Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hanife Sağıroğlu Orhan

104 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Umudunu kaybetmiş bir halkın hikayesi bu!
1518 yılının temmuz ayında Strasbourg'da veba salgınından, kuraklıktan ve bunlar gibi bir sürü uğursuzluktan yiyecek bir lokma bile bulamayan insanlar buldukları her şeyi yemeye başlarlar: Bebeklerini bile! Enneline adlı kadın bebeğini yememek için nehirden aşağı atar sonrasında dans etmeye başlar ve olaylar gelişir. İnsanlar arasında yeni bir salgın başlar: Dans dalgını! Umutsuz, kederli ve hasta Strasbourg halkı 3 ay boyunca gece gündüz durmadan, ayaklarını parçalanarak dans ederler. Bir tarafta halkın bu durumu diğer tarafta ise papazların bolluk içinde yaşayışları. Konusu itibariyle kesinlikle ilginç fakat üslubu bakımından bana hoş gelmeyen ancak eleştirel bir üslubu da olduğundan beğendiğim bir kitap oldu.Fransız edebiyatı olduğu için isimleri okumak,telaffuz etmek hayli zor oluyor benim için.Okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,579 okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
53 günde okudu
Sorun Sende Değil!
Dikkat konusunun detaylıca işlendiği kitap konuya tek yönlü değil birçok yönden eğilmiş. Johann Hari "Çalınan Dikkat"i ortaya çıkarmak için pek çok ülke seyahati yapmış, pek çok doktor, profesör,uzman ile görüşmüş ve dikkat konusundaki her şeyi, tüm tehlikeleri, yapılması gerekenleri sade, anlaşılır, akıcı bir dille ve örneklerle
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari · Metis Yayınları · 01,542 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir Aile Nasıl Mahvolur?
Okurken sinirden krizler geçirdiğim, acaba sonu ne olacak diye elimden bırakamadığım o kitap: El Kızı. Bu romanda aksi, kötü bir KAYNANA nelere sebep olur, onları görüyorsunuz. Roman bir aile içini konu ediniyor aslında.Kötü ve kıskanç kaynana Hacer, çok iyi fakat çok saf gelin Nazan, annesinin dolduruşuna gelen Avukat Mazhar, Mazhar ile Nazan'ın oğlu Haldun ve çıkarcı komşuları Naciye. Bütün olaylar, facialar Mazharr'ın karısı Nazan'a elmas yüzük almasıyla başlar ve gelişiverir. Okurken kendinizi öyle bir kaptıracaksınız ki sayfalar nasıl geçiyor anlamayacaksınız bile. -Okumadan önce yanınıza bir dil altı alın benden söylemesi. :) -
El Kızı
El KızıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20081,678 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
423 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir arayış: Kara Kitap
Orhan Pamuk'un Şeyh Galip'in "Hüsn ü Aşk" mesnevisini "pastiş" tekniğiyle yorumladığı Kara Kitap benim için okuması çok keyifli bir roman oldu. Orhan Pamuk'un bu kitapla birlikte toplamda dört kitabını okumuş oldum ancak Kara Kitap gerek konusu gerek üslubu bakımından diğerlerinden çok daha başarılı. "Galip; çocukluk aşkı, arkadaşı, amcasının kızı. sevgilisi ve kayıp karısı Rüya'yı karlı bir kış günü İstanbul'da aramaya başlar. Celal'in köşe yazıları, bu arayışta ona işaretler yollayacak ve eşlik edecektir." Roman iki ayrı yoldan ilerliyor: Biri Celal'in yazdığı köşe yazıları, diğeri ise Galip'in kayıp karısı Rüya'yı ararken yaşadıkları ve karşısına çıkanlar. Orhan Pamuk, Kara Kitap'ta Hüsn ü Aşk'tan yararlandığı gibi Mesnevi'den, Mantıku't Tayr'dan, Binbir Gece Masalları'ndan da yararlanıyor. Soğuk ve karlı kış günlerinde Nişantaşı sokaklarında Rüya'yı arayan Galip'in yaşadıklarını, insan yüzlerindeki anlamları, harfleri (Hurufilik), insanın kendi olma mücadelesini okurken kendimi bir rüyanın içinde gibi hissetttim. Her bölüm başında yer alan epigraflar bile romanın başarısını arttırıyor. İncelememi o epigraflardan biri ve romanın final cümlesiyle bitiriyorum: Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma
