Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serapp

184 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Çocukken hangimiz hayaller kurmadık ki? Ya da hangimiz anne babamızdan dayak yemedik. Eminim ki anne terliğinin tadına varmayan çocuk pek nadirdir. Ama Zeze başka, Zeze'nin yaşadığı bambaşka bir şey. Bir çocuğun şefkate ihtiyaç duyması, şefkatten mahrum bırakılması kadar kötü bir şey yok bu hayatta. Dünya çocuklar sayesinde güzelleşir ve
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231,1bin okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir ev/apartman sadece dört duvar ve bir çatıdan mı ibarettir? Yoksa o dört duvar arasında yaşayan insanların hikayeleri, yaşamları mıdır dört duvarı yuva yapan? Elbette içinde yaşayanların hikayeleri ile dört duvar ve bir çatı olmaktan kurtulup yuvaya dönüşür. İzzet Bey Apartmanı da sadece dört duvar ve bir çatıdan ibaret değil. Apartmanda
İzzet Bey Apartmanı
İzzet Bey ApartmanıMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 202074 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Kazırgan kitabı, 1k da yapılan bir etkinlik sonucu hediye olarak ulaştı elime. Kitap genç yazarın ilk göz ağrısı. Çeşitli dergilerde yazıları bulunan Ergün Mamedov'un kitabı, kimisi önceden dergilerde yayınlanmış olan, kimisi de ilk defa kitapta okurla buluşan, hem Azeri Türkçesi hem de Türkiye Türkçesi ile yazdığı şiirlerinden oluşuyor. Gürcistan vatandaşı olan yazar, Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi ile yazdığı şiirlerle, Türkçenin hâlâ bir ses bayrağı olduğunu göstermek istemiş. Kitap, "Kazırgan" ve "Yasaklı" olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Kitabın başlarında Azeri Türkçesi ile yazılan şiirlerde kelimeleri daha iyi anlamak için telefon elimde okudum. İlerleyen sayfalarda Türkiye Türkçesi ile yazılan şiirlerde telefonu elimden bırakabildim. Kitabın tek olumsuz yanı, kelimelerle ilgili ek bilgi ya da sözlük olmamasıydı. Genel olarak şiirlerini beğenerek okudum. Beğendiğim şiirlerden birkaç alıntı da paylaştım. Yazara imzalı olarak gönderdiği kitap için teşekkür ediyor, yazı hayatında başarılar diliyorum.
Kazırgan
KazırganErgün Mamedov · Mavi Gök Yayınları · 202121 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
504 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Polisiye roman okuyan biri değilimdir. Hele ki sayfa sayısını görünce nasıl bitecek ki bu demiştim. Ama bu kitap bambaşka. Çünkü polisiye roman olması dışında mitoloji, ırkçılık, ülkemizi terk etmek zorunda kalan gurbetçilerin yaşadıkları olaylar gibi birçok konuyu kapsamış eser. Dili o kadar akıcıydı ki kitap akıp gidiyordu( her ne kadar benim uzun sürse de; sebebi KPSS çalışıyor olmam). Yazar, bir bölümde Zeus'un dilinden mitolojiyi, bir bölümde de cinayeti çözmeye çalışan Yıldız ve yardımcısı Tobias üzerinden olayları anlatıyor. Bir cinayet nasıl olur da mitoloji ile bağlantılı olur diye düşünürken, kitabı bitirdiğimde 'hah işte böyle oluyormuş ve iyiki de olmuş' dedim. Yazar, o kadar güzel aktarmış ki olayları, zaman zaman kendimi kaptırıp romanın içinde hissettiğim anlar da oldu. Katili tahmin ettiğimi sanarak ilerledikçe yanıldım. Ama sonunda şaşırmadım değil. Keyifle, merakla okuduğum bir eser oldu. Okumama vesile olan herkese teşekkür ederim.😌🌺 (Birçok alıntı not ettim kitabı bitirdim ama paylaşmaya devam edeceğim ara ara alıntılarımı🤭)
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,6bin okunma
248 syf.
