Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine Yaşar

Emine Yaşar
@Emineyasar
Eğer bir erkek, üç gün içinde bir kadını iki kere üst üste sabahlara kadar ağlamak zorunda bırakıyorsa, kadının hiç vakit kaybetmeden onu hayatından çıkarması gerekir. Öyle konuşarak, anlaşarak, ikna ederek, zamana bırakarak falan değil; basbayağı tutup çekerek, kökünden sökerek çıkarması gerekir.
Sayfa 46
Reklam
Anılar önemlidir.Anılar, yaşananları hatırlatır. Yapılan kötülükleri ve iyilikleri, acıları ve mutlulukları. Anıları unutursan yaşananları da unutursun. Yaşananları unutursan, geçmiş tekrar eder.
Sayfa 407Kitabı okudu
annesine bir kez olsun nerede olduğunu ya da neden gittiğini sormadı; o da hiç anlatmadı. Galiba bazı öykülerin anlatılması gerekmiyor.
Sayfa 216Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen gamkâriye öyle bir gömülürürz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara deriz: Hayat devam ediyor.
Sayfa 206Kitabı okudu
Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.
Reklam
Onun bu çabasına, bu iyiliğine kimse önem vermezdi. Eğer herkese karşılıksız dağıtacak olsalar altının da değeri olmazdı zaten.
Sayfa 16
Devlet denilen şey, yukarı katları geniş pencereli, yüksek tavanlı, bol havalı ve aydınlık; aşağı ve bodrum katları ise, karanlık, rutubetli, dar ve penceresiz bir şato gibi olmamalıdır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Dünyada hiç­ bir şeyi kalmayan bir insanın, kısa bir an için de olsa, sevdiği in­sana ilişkin düşüncelerle ne kadar mutlu olabileceğini anladım.
Sayfa 52
Herkes hayattan bir şey almak ister, fakat ona bir şey vermek istemez.
Bunalan insanların, yalan bile olsa bir umuda sığınma ihtiyaçları, gerçeği söyleyenlerden nefret etmesine yol açıyor.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Zaten bi yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur.
Sayfa 111Kitabı okudu
Bu adam fena halde korkuyor, işte neden kötü olduğunun açıklaması bu: İçindeki büyük korku!
Sayfa 107Kitabı okudu
"Yirminci yüzyılın düşünsel hayatından, on bin yıl öncesinin kadim ormanında büyülü iksir yapmaya çalışan bir Kızılderili büyücü-doktor kadar uzaksınız da ondan, sayın baylar." some siyasi-dini problems
İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu.
...ben daha çok kendi içimde yaşayan bir insanım... Bunun için size nazaran birkaç misli fazla yaşamış sayılırım.
Günün birinde ya çıldıracağız ya dünyaya hakim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine bir kadeh içelim.
Reklam
Mutluluğun anahtarı kendin olmak değil. Ne demek o zaten? Herkesin birçok kendisi var. Hayır. Mutluluğun anahtarı, size en uygun yalanı bulmak.