475 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Halide Edip'in okuduğum dördüncü romanı. Ben bu yıllarda yazılmış romanları günümüz romanlarıyla kıyaslayarak yorum yapmak istemem, bu romana ve yazara haksızlık olur. Sinekli Bakkal'ı, Halide Edip'in okuduğum diğer romanlarıyla kıyaslayıp yorum yaptığımda da pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Karakterlerin anlatımı açısından başarılı bir roman, karakterlerin psikolojik özellikleri ve dış görünümlerini başarılı yansıtmış Halide Edip fakat bazı olaylar romanın içinde yoğrulmamış, bir sonuca varmıyor, bazı olayların birbiriyle neden sonuç ilişkisi yok. Bana göre bazı karakterler de gereksiz geldi. Örneğin Bilal, olmasa da olurdu diyebilirim. II. Abdülhamit Dönemi'ni, o dönemin baskısını, sürgünleri, Doğu-Batı çatışmasını yansıtması bakımından edebiyatımız için önemli bir eser. Benim en tatlı bulduğum ve şaşırdığım tarafı romanda Handan'a bir göz kırpış oldu. Rabia ve Peregrini yolda Handan ve Hüsnü Paşa'yı görüp selamlaşıyorlar :)
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,6bin okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Bilge Karasu tarafından yazılmış, alışılagelenin dışında bir hikaye kitabı "Göçmüş Kediler Bahçesi". Bazı eserleri okuduğumda yazarlarına hayran oluyorum. O üslup, o bakış açısı, o hayal gücü... Ne müthiş yetenek, gerçekten insanın aklı almıyor. Bilge Karasu da bu kitabı okuduktan sonra onlardan biri oldu benim için. Kitapta toplamda 14 hikaye var. Ancak Göçmüş Kediler Bahçesi iç içe yazılmış. Yani hikaye bir noktada bölünüyor, başka hikayeye geçiliyor; biten hikayenin ardından Göçmüş Kediler Bahçesi'nin kalanına devam ediliyor. Hikayeler öyle güzel ki... Bazen bir balıkçı ve orkinosla bir oluyorsunuz, bazen dünyaya bir kirpinin gözünden bakıyorsunuz, üzülüyor, seviniyor, şaşırıyorsunuz... Postmodern bir eser olduğu için hikayelerdeki üslup okuyucuya farklı gelebilir. Bir olay örgüsü düzeninde anlatılmıyor çünkü. Ama okuyun, kendinizi bırakın çok seveceksiniz. Benim çooook sevdiğim, bunları basıl düşünebilir dediğim, bazı yerlerde okurken kendimi kaptırdığım bir eser oldu. Kesinlikle tavsiye:)
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Metis Yayınları · 20171,188 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ahh Naim Efendi
Kitabı okurken bu sözü o kadar tekrar ettim ki başlığa da iliştirdim hemen. Yakup Kadri yazdığı tezli romanlarıyla ve de her romanında ayrı bir tarihi dönem ya da dönemleri ele almasıyla meşhur bir yazar. Burada da Tanzimat'tan II. Meşrûtiyet'e kadarki kuşakların çatışmasını görüyoruz Romanda Naim Efendi ailesinin nasıl yozlaştığını okuyorsunuz. Eh tabi şimdi bu konular klişe geliyor ama zamanında değerlendirince gayet başarılı bir eser. Naim Efendi o miskinliğini ve gerçekleri kabullenmeme huyunu bir kenara bıraksaydı, biraz ailesine hakim olabilseydi ne damadı Servet öyle istediğini yapabilirdi ne Seniha bu hale düşerdi (kız zengin koca diye harap oldu yazık). Koca konakta kimse kalmıyor ama Naim Efendi yine de kiralamıyor sonra yıkık dökük, viran hale geliyor. Yani Naim Efendi ne diyim sana... Velhasılı yazık oldu Hakkı Celis'e...
