Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feryal

Reklam
Eski bir dükkânın çıngırak sesinde, içi geçmiş kavun kokusunun çağrışımında beliriveren yaz tatillerime, kendi görüntüme bel bağlayamazdım. Bekleme odalarında oturan ve sıkılan insanların tavırlarında, çocuklarına seslenişlerinde, tren istasyonlarındaki vedalaşmalarda babamın yüzünü aradım. Orada burada rastladığım, adını sanını bilmediğim, hiç farkında olmadan gücün ya da ezilmişliğin belirtilerini taşıyan insanlarda, onun konumunun unutulan gerçekliğini yeniden buldum.
Dünya, aradığını çok isteyenin bulmak, az isteyenin şikayet etmek, hiç istemeyenin seyretmek için zaman harcadığı bir gezegen

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kimi sabahlar aynanın merkezinde, en derin mağmasında boşluğun saman alevi gibi yanıp sönen kendine rastlasan da yeniden sana dönmek isteyen o deniz fenerine, durmadın hiç üstünde; hangi sana dönecektin?
Bütün acılara karşın hayat/ içimize bir nota bırakır ya/ en bitik günümüzde/ direnme notasını/ bir zarfa mı koyar/ bir deniz çırpıntısıyla mı savurur yüzümüze/ neşe üşüşür hayatımıza
Reklam
Adalet son derece sınırlı dünyalardan başka yerde olmayan bir kavramdır. Fakat bu kavram tüm seviyelere ulaşır. Salyangozdan hırdavatçı tezgahına, evlilik yaşamına varana kadar her yere ulaşır. Hiç kimse öyle bir şeyi istememiş bile olsa, benim ondan başka verebileceğim bir şey yoktu. O anlamda adalet, aşk duygusuna benzer. Verilmek istenenle alınmak istenen örtüşmüyor. İşte o yüzden, bir sürü şey benim önümden, hatta içimden geçip gidiverdi işte.
Sayfa 553Kitabı okudu
Bu mutlu gecenin, senelerdir kendi içine kapanmış, ser verip sır vermeyen, ümitsiz bekleyiş ve bezginlikle beslenen aksileşmiş ruhunu çepçevre kaplamış, kalın ve çirkin bir kabuğu kemirmeye başladığını, ağzından dökülen sözlerin gittikçe merkeze yaklaştığını, kabuğun altından yeni doğmuş kadar taze bir ruhun çıktığını hissetti.
Bazı ruhlar dışbükeydir, bazı ruhlar içbükey. Biz içbükey ruhlarız, babamla ben. İçimize doğru kapanırız, istiridye gibi. İçimizin tam ortasında duran, patlamayan, patlayıpta ortalığa saçılmayan, saçılıpta herkesi kirletmeyen, incimiz- çıbanımız kistleşir içimizde. Kistleşen inci çıbanımız varlığımızın özüdür, habis.
Yalnızlık alıp karşına kendini, öteki kendinlerle konuşmaktır. Bakışmaktır, öteki kendinlerle; dövüşmektir. Kimi zaman da, öldürmektir içlerinden sana en çok benzeyeni, benzemiyor diye. Yalnızlık, öldürmektir.
Ancak benim bu türden zahmetli (en azından doğal olduğunu söylemenin zor olduğu) bir meydan okumaya ihtiyacım yoktu. Neden derseniz, bende inanma gücü var. Ne kadar dar ve karanlık yere sokulsam da, ne kadar ıssız bir yere bırakılsam da, beni yönlendirecek bir şey mutlaka çıkar diye inanıyorum çünkü.