Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Leman

Ahmet Leman
@AhmetLeman
Manastırlı Hilmi Bey
84 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Öncelikle, bu incelemeyi hiç kimseye ithaf etmiyorum. Alsancak'ta çimenlere oturup okudum bu kitabı dün akşam. Aklımda İzmir'in sahil şeridi yürüyerek dolaşmanın maddi ağırlığı vardı. Ayaklarıma yapıştırdığım yara bandının son kullanma tarihi geçmiş, lakin yorgunluğum manava yeni düşmüş tarla domates kadar taze. Emrah koş, inceleme elden gidiyor! 84 sayfalık bir kitabın ruhumdaki bu kargaşaya "durun siz evlenemezsiniz" edasıyla müdahele etmesini de ömrüm boyunca unutmam, unutamam. Şiirlerin dili zor, hani bu modern şiirlerden. Fakat, size aktarılan duygular çoğunuza çocukluğundan tanıdık gelen, kimilerin "vintage" etiketi adı altında iki-üç katı bedel ödedikleri hislerden başkası değil. Yer yer okuduğunuz kitabı sekiz yaşında, Allah olgusuyla ilk kez başbaşa kalan, annesinin o doğaüstü bir güç olduğundan çok, ölümlü bir varlık olduğunu sezen çocuğun yazdığını sanıyorsunuz. İşin garibi, belki gerçekten de öyle. Sonuçta bir insan kendini uçurtma sanarak da mutlu olabiliyorsa bence bırakın ipini, özgürce süzülsün gökyüzünde. Kalıplaşmış sevgi sözcükleri yok bu kitapta. Varsa bile samimiyetin içerisinde sıcak servis edilmiş, fark edemiyorsunuz. Zaten Onur Ünlü'nün kendisi bu. "Usta!" diyerek bizim üstümüze kapanıp (bknz. youtu.be/MsTOKc7-DAQ), kurşunların değilse bile küçük çaplı kötü düşüncelerin önüne atlayarak zihnini hedef eden bir içtenlik elçisi.
Gidiyorum Bu
Gidiyorum BuOnur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü) · Sel Yayınları · 20115,3bin okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
Cumhuriyet'in ilk kadın öğretmenlerinden olan Halide Nusret'in şiirleri belki de içinde bulunduğu dönemin en önemli şiirlerinden bana göre. İşlediği vatan sevgisi -özellikle Anadolu- konuları çok içten bir bağlılık gösteriyor. Bunun yani sıra aşkı ve sevgiyi hep bir hasret içinde anlatıyor. Sanki hepsi birer gönderilmemiş mektup. Dili Servet-i Fünun özellikleri taşısa da ilk başlarda, bunu devam ettirmeyip hece veznini tercih ediyor. Ses ve ahenk bakımından çok değerli eserleri mevcut.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriHalide Nusret Zorlutuna · Timaş Yayınları · 200837 okunma
161 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bir gün, laf arasında, bana: 'Bir beşik gibi sallanır dünya, rahat uyusun diye bütün çocuklar..' gibi bir söz söylemiştin. O gün bu gün düşünürüm ki, insanların barışını ve evrensel sevgiyi daha özge bir biçimde anlatmak kabil değil. Ben yaşantımı şiire, şiirimi de bu sevgiye verdim. Sanırım, kitapta savaş sözcüğünü bulmayacaksın. Kaldı ki, esimim senden gelir. Onun için, kitabı, sevinerek, sana armağan ediyorum; sana ve bu inançla yaşayanlara, ölenlere.." Ahmet Muhip Dıranas, Münire Hanım'a adadığı kitabına bu kelimelerle başlıyor. Dünya üzerinde böyle güzel insanların şiiri böylesine sahiplenmesi, Edebiyat'ın yaşam kaynağı. Yani demem o ki, ilk kafiyeye denk gelip bulan şahıs bir savaşta amansız bir ok yarası alıp ölseydi, bugün bütün düzyazı eserler hepimiz için birer hukuk kitabı olurdu. Kimine göre abartıyor olabilirim, fakat her düşünce saygıya muhtaçtır. Şiirlerinde biçime fazlasıyla önem vermiş, çoğu şairimiz gibi Charles Baudelaire etkisinde kalmış olan Ahmet Muhip, sesin ve ahengin düğününde kafiyeyi dansa kaldırmış. İşte öyle bir kitap.
