“…Çünkü Türkiye’de kadınlar, evli olmaktan çok esir gibidir. Ama kadın, bu durumunun adını esirlik olarak koyarsa iç dengesi bozulur, yaşayamaz. O yüzden onu normalleştirmek zorundadır. Başka bir isim koyar ve öyle yaşar.”
Eğer bu dünyada yalnızca sen ve ben kalsaydık, bütün saflıklar sende ve bütün pislikler de senin öğüdünün açtığı ufak çukurdan girerek ben de cisimleşirdi.
“…gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgisi olmadığını. Daha başlamadan yenildiğini bile bile başlamak ve her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar devam etmek olduğunu.Nadiren de olsa bazen kazanırsın.”
Özel çıkarların kamu işlerini etkilemesinden daha tehlikeli bir şey olamaz. Hükümetin yasaları kötüye kullanmasından gelecek kötülük, kişisel görüşlerin kaçınılmaz sonucu olarak yasacının ahlakça bozulması yanında hiç kalır.