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202317,8bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Anlamanın ve Anlaşılmanın İmkansızlığı
Ne romandı ama! Oba Yozo hayattan soyut yaşamış, çocukluğundan itibaren kendisini başarısızlık abidesi olarak görmüş bir gençtir. Defalarca intihara kalkışır, geyşalarla bir yaşam sürer, morfin ve alkol bağımlısı olur. Ve sonunda şöyle der: Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek bu. Her şey geçip gidiyor. Romanın yazarının hayatından da izler taşıyan bu romanı dehşetle okudum. Bir insan hayatına -yazar 39 yıl yaşamış- bunca trajediyi nasıl sığdırır... Çocukluğundan itibaren her şeye karşı yaşadığı yabancılık hissinin doğurduğu ağır sonuçların romanı "İnsanlığımı Yitirirken"...
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334bin okunma
229 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Baskın, sorgu, şafak olmak üzere üç bölümden oluşan, 12 Mart'ın sancılı sürecini yansıtan roman Adana'da sürgündeki Oya'yı, cezaevinden yeni çıkmış Mustafa'yı, avukat Hüseyin'i anlatıyor. Hüseyin, Adana'da iki arkadaşıyla beraber yazıhane açmış ve yeni avukatlığa başlamış. Oya'nın ise Adana'da son günleri.
Şafak
ŞafakSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012483 okunma
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü... Ahmet Hamdi tarafından yazılmış, kara mizah türünde müthiş, mükemmel, şahane bir roman. Sizlere biraz özetleyeyim: Roman, baş karakter Hayri İrdal'ın ağzından anlatılıyor ve Hayri İrdal çocukluğundan, yetişkin-yaşlılık dönemine kadar yaşadığı akıl olmaz olayları anlatıyor. Hayri İrdal çocukluk döneminde evde
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma
Reklam
133 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
#tren #6.27 #tekdüze #makine #kitap #usbbellek #Julie
Yeni bir yazar ve kitap tanımak amacıyla kitap fuarında görüp aldığım 6.27'yi pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Konu olarak 36 yaşında, kağıt geri dönüşüm fabrikasında çalışan, 2 dostu ve bir balığı olan Guylain Vignolles'ü anlatıyor. Vigolles çalıştığı fabrikadan, yaptığı işten, komuta ettiği makineden nefret eder. Her gün 6.27'de bindiği trende, Zerstor 500'ün (makinenin adı) öğütemediği kitap sayfalarını yüksek sesle yolculara okuyarak iş yerine gider. - Bu rutin aslında o öğütülüp, yok edilen kitapları anmak için yaptığı bir törendir ona göre. - Vignolles yalnız ve mutsuzdur. Fakat bu yalnızlık ve mutsuzluğu bir gün yine trende giderken bulduğu USB bellek değiştirir. Bu bellek Vignolles için dönüm noktasıdır. Konu itibariyle beğendiğim fakat olayların anlatılışını beğenmediğim bir kitap oldu. Ama yine de yeni bir yazar ve kitap tanımaktan dolayı mutluyum
6.27 Treni
6.27 TreniJean Paul Didierlaurent · Can Yayınları · 20171,003 okunma
244 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Fatih'in romanı:Boğazkesen
İç içe geçmiş iki romandan oluşan Boğazkesen bir boyutunda Fatih'i, İstanbul'un Fethi'ni; diğer boyutunda ise yazarın romanını yazma sürecini, romanı yazarken kendisini bir yalının odasına kapatmasını, Deniz'e tanışmasını biraz da 12 Eylül'ü anlatıyor. Paris'te yaşayan, İstanbul'a tatile gelmiş, tatili bittiği halde İstanbul'da yalıda tek başına kalan yazarın tek bir amacı var o da Boğazkesen adını verdiği romanını bitirmek. Yazar, tarihe alışılagelmiş bir gözle bakmıyor ve öyle anlatmıyor. Romanı okuduğunuzda göreceksiniz yazar Fatih'i ihtiraslı, hırsına yenik düşen ve hatta oğlancı bir padişah şeklinde anlatıyor. Yer yer destansı, yer yer efsanevi anlatımları olan romanda benim en sevdiğim bölüm seyir katibi Nicolo'nun (içoğlanı ve Müslüman olunca Selim'in) günlüğüne aktardığı kendi izlenimleri ve hisleri oldu. Bazı bölümlerdeki üslup da Amin Maalouf'un Semerkant'ını hatırlattı. Bayılarak okudum diyemem ama gerek postmodernist özellikler taşıması gerek de sonunun nereye varacağını merak etmem romanı bitirmemi sağladı.
