Motive edici. Kısa bir kitap olduğu için okudum bitti hayatım değişti kenara koy değil de sürekli elinizin altında bulunup motive olmak istediğinizde tekrar tekrar okuyabileceğiniz bir kitap. Beğendim.
ProkrastineyşınTimothy A. Pychyl · Metropolis Yayıncılık · 20162,188 okunma
Ferzan Özpetek' in yönetmen olduğunu bu kitap sayesinde öğrenmiş oldum. Kitaba başlamadan önce ödüllü hamam filmini de izledim ve beğendim. Kitaba gelecek olursak çok etkileyici değildi ama okurken bu ne saçma bir kitap diye de düşünmedim :) Kitap bir adamın ve bir kadının hayatından bir kesiti anlatıyor, adam kısmında kendini anlatmış sanırım. Bol bol İstanbul ve aşk temalı, Emek sinemasının yıkılması ve gezi olaylarına da değinmiş. Sade, akıcı bir dili var. Edebi, düşündürücü bir kitap değil ama çerezlik okunur. Yönetmenin diğer filmlerini izlerim ama diğer kitabını okumam :D
Engin Gençtan' ın daha önce İnsan olmak kitabını okumuş ve çok benmiştim. Çok iyi ve değerli bi psikiyatrist olduğunu düşünüyorum. Kızarmış Palamut kokusuna gelirsek, İnsan Olmak kitabından sonra hayalkırıklığına uğradım diyebilirim. Kızarmış palamut kokusu evet bir roman, güzel de bir kurgusu var aslında ama kitabın birçok yerinde boşluklar olduğunu düşünüyorum. Mesela kitapta Ada karakteri niye vardı, ne oldu Ada'ya ? Karakterler bir girip bir çıkıyor, olay örgüsü karmakarışık, Roksan karakterinin Maria karakteriyle bağlantısını hala anlamış değilim. Maria, mezarını bulabildi mi, huzura kavuştu mu ? :D Dilini Ahmet Ümit'in diline benzettim ama kesinlikle çok daha amatör buldum. Kitabı belki de ben anlayamadım, kitapla yıldızım barışmadı bilemiyorum. Biraz önyargılı okuduğumu itiraf ediyorum. İnsan olmak kitabını ne kadar beğendiysem bu kitabı o kadar beğenmedim :(
Stefan Zweig' ın okuduğum ilk kitabı oldu. Kitabın anlatımı oldukça yalın ve akıcıydı, diğer kitaplarını da mutlaka okumak istiyorum. Kitap genç bir teğmen olan Hoffmiller' in kasabanın zengin ailesi Kekesfalvaların sakat kızına duyduğu merhametin yol açtığı olaylar silsilesini anlatıyor. Yazar anlatımıyla karakterlerin duygu, düşünce, hareket ve mimiklerini öyle güzel bir ustalıkla okurun zihninde canlandırıyor ki, kitabı bittirdiğimde ödüllü oyuncuların oynadığı çok güzel bir film izlemişim gibi hissettim :) Okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum.
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,1bin okunma
"Kararlarımız bazen kabul edeceğimizden çok daha fazla olsa da hayatımızdaki ve çevremizdeki konumumuzun tanıdık ölçütlerine dayanır. Zihnin büyük bir bölümü bu çevreden edindiğimiz izlenim ve etkileri doğrudan kabul eder."
"... karanlıkta inşa edilen kuruntu sera çiçekleri gibidir; hızlıca büyür. Karmaşık ve inanılmaz biçimde rüyaların hızına bürünerek ve aşırı gergin zihinde en saçma korkuları kovalayarak, nefesinizi kesen parlak sarmaşıklara dönüşürler."
İtiraf etmeliyim ki kitabın ilk yarısını zor okudum. Kitapta fazlaca felsefi ve sanatsal bilgi var ki, başlarda bu beni sıktı. Hatta yazar kendini entelektüel göstermek için mi yazmış bu kitabı diye düşünmekten kendimi alamadım :D Dönüp dönüp kitabın yorumlarına baktım ve beğenildiğini görüp ilerleyen sayfalarda birşeyler bulmayı ümit ederek devam ettim. 150. Sayfadan sonra japon beyfendisinin romana girmesiyle aradığımı buldum diyebilirim :) Renee, Kakuro ve Paloma'nın sıcacık dostluğu ve diyaloglarıyla kalbimi ısıtan, düşündüren, güldüren naif bir romandı. Kitabın sonunda bir damla gözyaşı akıtmadan da edemedim.
"... kalbim ve midem paramparça, sonunda kendi kendime hayatın belki de bu olduğunu söylüyorum. Fazlasıyla umutsuzluk. Ama aynı zamanda, güzel bir-iki an."
"Hayatımda ilk kez, asla kelimesinin anlamını hissettim. Korkunç! Bu kelimeyi günde yüz kez teleaffuz ediyoruz, ama gerçek "bir daha asla!!"yla karşılaşmadan önce söylenenin ne olduğunu bilemiyoruz"