“insanın tek başına yaşı, onu ne daha iyi yapıyordu ne de bilge; sadece ezelden beri neyse onu daha belirgin hale getiriyordu.” Isabel Allende - Japon Sevgili
" Aşk törendir, bir çeşit var oluş törenidir, var oluşunu size veren, verici, varlıkların birbirine kendisini sunduğu bir tören: İşte bu nedenledir ki bunları ta başından düşünmesi gerektiği geliyordu şimdi aklına; insan kendisine sahip olmadan bir başkasına sahip olamazdı ve gerçekte de varlığına sahip olan kim vardı sözün gerçek anlamında? Sahi, kim kendini yanlış yoldan çevirebilmişti ki, kim yalnızca kendisiyle bile arkadaşlık etmek istemeyecek kadar salt yalnızlıktan kaçıp kurtulabilir ve sinemalara atılmaktan, genelevlere, dost ve arkadaş evlerine gitmekten, kendini bir mesleğe vermekten ya da öbür insanlar arasında kendini daha az yalnız hissetmek amacıyla evliliklerden alıkoyabilir? Böylelikle iki karşıt açıdan bakıldığında, yalnızlığın en üst noktası yine de insanı dosdoğru insan çokluğunun tam ortasına atıyor ve arkadaşlık düşlerine ,aynalarla ve kimi kendini yankılayan seslerle dolu salonlardaki yapayalnız insana götürüyordu. Böylelikle evet, onun gibileri, yani kendilerini oldukları gibi kabul etmiş olanlar (ya da çok yakından tanıyınca yadsıyanlar) aykırılıkların en belalısının karşısında buluyorlardı kendilerini, belki de sınırı aşma gücünü kendilerinde bulamayarak, düşüncede bambaşka biri olabilmenin kıyıcığında kalakalmak gibi. Çevreyle hassas ilişkiler ve olağanüstü uyumlar sonunda bambaşka biri oluş tek bir yoldan gerçekleşebilirdi, o da uzatılan ele, dışarıdan bir başka elin, bir başkasının elinin uzanarak karşılık vermesiyle ancak."