iranlı yazar sadık hidayet'in başyapıtı olarak kabul edilen eseri.
"yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar" diyerek çarpıcı bir giriş yapar sadık hidayet.
ürpertici bir romandır kör baykuş. metinde düşlerle gerçekler bir aradadır, birbirine karışmıştır ve aynı anda birbiri içinde sürer.
bir afyon tiryakisidir kör baykuş’un anlatıcısı. aldığı uyuşturucunun yarattığı algı bozukluğu o denli çarpıcıdır ki, düşlerle gerçeklerin birbiri içinde hareket etmesinden; mekan ve zaman belirtilmemesinden dolayı kitabın içinde kaybolunur.
kara bir anlatıdır kör baykuş. hem kördür hem karanlıktır. büyük bi' varoluş sancısı çeker anlatıcı. bu sancıyı dindirecek tek çare ölümdür ona göre. o nedenle ölüme tapınır adeta; ölümde anlam sonlanır gibi görünse de, aslında ölümde anlam bulur.
“yalnız ölüm yalan söylemez!"