İnsanlar yavaş yavaş şunun farkına varacaklardır ki, kurumları haksızlık ve nefret temeline dayanan bir dünya, mutluluğu yaratma olasılığı en büyük dünya olamaz.
"Daha hayatımız başlarken biri bize ölmekte olduğumuzu söylemeli.O zaman hayatımızın her anını dolu dolu yaşardık.Bir yapın da bakın! Yapmak istediğiniz neyse, şimdi yapın!Yarınların sayısı çok değil."
“Yol, evimdir benim.
Yoldayken tüm dertlerim pul olur ama yeni dertler de edinirim. Çünkü “dert” güzel kelimedir lügatimde:”Bir derdim var dedinmi;bu bir sıkıntım var demekten farklı manaya gelir. Bir derdim var demek, benim lügatimde “Bir inadım, iştahım, heyecanım, hevesim, hikayem, arayışım var.” demektir. Tutkum capcanlı demektir. Amacım var; sorularım, aradığım yanıtlarım, varacağım şehirlerim, gerçekleştireceğim hayallerim, öğreneceğim yepyeni şeyler, önümde yeni keşifler, yeni bir hayat var demektir. Tadına bakacaklarım, koklayacaklarım, içime çekeceklerim, ilham alacaklarım, dinleyeceklerim, dokunacaklarım, bağrıma basacaklarım.. Uzaklaşacağım ve kavuşacağım bir şeyler.."
Yabancı bir adamla birliktesin, sana ne okuduğunu soruyor veya aynı şeyi sen ona soruyorsun, eğer ikiniz de kitap okuyanlar âlemine aitseniz paylaşılmış bir cennete el ele girmek üzeresiniz demektir.
Francis Bacon, "Sevgini kendi benliğinle toplum arasında dengeli bir biçimde paylaştır, kendi çıkarını gözeteyim derken başkalarına, ülkene, kötülük etme." der. Keşke bunu herkese, teker teker öğretebilsek sevgili okur. Var olun.
Büyüdükçe artık bedenimizin değil, ruhumuzun acıdığı şeyler yaşamaya başlarız. Benim başıma neden bu geldi derken bulursun kendini. Ama nasıl bu darbeler olmasa elinizdeki heykelcikler ortaya çıkmazsa, hayatın ruhumuza yaşattığı acılar olmasa da biz, biz olamayız, olgunlaşamayız. Çünkü acı hisseden kişiden bir şey doğar: İntikam ya da anlayış. Seçim bizim. Kendine acıyanlar intikamı seçerler ve sonunda intikamını almaya çalıştıkları şeye dönüşürler. Haksızlığa uğradığı için intikam peşinde koşan biri haksızlığa uğratır. Anlamayı seçenlerse olgunlaşırlar. Bırakın hayat sizinle uğraşsın, acıtsın. İntikama düşmeyin, anlayın, anlayın ki öğretsin, değiştirsin. Bırakın hayat sizi kendinizle tanıştırsın
"En çok ihtiyacın olan her neyse ,tam da vazgeçtiğinde karşına çıkacak. Hayat böyledir çünkü sen istediğinde değil kendi istediği zaman seni tamamlar . Bugün hâlâ yarımsan, yarım kalman daha iyi olduğu içindir. "
Daha çok anlat, dedim.
- Hoşuna gidiyor mu?
Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.
- Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?
"Gider gibi yaparız." (:
''Kitaplar yeni tanıdıklarına karşı çok ketum olurlar. Bir kere de onlarla laubali oldunuz mu size malik oldukları her şeyi verirler ve onlar bizim isteyebileceğimiz her şeye fazlasıyla maliktirler.''