7/10 puan verdi
·
39 günde okudu
Kendinizden yola çıkarak başkalarına ulaşmış, bulmuş ve yola devam ettiğinizi düşündünüz mü hiç? Birçoğumuz kendimizle konuşuruz çoğu zaman. Hatta bazılarımız sık sık yapar bunu. Ama bunu yaparken sadece kendimize odaklanırız. İşte genç yazar Hüseyin Hakan bunu yapmamış, kendisi ile konuşurken, kendisini yeniden bulmaya çalışırken, toplumu es geçmemiş, kitaplardan, rüyalardan yardım almış. Onun çizdiği mağara, yaşamından süzülen, yer edinen ve bizlere de ışık olabilecek türden. Kitap; Ev Ödevi, Rüyalar Da İnsandır ve Müsvette olmak üzere üç ana başlık ve bunların alt başlıklarından oluşuyor. Yazar, Ev Ödevi bölümünde korkular, kaygılar, insan olmak kendini tanımak üzerinde dururken Rüyalar Da İnsandır bölümünde bir fark ediş, bir uyanmadan bahsediyor. Rüyalarımız içimizdeki duyguların dışa vurumu-ki gizli olanların daha çok- gerçek yaşamda yüzleşmekten kaçındığımız duyguların rüyalarda kendini hatırlatması, bak ben varım nereye kadar saklayacaksının tam da kendisidir. Bu yüzdendir ki yazar Rüyalar Da İnsandır diyor bizlere. Müsvette bölümünde ise bizleri de dahil etmiş kendisiyle konuşmasına. Biz de okurken onunla aynı kahvede, otobüste yer alıyoruz. Kendinizde konuşun. Hayatınız, gerçeklere olan suskunluklarınız, vazgeçemedikleriniz ve her ne varsa size dair. Açık açık kendinizle yeniden tanışır gibi konuşun. Olaki kendinizle açık açık konuşmaya cesaret edemiyorsanız, Bize Bir Mağara Çizin okunmak için sizi bekliyor. Keyifli okumalar dilerim hepimize😌🌺
Bize Bir Mağara Çizin
Bize Bir Mağara ÇizinHüseyin Hakan · İzdiham Yayınları · 202139 okunma
Reklam
291 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, Yaşar Kemal'in toplumcu ve gerçekçi bir bakış açısıyla halkın dilini, sömürüyü, sosyalizmi, şiiri, romanı, destanı, sanatçıları, doğayı ve politikayı ele alarak kaleme aldığı yazıları, konuşmaları ve söyleşilerinden oluşan bir derleme. Kitabı okurken Yaşar Kemal'in yazarlığına, düşüncesine, ülkedeki hükümet yönetiminden çektiklerine (ki bir kısmına değiniliyor), Nazım Hikmet, Stendhal hayranlığına ve halkın yıllardır içinde sürüklendiği karanlık dönemlerine tanıklık ediyor ve Yaşar Kemal'in gerçekçi bir yazar olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Kitap, o kadar akıcı bir halde dizayn edilmiş ki yazılar, konuşmalar birbirinden çok bağımsız olmamakla beraber bağlantılı olacak, okuru sıkmayacak şekilde sıralanmış. İsteyen konu başlığına bakıp Yaşar Kemal'in o konu hakkındaki düşüncelerini okur, isteyen de benim gibi kitabı bir roman gibi sırayla okur. Keyif alarak okuduğum, Yaşar Kemal'in bazı konularda yıllar önce söylemiş olduğu bazı gerçekliklerin günümüzde de hâlâ geçerli olduğunu fark ettiğim bir kitap oldu.
Ağacın Çürüğü
Ağacın ÇürüğüYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2017615 okunma
404 syf.
8/10 puan verdi
Allah'ın bilinen 99 adından başka 100. bir adı daha var mıdır? Gerçekten de dünyanın sonu yakın mıdır? Yüzüncü Ad, Baldasarre adlı bir tüccarın eline geçen ve herkes tarafından gerçekliği merak edilen bir kitapla başlar. Mazahdrânî adındaki birinin yazdığı bu kitapta Allah'ın 100. bir adının olduğu ve dünyanın 1666 yılında yok olacağı
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,9bin okunma
166 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Kahramanımız yedi sekiz yaşlarında bir çocuk. Çocuk, anne babası tarafından terk edilmiş ve dedesi tarafından bakılmaktadır. Bu çocuğun hayalleri, hayal kırıklıkları, dedesinin ona anlattığı hikayedeki Maral Ana'nın geleceğine, gerçekliğine bağladığı umudu kısacası çocuğun gözünden yaşamı, hayatın gerçekliğini, ve yazarın çocuk gözünden iktidarı,
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ufuk Kitapları · 200870,7bin okunma
438 syf.
