Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadir Enes Gökçe

1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hepimiz Karamazovuz...
Böylesi bir tragedyanın, böylesi bir insanlık destanının, böylesi bir metnin incelemesini nasıl yazacağım bilmiyorum. Birçok not tutmama ve hakkında video izlememe rağmen yine de yeterli olmayacağını düşünüyorum. Ama umarım atladığım çok yer olmaz. Başlangıç olarak Karamazov Kardeşler'e bir insanlık destanı dememin sebebi, içerisinde
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,7bin okunma
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Kitabı beğendim. Okurken yer yer güldürdü yer yer acı gerçekleri yüzüme vurup düşünmeme sebep oldu. Kısa kitaplar çoğu zaman uzun, seri seri olan kitaplardan daha çok etki bırakmıştır insanlarda. Efsuncu Baba'da o kitaplardan birisidir şüphesiz benim için. Yazar, uzun yıllardan beri süregelen halkın cahil kalan ve önüne çıkan en küçük bir işarete, batıl inanca inanıp hayatıni ona göre şekillendiren, dininden bir haber olan kesiminin bu açığını mizahî bir dille anlatmış. Kitabı ise herkesin biraz detaylı düşünerek öngörebileceği bir ters köşe ile noktalandırmış. İzahı olmayan şeylerin mizahı olur derler ama her şeyin bir izahı olabilir. Mesela halkı öyle cahil bırakan, körü körüne her şeye inanabilecek hâle getiren sebep nedir? Buna sebep olan birileri midir yoksa halk farkında olmadan mı kendine bu kötülüğü yapmaktadır? Karakter tiplemelerine gelecek olursak kitapta öyle çok fazla karakter yoktur. Yukarıda bahsettiğim cahil insan tiplemesi Enveri beye verilmiştir. Enveri beyin sürekli yanında dolaşan iki Ermeni delikanlı olan Agop ve Kirkor da bu tiplemeye benzemektedir ama Enveri daha ön plandadır. Kitapta önemli diyebileceğimiz bir de Enveri beyin kızıyla evlenmek isteyen Nurullah Hasip vardır. O ise kızını ona vermek istemeyen Enveri beyin ne kadar batıl inançlı birisi olduğunu bildiği için ona bir oyun oynayarak kendi avucunun içine alır ve amacına ulaşır. Her ne kadar Efsuncu Baba mizahi yönü önde olan bir kitap olsa da insanlığın gerçeklerine her zaman gülüp geçemeyiz. O yüzden izahı olmayan şeylerin mizahını yapmaktansa, o izahı kazıyıp çıkarmalıyız diye düşünüyorum.
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aliye dikenler arasında açmış bir gül, bir kurtuluş fikridir...
Aliye gibi insanlar oldukça, bu vatana gönül vermiş, onun için çalışıp yine onun için ölen insanlar oldukça, onlarca Hacı Fettah olsun yine de emellerine ulaşamayacaklardır. Vurun Kahpeye yazardan okuduğum ilk kitaptı. Ve oldukça da beğendim. O yıllarda Yunan işgalinde olan Anadolu topraklarını, oradaki insan profillerini, o insanların çektikleri
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
222 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Amaçsızlığın, arada kalmışlığın romanı...
Kitabı seve seve okudum. Yazarın da okuduğum üçüncü kitabı oldu. Eşkıyaların evlerini basarak ebeveynlerinin vahşice öldürüldüğü Kuyucaklı Yusuf'un hikayesini okuyoruz. O vahşi olaydan sonra yetim kalan küçük Yusuf Kaymakam Selahattin Bey'in himayesi altına girmiş, bir süre sonra da yabancısı olduğu Edremit'e gelmiştir. Yine
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,5bin okunma
779 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"Budala" mıyız?