Boğazkesen: Fatih'in Romanı
Boğazkesen: Fatih'in RomanıNedim Gürsel · Doğan Kitap · 2007228 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitapları ''yakma'' üzerine kurulu düzende yaşayıp itfaiyecilik yapan Montag'ın hayata bakışı üzerinden olayların anlatıldığı, bazı sayfalarda yaşanan ve anlatılanların insanın yüzüne tokat gibi çarptığı distopik roman Fahrenheit 451. İtfaiyecilik yapan, hayatına -tıpkı diğer insanlar gibi- düşünmeden, sorgulamadan devam eden Montag yine bir evde kitapları yakmasının akşamında komşuları genç kız Clarisse ile tanışır. Clarisse diğer insanlardan farklıdır, Montag bunu ilk konuşmalarından itibaren anlar ve bu tanışma, bu sohbet Montag için hayatında bir dönüm noktası oluşturur. Romanın bundan sonrası Montag'ın evinde kitap saklamasını karısına -Mildred- itiraf etmesi, karısının bunu ihbar etmesi, Montag'ın şehirden kaçması ve bu kaçışla dünyayı yeniden fark etmesi aslında hayata farklı bir zihinle başlaması şeklinde devam eder. Kitap okuyanların cezalandırılması, evinde kitap bulunduranların kitaplarının kerosenle yakılması, insanların tekdüze yaşayışları, aynı düşünce tarzına sahip olması romanın distopik ögelerinden bir kısmı. Olay örgüsünün akıcı olması macerayı ve merak duygusunu ön planda ve yüksekte tutuyor. Özgür ve farklı düşünmenin yasaklandığı, cezalandırıldığı bu kurguyu okumak bile korkuttu. Ya gerçek olsaydı?..
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Öz'e Yolculuk
Evin gölgesinde, ırmak kıyısının güneşinde, sandalların arasında, söğütlerin, incir ağacının gölgesinde arkadaşı Govinda ile büyüyen Brahman oğlu Siddharta; kendini bulmak, ''öz''üne erişmek için hayatı boyunca süren bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk çocuk yaşlarda arkadaşı Govinda'yla Samanaların arasına karışarak başlar.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
#mutsuzluk #yoksunluk #intihar #yaşamiradesi #seçmek #cesaret
Kitap, Veronika'nın hayattan umudunu kesip verdiği intihar kararı ve girişimiyle başlar. İçtiği ilaçların etkisiyle yaşadığı baygınlıktan sonra gözünü akıl hastanesinde açar. Hastanede günlerce baygın yatan Veronika hastanenin doktorundan beş günlük ömrü kaldığını ve öleceğini öğrenir. Veronika, hastanede kaldığı bu kısa zamanda arkadaşlıklar edinir, bu arkadaşlıkların etkisiyle kendini ve hayatını sorgulamaya başlar ve aslında yaşam sevincine kavuşur. Zedka, Mari, Eduard. Her birinin hastanede yatma sebebini ve serüvenlerini öğreniyoruz kitabın akışında. Okuması keyifli, akıcı, yormayacak bir kitap. Veronika, Zedka, Mari, Eduard'ın hikayelerini ve Veronika'nın sonunu öğrenmek için okuyunuz :)
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.