Şiirler
ŞiirlerAhmet Muhip Dıranas · Yapı Kredi Yayınları · 20061,228 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkes sevmez Edip Cansever'in kalemini, çoğu kişi için karamsar gelir. Elbette bu anlaşılır, lakin renk körlüğü hastalığının şiircesi de böyle olur işte. Şiirdeki akıcılık olağanüstü ve tiyatral bir hava baştan sona hakim. Ben Ruhi Bey Nasılım zaten tiyatroya uyarlanmış bir eser. Araştırılırsa izlenmesi mümkün Tiyatro Terminal sahnesinde. Edip Cansever'in bu iki ciltlik şiir kitabını gördüğümde içimden demiştim ki, hiç mi konuşturmadılar seni, ne bulur bir insan bu kadar yazacak? Ama yıllar bile geçse üstünden her okuduğumda -her düşündüğümde- içimdeki duygular meclis kavgasına tutuşuyor.
Sonrası Kalır 2
Sonrası Kalır 2Edip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20201,574 okunma
78 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"İşte gene yollara düştüm Hem yalnızım, hem değilim." Kitaba bu mısralarla başlamayı tercih etmiş olan Melih Cevdet Anday, kitabı sadece kendi yazmadığını samimiyetimize güvenerek belirtmiş. Çünkü bu kitabı okurken Macbeth'le, İkarus'la, Timur'la karşılacaksınız. Daha şanslı olanlar, kendini bulacak. Şair kitabın açıklama bölümünde diyor ki: "Anlam dünyası bomboştur ve orada gözün hiçbir yeri yoktur. Biz bu boşluğu tam öğrenirken kaçırmışızdır. Şimdi şiirle yoklamaya çalışıyoruz onu." İçerisindeki şiirsel düzyazılar tamamen bu doğrultuda yazılmış. Günümüzde basımı belki yok, lakin toplu şiirler ya da bütün şiirler adı altında basılan kitapları sevmiyorsanız benim gibi, ikinci el olarak sahaflarda denk gelebilirsiniz.
Güneşte
GüneşteMelih Cevdet Anday · Adam Yayınları · 198929 okunma
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Cemal Süreya'nın şu mısrasını elbette duymuşsunuzdur: "Biliyorsun ben hangi şehirdeysem, yalnızlığın başkenti orası." Bunu düşünce, kısacık hayatında tek bir kitap yazan Muzaffer Tayyip Uslu'nun olduğu şehir, naifliğin başkenti olmalıydı bana göre. 1946 yılında 24 yaşında veremden ölen bir insanın, ölümünden bir yıl önce çıkardığı kitaba "Şimdilik" ismini vermesinden bile anlaşılabilir bu. Şiirinde kullandığı dil oldukça sade, lakin anlam bakımından oldukça derin. Ölümü düşünerek, yaşamaya dair yazılmış olan bu kısa kısa şiirler, umudun barınabilmesi için yapılan evin birer tuğlası gibi.
Şimdilik
ŞimdilikMuzaffer Tayyip Uslu · Yapı Kredi Yayınları · 20131,008 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
1975 yılında ilk basımı yapılan Elsa'ya Şiirler, sanki dönemin bütün sevgi sözcüklerini bünyesinde toplamış, ilk mısrasından son mısrasına kadar sevgiliden çok sevgiliye seslenmeye olan aşka tanık oluyorsunuz. Fransız şiirine göre çevirisi çok berrak, zaten 1976 yılında TDK'nın çeviri ödülünü kazanmış. Kitabın kendi tanımı şöyle yapılmış: "Aragon, bu yapıtında ve bütün öteki yapıtlarında gösterdiği seven adam kimliğiyle tarihteki büyük aşkların, büyük aşıkların yirminci yüzyılda bir benzerini yaratıyor, Leyla ile Mecnun gibi, Heloise ve Abelard gibi, Romeo ve Juliette gibi: Elsa ile Aragon."
Elsa'ya Şiirler
Elsa'ya ŞiirlerLouis Aragon · Adam Yayınları · 1991243 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Hayatın bütün nasiplerinden faydalanmış, belli bir mevkiye kadar gelmiş bir insanın, insafsız ve hiçbir dayanağı olmayan bir yıkım karşındaki duruşu, mücadelesi. Bütün bunların gölgesinde naif bir aşk. Hikaye tek bir kişinin ağzından aktarıldığı için okurken sıkıcı buldum yer yer. Lakin öyle sahneler de var ki, okuduklarınızı hazmedebilmek için kendinize zaman tanımanız gerekebilir. Hakim karakterinin hem askerlere hem de barbarlara aynı insancıl tavırla yaklaşması kitabın beslendiği yer. Benim nacizane beğenimi de bu yönü kazandı. Psikolojik-dram sevenlerin okuması gereken bir eser.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,544 okunma
496 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı okumak, yanına üç şey almadan ıssız bir adaya düşmek gibi bir şey ve çoğu şiir kitabı bir haftalık Avrupa seyahati kalır bu kitabın yanında. Dili inanılmaz zor, anlaşılması oldukça güç. Öyle ki, anlam yönünden kendinizi Cahit Zarifoğlu ile aynı odaya kapatmalısınız, onun için ona karşı mücadele etmelisiniz. Ama artık anlıyor olduğunuzda gerçekten bir yerlere varıyor, sanki bu ülkenin hiç gidilmemiş yerlerini görüyorsunuz.
