlara kadar izlenebilecek tüm SNP'leri hesaba kattıktan sonra, buldukları genetik katkının (%8-25) varyansını açıklayan yalnızca beş ayrı SNP'nin gerçek yerini fark ettiler, bu SNP'ler cinsel davranıştaki varyasyonun %1'inden daha azını açıklayabilirdi. Bu nedenle sonuçlar, herhangi bir bireyin cinsel yönelimini genetik olarak değerlendirmek için temelde hiçbir öngörü gücü sağlamadı. Yani üçüncü bir cinsiyet ihtimali olmadığı gibi, bir kişinin mevcut cinsiyetine uyumsuz davranışlar veya yönelimler sergilemesine sebep olabilecek genetik bir katkının da olmadığı ortaya çıktı. Böylece Born That Way ("Böyle Doğdun") miti, çoktan tarihe karıştı.
Ağustos 2019'da, uluslararası bir bilim ekibi, cinsel yönelimin biyolojik belirleyicileri üzerine bugüne kadarki en büyük araştırmayı yayınladı. Genetikçi Andrea Ganna liderliğindeki bir grup, UK Biobank ve 23andMe'den alınan verilerden derlenen yaklaşık 500.000 kişilik bir örneklemden yola çıkarak cinselliğin doğası ve kökenleri hakkındaki güncel bakış açısını teste tâbi tuttu. Genom çapında bir ilişkilendirme çalışması (GWAS)kullanarak genler arası doğrudan bir ilişki yerine, kaç farklı genetik materyal parçasının cinsel davranışa katkıda bulunabileceğini inceledi. Yani Ganna ve ekibi, "tekil eşcinsel gen" tezini terk edip (çünkü böyle bir gen yoktu) çok sayıda Tek Nükleotid Polimorfizmi'nin (kısaca SNP'lerin) arzuya nasıl bir yön verdiğini gözlemledi. Karşı cins davranışlara kadar izlenebilecek tüm SNP'leri hesaba kattıktan sonra, buldukları genetik katkının (%8-25) varyansını açıklayan yalnızca beş ayrı SNP'nin gerçek yerini fark ettiler, bu SNP'ler cinsel davranıştaki varyasyonun %1'inden daha azını açıklayabilirdi. Bu nedenle sonuçlar, herhangi bir bireyin cinsel yönelimini genetik olarak değerlendirmek için temelde hiçbir öngörü gücü sağlamadı. Yani üçüncü bir cinsiyet ihtimali olmadığı gibi, bir kişinin mevcut cinsiyetine uyumsuz davranışlar veya yönelimler sergilemesine sebep olabilecek genetik bir katkının da olmadığı ortaya çıktı. Böylece Born That Way ("Böyle Doğdun") miti, çoktan tarihe karıştı.
Sayfa 159
810 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.