8/10 puan verdi
Yolların Başlangıcı, Amin Maalouf'un soyağacını, köklerini belgelerle, yazışmalarla desteklediği gerçek yaşanmışlıkların olduğu kitabıdır. Maalouf daha önce bazı kitaplarında ailesi, geçmişi, aitlikleri gibi konular üzerinden yola çıkarak olay örgüsü oluşturan bir yazar fakat Yolların Başlangıcı'nda tamamiyle ailesiyle ilgili gerçekleri olduğu
Yolların Başlangıcı
Yolların BaşlangıcıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20192,045 okunma
377 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İçerisinde insanların ne kadar ahlaksız olabildiği, dinin insanları kandırmada bir araç olarak kullanıldığını açık açık okuyup, yer yer doğruladığımız bir eser Kanlı Topraklar. Orhan Kemal, Kanlı Topraklar'da Çukurova'da geçen olayları akıcı bir dille aktarmış. Her ne kadar olaylar karmaşık gibi görünse de dilin akıcılığı ile rahatlıkla anlaşılabiliyor olaylar. Eserde Topal Nuri adlı tip, amacı uğruna, ki tek amacı çok parasının olması, tüm araçları ve yolları mübah gören birisi. Olayları da bu çerçeve üzerinden aktarmış Orhan Kemal. Hem de öyle güzel aktarmış ki, yahu günümüzde hala böyle tipler, olaylar var, demekten alamıyoruz kendimizi. Kitabı bitirdikten sonra dünyada vicdan sahiplerinin uyanıklara, iffet sahibi olanların iffetsizlere, gariban halkın, kendi hukukunu ve adaletini sağlayan bireylere karşı nasıl kaybettiğini göreceğiz. Topal Nuri, Nedim Ağa, Kabak Hafız, Şehnaz, Hakkı Bey, Sinan Efendi gibi tipler içimizde hâlâ var, bu gidişle de var olmaya devam edecek, bu çark böyle dönecek gibi. Çukurova'nın kurak topraklarında geçen bu olayın okunmaya değeri var. Çünkü ülkenin bazı gerçeklerini tekrar önümüze seriyor. Keyifli okumalar.
Kanlı Topraklar
Kanlı TopraklarOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2018454 okunma
Reklam
223 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Allah'ın Askerleri sokaklardaki çocuklar, onların hayata tutunma çabaları... Zilo, Oğuz, Kadir, Kaya, Metin, Ali, Selim, Sabo ve Muhterem. Allah'ın askerlerinden sadece hikayesini okuyabildiğimiz çocukların bir kısmı. Sokağa atılmış, örselenmiş sevgiye ve ilgiye muhtaç bırakılmış çocukların hikayelerini, yaşama tutunmaya çalışmalarını, sokaklarda başlarına gelenleri onların ağızlarından okuyoruz. Yaşar Kemal'in akıcı dili, betimlemeleri ile kitap kısa sürede bitecek gibi ama çocukların hikayelerini sindire sindire okumayı tercih ettim şahsen. Her bir çocuğun hikâyesinden sonra, sokakta peçete satan, ayakkabı boyayan, elinde dijital tartıyla insanların peşinden koşan çocuklar ve daha fazlası gözümün önünden akıp gitti. Sahi ne kadar da görmezden geliyoruz bazen onları. İçimizden birkaç kişi belki de onların nasıl olduğunu merak edip sormuştur. Ne kötü ki körelmiş olan bizlere, kalplerimize. Yaşar Kemal bunu vaktinde yapmış Allah'ın Askerleri dediği sokak çocukları ile arkadaş olmuş,dertlerini dinlemiş, yemeğini paylaşmış, her birinin hikayesini kendi ağızlarından olduğu gibi kaleme aktarmış. Okuma listelerinizde ilk sıraya koymanızı önerir, keyifli okumalar dilerim.