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,980 okunma
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Günümüz romanları içerisinde en keyiflisi, en hazır cevabı. 100 yaşında bir karakterin olağanüstü enerjisi size anında geçiyor, çarçabuk okuyup, benimsiyorsunuz. Alıntılarla kendinizi oyalamayıp, kütüphaneniz için bir tane edinin. Filmi olsa da izlesek diyeceğiniz kitap. Buradan mezar taşı firmalarına ricam, sponsor olun.
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,4bin okunma
Reklam
205 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek başına mahkum tutulduğu hapishanede idam günün bekleyen Cincinnatus'un bu zor anlarda bile her şeyi yenen hayal dünyası, mizah gücü ve insanlara karşı olan tutumu. Okuduğunuz andan itibaren kalbinizde atomlar çarpıştıracak, kedinize Cincinnatus ismini vereceksiniz. Ayrıntı Yayınları'ndan Seniha Akar çevirisiyle okudum ben, alternatif seçenek varsa araştırmanızı öneririm. Ps: Kitabım küçük bir notla "12 Temmuz 1989 A.Hilmi B." adına imzalıdır, kendisi buradaysa bana ulaşsın.
İnfaza Çağrı
İnfaza ÇağrıVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2007104 okunma
142 syf.
8/10 puan verdi
İlk basımı Şubat 1952 yılında yapılan bu kitabın; duygu yönünden zenginliğine, bunca geçen zamana rağmen çok az kitap erişebilmiş, okuyanın içinde bıraktığı etkiyi nadir sayıda yazar verebilmiştir. Sıradan insanlardan oluşan karakterlerin beyinlerine bu derece girebilmek, her bir farklı düşünceyi okura sıkmadan yapılan tasvirlerle aktarabilmek.. Erik ağacına dalmakla, denize doğru koşmakla, leblebi tozuna doymakla eş değer bir kitap.
Birtakım İnsanlar
Birtakım İnsanlarSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 20112,110 okunma
90 syf.
7/10 puan verdi
İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde, dünyanın tam ortasında olduğuna inanacağınız bir tren istasyonu ve varoluşun nedenlerini sorgulayan ergenliğin sonunda bir genç. Karakterlerin detaylandırılması ve kurgu oldukça etkileyici. 90 sayfanın sonunda yazara minnet borçlu kalabilirsiniz. 1966 yılında yolu beyaz perdeye düşmüş bir kitap. İzlediklerim içinde kitaba en sadık kalınmış film.
Sıkı Kontrol Edilen Trenler
Sıkı Kontrol Edilen TrenlerBohumil Hrabal · Everest Yayınları · 2007135 okunma
517 syf.
7/10 puan verdi
Bazı kitapları okuduktan sonra yaşadığın dünyayı aynı gözle göremiyorsun. Akşamüstleri biraz daha sepia efektine bürünmüş oluyor. Behçet Necatigil'in şiirleri biraz böyle. Memleket üzerine, gündelik yaşam üzerine, umut ve sevgi üzerine yazılmış samimi şiirler var. İçerlek, Camgöz, Sevda Peşinde.. Dili oldukça sadece ve anlaşılır. Vapurda simitle kahvaltı yapmak gibi. Hepinize afiyet olsun.
Şiirler
ŞiirlerBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 2019686 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bana göre Türk edebiyatında hak ettiği yeri bulamamış, basit karakterlerin ağzından çıkan olağanüstü cümlelerle karşılaşacağınız bir kitap. Atilla İlhan farklı camialara ait kişileri tek bir konu etrafında topluyor, hepsinin düşüncelerini tek tek dinleyerek duruma nail oluyorsunuz. 1995 yılında sinemaya uyarlanmış, lakin denk gelip izleyeceğiniz bir platform yok. Bilgisi olan zat-ı muhterem filmin linkini buraya fırlatabilir.
Sokaktaki Adam
Sokaktaki AdamAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021655 okunma