Kitabı beğendim. Her ne kadar 800 sayfaya yakın bir uzunluğu olsa da severek okudum. Ama bu gibi pozitif etkilerin yanında Dostoyevski'nin romanlarındaki nevrotik karakter tiplemesinin de içine girmek gibi negatif etkileri de oldu. Kitabı henüz okumamışlar, okuyacak olanlar ve okumuşlar kendisini en azından bir kere "budala" Prens
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,1bin okunma
Reklam
632 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Jane Eyre'ı okumayı bundan çok daha önce planlıyordum ama okuması şimdiye nasip oldu. Bu güzel eseri okumam ne kadar geciktiyse heyecanım da bir o kadar artmıştı. Brontë kardeşlerin çıkarmış oldukları kitapları okumayı çok istiyordum, bu eser de bu işin siftahı oldu diyebilirim. Kitaba gelecek olursak, hiç sıkılmadan, seve seve, yeri
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202131,3bin okunma
70 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Kitabı çok beğendim. Kitap üç ayrı menkıbeden, yani dinî hikayeden oluşuyor. Üçü de birbirinden güzel hikayeler. İlk hikayede Rahel isimli bir kadın, ondan sonra gelen ve yoldan çıkmış evlatlarının işledikleri günahlardan sonra Tanrı'nın onlara edeceği zulmü durdurmaya çalışır ve birnevi Tanrı'yla hesaplaşır. İkinci hikayede Nuh peygamberin tufandan sonra yolladığı üç güvercin konu alınır. Bu üç güvercinden ikisi gider ve gelir, üçüncüsü de gider fakat geri dönmez. Bunun sebebi dünyada olan savaşlar, zulümler vesairedir. Üçüncü ve son hikayede ise Virata adlı bir savaşçı konu alınır. Virata girdiği bir savaşta kardeşini bilmeden öldürür ve vicdan azabı çekmeye başlar. Bu olaydan sonra savaşa tövbe etmiş ve bir yargıç olmuştur. Yargıların en adilini vermek için çok uğramıştır. Bir gün zindana kapatılmasının yargısını verdikten sonra bu verdiği yargının adil olup olmadığını anlamak ve suçluyla empati kurabilmek için kendini onun yerine zindana kapatır ve hayatı cehennem olur. Zindandan çıktıktan sonra ise birdaha kimsenin hayatına karışmamaya yeminlidir ve münzevi bir hayat yaşamaya başlar. Fakat bu insanlardan uzak durma eylemi bile onu insanları etkilemesinden alıkoyamaz. Zweig'ın daha önceden de menkıbelerini okumuştum ve çok beğenmiştim. Yazar bu üç menkıbesiyle de ustalığını konuşturmuştur benim gözümde.
Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor
Rahel Tanrı’yla HesaplaşıyorStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
198 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bu mudur?
Kitap çoğu kişide olduğu gibi bende de hayal kırıklığına sebep oldu. O yüzden kitabı çok beğenemedim. Kitabın ana karakteri olan Holden tahminimce ergenlik dönemlerinde olduğundan değişik haller içerisinde. Bu yüzden mi bilemiyorum kendimi ona bir türlü yakınlaştıramadım. Argo bir jargona sahip olmakla birlikte, aldığı kararlar da hep bir tutarsızlık içinde. Hikaye Holden'ın daha önceden okuduğu okullardan atılıp daha sonradan geldiği okuldan da atılmasına birkaç gün kala bir zamanda başlayıp, o zaman çerçevesinde şekilleniyor. Holden henüz atılması ve evine dönmesine daha varken okuldan kendi isteğiyle ayrılıp, kalan 3 gününü başka yerlerde başka kişilerle geçirip farklı olaylar yaşıyor. Kitabı okuduğum zamanlarda başlardan ortalara doğru sürekli hikayenin önemli birisine veya bir olaya bağlanacağını düşünüp durdum. Lakin pek de öyle olmadı, bu da kitabı benden soğutan başka bir sebeptir. Bu kitap bana 2 sene önce edebiyat öğretmenim tarafından önerilen kitaplar arasındaydı, her önerilen kitaba biraz da olsa beklentiyle başlanıldığı için, yaşanan hayal kırıklıklarının büyüklüğü de aynı oranda artıyor kanımca. İnsanlar okuduklarını gerçekten anlıyorlar da mı öneride bulunuyorlar, yoksa biz mi bir şeyler kaçırıyoruz kendi içimizde? Bence bu sorunun cevabı her ikisi de değil. Bu kitap ilk çıktığı zamanlarda sansüre uğramış, yasaklanmıştır. Bu da her yasaklanan şeyde olduğu gibi, insanda daha bir merak uyandırmış ve bu kitabı popüler etmiştir. Fakat sonrasında yaşanan hayal kırıklığı, popüler kültürü değil, bu kitabı günah keçisi ilan etmiştir.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kitabı sevdim. İnsanın elindeki mutluluğu, huzuru ve daha birçok güzel şeyi başkalarının gözüne sokacak kadar göstermesi ne kadar doğrudur? Başka bir konu olarak da sevginin aşırılığı var. Her şeyin fazlasının zararlı olması gibi, sevginin de fazlası zarar ve bu zarar kıskançlığa, kötülüğe hatta bir cinayete kadar bile varabilir. Bu kitaptaki konu da aşırı sevgi ve değer vermenin yol açtığı kötü şeyler ve bunun akabinde yaşanan hadiselerdir. Zweig bu kitabında verilen ilginin ve sevginin suistimal edilebileceğini, aşıri ilginin neden olduğu/olabileceği kıskançlık duygusunun nerelere varabileceğini göstermiştir, bunu yapan bir köpek olsa bile.