Allahın Askerleri
Allahın AskerleriYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20171,333 okunma
212 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
29 yıllık bir emeğin sonucunda ortaya çıkan bir kitap. Kitapta yazar mültecilerden, ruh hastalığından, intikamdan, affetme duygusundan hepsinden biraz biraz işlemiş. Baş kahraman Sami Baran, 80 darbesi zamanında Türkiye'de yaşayan sağcı ya da solcu olmayan bir üniversite öğrencisi iken başına gelen bir trajik olay sonrası İsveç'e mülteci olarak gidiyor. İsveç'te kendisi gibi farklı ülkelerden gelen mültecilerle ve onların hayat hikayeleri ile hayal kırıklığı ve öfkeleriyle tanışıyor. Sami Baran, tedavi gördüğü hastanede Türkiye'den göç etmesine sebep olduğunu düşündüğü bir bakanın da yattığını öğreniyor. Sami ona intikam duygusu ile yaklaşıyor ve o ihtiyar adamın ölmesini istiyor. Fakat yabancı bir ülkede ortak bir dil ile anlaşabildiği tek kişinin de o olması nedeniyle hem intikam hem de affetme duygusu arasında bir karmaşa yaşıyor ve bunu kitapta çok güzel bir şekilde aktarıyor yazar. Kitap hem yazarın notları hem de baş kahraman Sami'nin kendini anlattığını notlar halinde iki ayrı şekilde yazılmış. Sami bugüne kadar kendisinin bir köpek gibi olduğunu fakat bundan sonra bir kedi olmak istediğini düşünür. Kedi gibi soğukkanlı ve güçlü durmayı istiyor, bir köpek gibi sadık olmayı bağlanmayı değil de hakaret edildiğinde örselendiğinde bir kedi gibi dik durup çekip gitmeyi istiyor. Bir Kedi Bir adam bir ölüm de bunun sonucunda oluşuyor. Okunmaya değer eserlerden biri. Keyifli okumalar.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,9bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mustafa Çiftçi'nin kaleminden Anadolu'dan hikayelerin olduğu bir eser. Kendisi de Anadolu toprağından (Yozgat) gelen yazar oraları, yaşamını, insanını, sevdasını hemde yöre şivesiyle çok güzel anlatmış. Kitap yedi ayrı güzel hikayeden oluşuyor. Öyle akıcı ve çok doğal bir dili var ki yazarın, bir sayfa daha okuyayım derken bir bakmışsınız ki kitap bitmiş oluyor. Hikayelerin hepsi de Anadolu'nun her halinden bir parça almış. Handan Yeşili, Kara Kedi, Ensesi Sararmış Adamlar, Ankarada'ki Evlatlar, Bir İğne Bin Kuyu, Elif,Nida,Tolga ve Piç Sevi. Birbirinden güzel aşkların, güzel seven adamların, dostlukların, insanların hikayeleri. Yani demem o ki alın okuyun bu kitabı. Kendinizden de bi'şey bulacaksınız, Anadolu'yu daha bir merak edeceksiniz.
Bozkırda Altmışaltı
Bozkırda AltmışaltıMustafa Çiftci · İletişim Yayıncılık · 20141,446 okunma
124 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Doopler'i çok sevdim eminim bir çoğunuz da seveceksiniz.   Doopler çok başarılı, iyi bir aile babası ve eş. Fakat bir gün geçirdiği bir bisiklet kazası sonrası yaşamını sorgulamaya başlayıp ardından ormana yerleşmeyi ve ilkel bir yaşamı denemeye karar vermiş biri. Olaylar da tam olarak bu noktada başlıyor işte. Doopler, ormanda yaşamaya
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,5bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İhsan Oktay Anar'ı daha ilk üniversite yıllarımda yakın bir arkadaşımın tavsiyesi ile tanıdım. Ama kitabını okumam tanışmadan 4 yıl sonraya denk geldi ne yazık ki. Okumakta geç kaldığım bu eser, içinde coğrafya,tarih,felsefe barındırmakla beraber kurgusu ve akıcı bir şekilde ilerlemesiyle tek seferde okunabilecek bir kitap. Uzun İhsan ve oğlu Bünyamin'in macera dolu yaşantısını anlatıyor yazar. Aslında kitapta yaşanılan her şey Uzun İhsan'ın söylediği gibi onun düşlemesiyle gerçekleşen olaylar. Her şey, Uzun İhsan'ın içtiği bir şurupla uykuya dalıp, rüyalar aleminde ruhunun gezintiye çıkması ile çizdiği bir dünya atlasını (Puslu Kıtalar Atlasını) oğlu Bünyamin'e vermesiyle başlıyor. Osmanlı döneminde yaşanan olaylarda Bünyamin atlastan rastgele okuduğu bir cümleyle yaşayacağı olaylara yön vermeye çalışıyor. Birbiriyle bağlantısı olan bir çok olay geçiyor böylece kitapta. Uzun İhsan oğluna; "Düşünüyorum, ama sadece ben var değilim. Düşündüğüm için asıl sizler varsınız, sizler ve içinde yaşadığınız dünya."diyerek aslında yaşanan her şeyin onun düşlerinden ibaret olduğunu söylüyor. Okunmaya değer, hatta okuduktan sonra daha önce denk gelip okusaydım diyeceğimiz bir eser. Keyifli okumalar.