Yani evlilik ve bu yolla sağlanan eğitim düzeneği,kadının asalakça, bağımlı olarak ve çaresiz bir hizmetkârmış gibi sürdüreceği bir hayata hazırlarken,erkeğe bir insanın hayatını tapulu mülkmüş gibi sahiplenme hakkını tanır."
Artık çırpınan bir kuşun kalbiyle uyanıyorum/
Canımı demirle acıtıyor kaldığım yerden devam edemediğim rüyalar/
Sonra anlıyorum ki hiçbir şeye kaldığı yerden devam edemiyormuş insan/
Kaldığın yerde bitiyormuş herşey/
Kaldığı yere kadarmış bazı güzel zamanlar/
Sussan kahır, konuşsan keder.
Böyle anlar içindir maskeler.
Çukurlaşamayan bir gamzenin, karşıyı gören göze baktığı kederiyle,
Her ağzın kenarında istemsiz bir tebessümdür böylesi zamanlarda.
Gece 12 yi biraz geçtiyse,
Baykuşlar òtüyor,
Açık camdan üşümüş kelebekler,
Lambanın etrafında pervaneyse.
Evsiz bir tırtıldır sözü kalmamış insan,
Büyüyüp kelebek olunca, kapalı camlara vura vura kendini öldüren...
(Metin Pir.)