O muydu?
O muydu?Stefan Zweig · Can Yayınları · 20195,3bin okunma
70 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Korkunun psikolojisi...
Kitabı çok beğendim. Zweig'ın yine psikolojik derinliklere indiği bir kitap Korku. Korku diyince akla birçok şeyden duyulan korku gelebiliyor özellikle de böcek, köpek vs gibi. Ama burada ele aldığımız konu yakalanma korkusu. Irene isimli zengin, evli, iki çocuk sahibi ve monoton bir hayata sahip bir kadın, kocasını başka birisi ile aldatır. Ve bir kadın bu yaptığını öğrenir ve ona şantaj yapar. Irene'nin hayatı ise o andan itibaren zehir olur. Yaptığı şeyin her an ortaya çıkması korkusuyla yaşamaya başlayan Irene, o sırada monoton hayatından kopuk bir yaşayışa geçmiş ve şantajcıya ödediği parayla kocasıyla arasındaki huzuru bozmamaya çalışmıştır. Bu geçirdiği korku dolu anlar ona evde bir hapis hayatı yaşatmış, ve yeterli zaman ayırmadığı çocuklarına yakınlaştırmıştır. Zweig bu kitabında suçluluğun ve işlenen suçun açığa çıkmasına dair duyulan korkunun doğurduğu psikolojiyi çok güzel anlatmış. Aslında ben Irene'yi bu "suçu" işlemeye götüren sebebin herkesin bir süre sonra hayatındaki monotonluktan sıkılıp hayatlarını biraz daha sadelikten kurtarmak için yaptıkları kaçmaktan ibaret görüyorum. Kitap ayrıca çok güzel bir ters köşeyle bitiyor, herkese okumasını önereceğim bir kitap oldu benim için. Keyifli okumalar.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,2bin okunma
Reklam
176 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap güzeldi. Amcanın Düşü romanı, Dostoyevski'nin Sibirya'da geçirdiği 5 yıllık sürgün hayatının sonunda edebiyata dönüş olarak kaleme aldığı bir romandır. Kitaptaki kasaba halkının ahlak anlayışını, çıkarları için bazı etik değerleri nasıl çiğnediklerini, insanların haklarını nasıl yediklerini yazar hafif mizahi bir tarzda bize gösteriyor.
Amcanın Düşü
Amcanın DüşüFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20213,295 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Zübüklük Nedir?
Kitabı çok beğendim. Zübük veya Zübüklük nedir? Zübük'ü ortaya çıkaran ne/kim? Kitabı okurken ana karakter olan Zübük'ün köylülere oynadığı oyunları, çevirdiği dolapları, söylediği yalanları dinlerken o kadar rahatsız oldum ki. Bir insan bunları yapacak seviyeye nasıl gelir veya getirilir diye kendi kendime sorup durdum. Ama insanlar Zübük karakterine mi kızmalı, Zübük karakterini yaratana mı? Aslında Zübük karakterinin hiçbir kandırma yeteneğine sahip olması veya insanlardan daha zeki olması gibi bir durum söz konusu değil, daha çok millet ne ediyorsa kendine ediyor. Kitapta halkın cahilliği, saflığı, onların başına basanları nasıl baş üstünde tuttukları, aynı şekilde siyasetin de nasıl bir pis çukur olduğu, verilen vaatlerin tutulmadığı da anlatılıyor. Öyle ki kitap 1980 yılında aynı isimle beyaz perdeye uyarlanıyor ve günümüze yakın bir tarihte zannımca yukarıda anlattığım sebeplerden ötürü yayın yasağı geliyor. Son olarak başta sorduğum soruyu tekrar soruyorum: Zübük kim ve onu ortaya çıkaran sebepler ve şahıslar kim?