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Birinin ölümüne şahit oldunuz mu? Hele ki sevdiğiniz birinin ölümüne? Ya da bir ölüm sessiz olabilir mi? Her iki sorunun cevabını da Simone de Beauvoir bu eserinde çok akıcı bir dil(çok nadir bilinmedik kelimeler de kullanılmış) ve iyi bir betimlemeyle aktarmış ki sanki olayı yaşayan biz okurlarmışız gibi. Bir kızın, annesinin küçük bir kaza sonucu hayatta en korktuğu şey olan "kanser" e yakalanmış olmasını, annesi ile olan ilişkisini, annesinin yaşamını ve hastaneye yatırılma anından ölüme sessizce gidişine değin geçen süreyi anlatmış. Eseri okurken, hayattayken sevdiklerimizin kıymetini bilmemiz, ölüm çat kapı gelmeden yaşanabilecek her şeyi yaşamamız gerektiğini bir kez daha anlıyoruz. Bunu eserdeki şu cümleyle çok iyi özetlemiş Simone de Beauvoir; "Sevdiğimiz bir kişi öldüğü zaman, sağ kalmak suçunun kefaretini yüreğimize işleyen bir pişmanlıkla öderiz." Etkilendiğim ve sanki o hastane odasında yatan kendi annemmiş gibi hissederek okuduğum bir eserdi. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Sevdiklerimizin kiymetini onlar hâlâ hayattayken bilmemiz dileğiyle. Keyifli okumalar.
Sessiz Bir Ölüm
Sessiz Bir ÖlümSimone de Beauvoir · İmge Kitabevi Yayınları · 2019745 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
Kafka'nın "Babaya Mektup'u o kadar çok içimizden bir kitap ki, çoğumuz okuduğu zaman ne kadar da babam ile ilişkime benzer bir ilişki ele alınmış diyecek. Evet babalarımız kahramanlarımız,hayal kırıklıklarımız, öz güvensizliklerimiz vs. Babalar ve çocukları arasındaki ilişkinin nasıl olmaması gerektiğini çok iyi aktarmış Kafka. Bazen çok karamsarlığa kapılmış olsa da aslında bir o kadar haklı. Çoğu çoçuk baba veya anne konusunda çok şanssız. Ailemizi seçemiyoruz, hele ki kardeşler arası ayrım yapılıyorsa katlanılması zor bir durum oluyor aile. Kafka'da böyle babasından yana karamsar, özgüvensiz biri haline geldiğini aktarıyor. Bunu öyle bir akış içinde aktarıyor ki içimdekileri dile getirmiş diye biliyoruz. Babalarımız ne kadar kahramanımız olsa da bizlere karşı tek bir kötü sözleri veya davranışları olduğunda tüm o kahramanlıkları ortadan kalkabiliyor. O kadar çok sevgilerine bağlıyız ki tek kötü hareket yıkıyor bizi.  Çok etkilendiğim bir kitap oldu. Keyifli okumalar diliyorum
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Maviçatı Yayınları · 202040,7bin okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Ömer ve Macide'nin arasındaki sevgi bağının, Ömer'in kendini aydın ilan eden arkadaş çevresi ile arasındaki ilişkilerin, Ömer'in içinde varolduğuna inandığı ve onu terk etmediği şeytanın ona yaptırdıklarının yer aldığı bir kitap 'İçimizdeki Şeytan'. Yazıldığı dönem neticesiyle eski Türkçe kelimelerin fazlasıyla yer aldığı ve buna rağmen akıcı
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Doğan Yayınları · 2019172,4bin okunma
95 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sâdık Hidâyet'in okuduğum ilk kitabı ve keşke daha çok roman yazsaydı diye düşünerek bitirdiğim bir kitabıydı. Hidâyet, romanında bir insanın yaşama ve insanlara karşı olan umutsuzluğunu, yalnız bir adamın varlık sebeplerini ve inanca karşı düşüncelerini akıcı bir dille işlemiş. Romanı ilk elime aldığım an romanın başlangıç cümlesi olan " yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar."cümlesi kitabı başından sevmeme ve merakla okumama neden oldu. Yaşamı, inancı, sevgiyi, yalnızlığı, ölümü ve kişinin varlık sebeplerini sorgulamak isteyen ya da bunu sorgulayan birinden okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,4bin okunma