Zübük
ZübükAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20126,2bin okunma
56 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Kitabı çok beğendim. Yıllarca çalışmanın, çaba göstermenin ve bunu ailenin iyiliği için yaptığının verdiği yorgunluk, senin ise onlar için maddi bir destekten başka bir şey olmayışının ve bir zamandan sonra da hor görülmeye başlayışının ruha işleyen dışlanmışlık hissi... Ve en sonunda da kendi canından ve kanından olan kızının gizlice başka erkeklerle birlikte oluşunu öğrenmek kitaptaki ana karaktere çok büyük bir manevi yük olmuştur. Kitap 50 sayfa olmasına rağmen beni en etkileyen kitaplar arasında. Baba karakterinin yıllar boyunca ailesi için çalışıp didinmesi ve kendine hiç zaman ayıramaması, kendisine sadece bir kerezaman ayırdığında bile bunu sırf sağlık problemleri yüzünden yapmış olması çok üzücü. Kitabın sonunda genç kızın babasının yanına geldiğinde babanın ona git diye seslenmesi de hikayeye en üzücü darbeyi vurmuş oldu bence.
Bir Kalbin Çöküşü
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Can Yayınları · 201816,6bin okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İdeal devlet yapısı nasıl olmalı?
Kitabı çok beğendim. Benim birçok şey açısından tekrar düşünmemi sağladı. Kitap bundan 2500 yıl öncesinde ünlü filozof Sokrates'in öğrencisi Platon tarafından yazılıyor. Kitapta Sokrates ve yanında bulunan birkaç kişi doğrunun ve eğrinin ne olduğundan başlayıp, kendilerine göre en ideal devleti kurma yolunu tartışıyorlar. Kitap toplam 10 bölümden oluşuyor ve düşlenen devletin neredeyse her noktasına değiniyor. Çeşitli devlet yapılarından, bu devlet yapılarının birbirleri arasındaki geçişlerden ve bu devletlere göreki iyiyi, doğruyu, kötüyü ve eğriyi soruşturuyorlar. Kitap üzerinden 25 yüzyıl geçmiş olmasına karşın dünya üzerinde kitabın sözünü ettiği devlet yapısına ulaşan hiçbir devlet yok. Kitabı herkesin, en çok da politikacıların okuması gerekiyor ki bulunduğumuz şu durumda okuyup okumadıklarını rahatça tayin edebiliriz.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
556 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Üç kuruş için tükenmiş ve robotlaşmış bir yaşam
Kitap başlangıçta beni biraz sıkmıştı açıkçası, okumakta zorlanmıştım. Ama ilerledikçe hikaye içerisine daha çok girebildim. Kitapta pek çok zorluk altında ezilerek, hor görülerek, cüzî miktarda ücret karşılığında aşırı iş yükü altında ailelerine bakmak için çalışan Fransız maden işçilerini konu alıyor. İşverenlerin, işletmenin ve müdürlerin şaşalı yaşamına, işçileri umursamayıp boyuna bu işçilerden daha fazla nasıl faydalanıp onları sömürebilirim kafasına karşın, işçilerin robotlaşmış ve bir kuru ekmeğe muhtaç yaşamları onları eninde sonunda bir isyan bayrağı çekmelerine zorlamıştır. Ben Germinal'i bütün dünyaya bir uyarı olarak görüyorum, Germinal'deki işletmelerin elinde tuttuğu bozuk teraziyi tıpkı 1984'teki Büyük Birader hükumetininkine benzetiyorum.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,9bin okunma
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.